Emekçinin yarısı iş güvencesi yoksunu

13 milyon civarındaki sigortalı işçinin yüzde 51’i iş güvencesi kapsamı dışındaki işyerlerinde çalışıyor.

Olcay Büyüktaş/Cumhuriyet

İşin aslanını ağzında olduğu Türkiye’de iş güvencesine sahip olmak da iş sahibi olmak kadar zor. Çünkü, 2003 yılında kabul edilen 4857 sayılı İş Kanununun 18. Maddesi, iş güvencesinin uygulama alanını otuz ve daha fazla işçi çalıştırılan iş yerleri için sağlamıştı.

Zamanında büyük tartışma yaratan ve dönemin Türk İş başkanını daha sonra istifasına yol açan süreçte, söz konusu madde tasarlanırken işverenin baskısı ile iş güvencesi kapsamının daraltılması konusunda işverenle gizli mutabakat sağlanmış, gelinen noktanın işçi için ne kadar can alıcı olduğu gözardı edilmişti.

Keyfi işten atmaları önlemek ve işten atılmanın haklığının kanıtlanmasını işverene yükleyen maddenin uygulunma alanının hangi boyutlara vardığı Türk Metal Sendikası Araştırma bölümü tarafından ortaya konuldu.

 

İşyerleri küçültüldü

İş güvencesini sağlaması beklenen yasanın yapılan değişkille tam tersine çalışını güvencesizliğe açık hale getirdiği görüldü.

Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın her yıl düzenli yayınladığı Çalışma Hayatı İstatistikleri verilerine göre işyeri ve zorunlu sigortalı sayılarının, işyerinde çalışan sigortalı gruplarına göre dağılımı tablosu ülkemizde çalışma hayatına dair önemli bulgular ortaya koydu.

2001’den 2013’e kadar 30 kişiden az sigortalı çalıştıran iş yeri sayısı, toplam işyeri sayılarının yüzde 96 ila yüzde 95’ini kapsarken bu işyerlerinde çalışan sigortalı çalışanlar toplam çalı şan sayısının yüzde 47 ila yüzde 51’ini oluşturur hale geldi.

Bu verilere göre ülkedeki toplam işyeri sayısının yüzde 95,2’sini oluşturan işyerleri otuz kişiden daha az sigortalı çalıştırmakta ve bu işyerlerinde çalışan sigortalı çalışanlar toplam çalışan sayısının yüzde 51,18’ini oluşturuyor.