Emekçinin eli kolu bağlandı
Türk-İş ile hükümetin imzaladığı protokol, yasa gereği sendikaları da bağlıyor. Doç. Dr. Aziz Çelik’e göre, grev imkânsız hale geldi.
Mustafa Çakır
Hükümet ile Türk-İş arasında imzalanan çerçeve anlaşma protokolü, sendikaların da elini kolunu bağladı. Hükümetin 2017’de Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile yaptığı düzenleme nedeniyle protokoldeki hükümler sendikaların kamu işvereni ile 200 bin işçi için imzalayacakları toplusözleşmelerde bağlayıcı nitelik taşıyor.
Hükümet ile Türk-İş arasında imzalanan çerçeve protokolle 3 bin 500 TL’nin altındaki ücretlere 150 lira iyileştirme yapılacak. 2019 için yüzde 8+4, 2020 için de yüzde 3+3 zam verilecek. Türk-İş ile hükümet arasında imzalanan bu protokol, sendikalar için de bağlayıcı. Çünkü hükümet Kasım 2017’de KHK ile Sendikalar ve Toplu İş Sözleşmesi Yasası’na madde ekledi. Maddede çerçeve anlaşma protokolüne dikkat çekildikten sonra “Bu protokol hükümleri geçerlilik süresi içinde bu madde kapsamındaki idareler ile taraf konfederasyona üye olan sendikalar için bağlayıcıdır” cümlesi de yer aldı. Bu nedenle imzalanan protokol Türk-İş’e bağlı kamuda örgütlü bütün sendikaların, kamu işvereni ile imzalayacakları sözleşmeleri de doğrudan bağlıyor. Türk-İş’e üye kamuda 160 bine yakın işçi var.
Çelik: Garabet
Kocaeli Üniversitesi öğretim üyesi Doç. Dr. Aziz Çelik, protokolün KHK ile bağlayıcı hale getirilmesini, “garabet” olarak nitelendirdi. Çelik, “Düzenleme, işkolu sendikalarının toplu pazarlık yetkisini boşa düşürmekte ve greve başvurmalarını imkânsız hale getirmektedir. Anayasaya aykırıdır. Kamu işçileri için grevsiz bir toplu pazarlık dönemi bu protokolle başladı. Kamu kesiminde işkolu sendikaları işlevsizleşmeye başladı” dedi.