Emekli Amiral Özbey, Doğu Akdeniz’deki son durumu değerlendirdi: ‘Türkiyesiz planda bir değişiklik yok’

Emekli Amiral Mustafa Özbey; Avrupa Birliği (AB) zirvesi, ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Yunanistan ziyareti ve NATO’nun Türkiye ve Yunanistan’la yaptığı görüşmelere ilişkin, “AB’nin ve ABD’nin Türkiyesiz Doğu Akdeniz ve Türksüz Kıbrıs planında bir değişiklik olmamıştır. Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin iyi niyetiyle başlatılan sakin dönem, maalesef diğer ülkeler hiçbir şekilde Türkiye’nin bölgedeki haklarını karşılayacak bir tavır içinde olmadığı için, bir zaman kaybına dönüşebilecek” dedi.

Sarp Sağkal

Özbey, Doğu Akdeniz’de yaşananları Cumhuriyet'e değerlendirdi. Özbey, AB zirvesinden Yunanistan ve Güney Kıbrıs Rum yönetiminin yüksek moralle ayrıldığına dikkat çekti. “Her ne kadar yaptırım kararı alınmasa da Türkiye’nin tepesine Demokles’in kılıcı gibi yaptırımı koyan bir karar çıktı” diyen Özbey, “Kıbrıs ile ilgili çözümde AB yine Güney Kıbrıs Rum Yönetimi’ni destekler şekilde federal çözümü desteklediğini ifade etti. Özetle Türkiye’nin Oruç Reis’i geri çekerek yaptığı iyi niyet karşısında bunu göremeyen bir AB, Yunanistan ve Rum yönetimi üçlüsü var” ifadelerini kullandı. 

‘Türkiye tavize yakın görüldü’

ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun Yunanistan’a ziyaretini anımsatan Özbey, “ABD’nin tam destek verdiğini ima eder şekilde Yunan Başbakanı’nın evinde kalacak bir Pompeo ziyareti, Suda limanını genişletme konusundaki söz ve Dedeağaçtaki yaklaşımlar Yunanistan ve Güney Kıbrıs’ın ‘Durum lehimize’ diyerek pervasızlıklarını arttıracak unsurlardır. Ayrıca Yavuz Sondaj gemisinin planlı görev süresinden önce limana çekilmesi, maalesef iyi yönetilmemiş ve bu durum AB tarafından Türkiye’nin taviz vermeye daha yakın olduğu şeklinde algılanabilmiştir” diye konuştu. Özbey, benzer bir sürecin Oruç Reis’in Antalya’ya dönmesinde de yaşandığını belirtti.

‘Kıbrıs seçimleri takip edilmeli’

Kıbrıs’ta yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimlerine dikkat çeken Özbey, “Adayların AB üyesi olma konusunda ortak bir irade ifade etmeleri dikkat çekiyor. Bu durumun Türkiye tarafından dikkate alınarak değerlendirilmesi gerek. Şu anda gündemde Türkiye’nin garantörlüğünün sulandırılması ve Türk askerinin adadan çekilmesi ya da azaltılması masaya getirilecek konuların en ön sırasındadır. Kıbrıs Türk halkı tercihini yaparken bunu da dikkate alacaktır diye düşünüyorum” dedi. “Doğu Akdeniz’de Türkiye’nin iyi niyetiyle başlatılan sakin dönem, maalesef diğer ülkeler hiçbir şekilde Türkiye’nin bölgedeki haklarını karşılayacak bir tavır içinde olmadığı için, bir zaman kaybına dönüşebilir” diyen Özbey, “AB’nin ve ABD’nin Türkiyesiz Doğu Akdeniz ve Türksüz Kıbrıs planında bir değişiklik olmamıştır” ifadelerini kullandı. 

‘İyi niyete karşı uzlaşılmaz tutum...’

Bu sırada Lübnan ile İsrail arasında, Akdeniz’de ABD’nin ara buluculuğuyla bir deniz yetki görüşmeleri başlayacağına dikkat çeken Özbey, şunları kaydetti: 

“İki ülke arasındaki gerilime neden olan alanın yüz ölçümü 700 kilometrekare civarındadır. Doğu Akdeniz’de Türkiye’den çalınmak istenen alan ise, 141 bin kilometre kare. Bu kadar küçük bir alan için mücedele yürütülürken, Türkiye’nin haklı olduğu bir durumda AB ve ABD bu haklılığı kabul etmiyor. Sonuç olarak diyalog Türkiye’nin iyi niyetiyle başlatılmak istenmiş ancak karşı tarafın uzlaşmaz ve taviz vermez tutumu bu diyalogdan umulan olumlu sonucu görme ihtimalimizi azaltmıştır.”