Emekçiler alanlarda
KESK ve DİSK tarafından sivil toplum örgütleri ve siyasi partilerin desteğiyle bugün Sıhhıye Meydanı'nda, "İşsizliğe, Yoksulluğa ve Zamlara Karşı Emek, Barış ve Demokrasi Mitingi" düzenlenecek.
cumhuriyet.com.trMiting kapsamında Türkiye’nin pek çok ilinden otobüs ve trenlerle Ankara’ya gelecek olan emekçiler saat 09.00’da Hipodrom alanında toplanacak. Saat 10.00’da katılımcılar kortej oluşturarak mitingin gerçekleştirileceği Sıhhiye Meydanı’na doğru yürüyüşe geçecek. Katılımcıların alanda yerini almasıyla saat 13.00’te miting başlayacak. Miting programı kapsamında KESK Genel Başkanı Sami Evren ve DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi’nin konuşmalarının ardından TMMOB Genel Başkanı Mehmet Soğancı ve Türk Tabipleri Birliği Merkez Konseyi Başkanı Prof. Dr. Gençay Gürsoy katılımcılara seslenecek. Konuşmaların ardından Moğallar grubu konser verecek.
Miting kapsamında katılımcılar, Türkiye genelinde belirlenen 4 farklı güzergahtan yaklaşık 500 otobüsle Ankara’ya gelecek. Bazı katılımcılar ise kendi imkanlarını kullanarak başkente ulaşacak. Ege ve Güney Marmara bölgesindeki illerinden gelen katılımcılar Sivrihisar’da, Güneydoğu Anadolu, Adana ve Konya güzerhahından gelen katılımcılar Gölbaşı’nda, Karadeniz ve Doğu Anadolu bölgesindeki illerden gelen katılımcılar Elmadağ’da, Trakya ve İstanbul güzerhahından gelen katılımcılar ise Beko depolarının bulunduğu bölgede toplanarak saat 07.30’da Hipodrom alanına doğru hareket edecek.
‘AKP’ye ihtar eylemi’
KESK Genel Başkanı Sami Evren, emekçilerin, yoksulluğa, yolsuzluğa, işten atılmalara ve zamlara itiraz etmek için bugün tüm bu olumsuzlukların sorumlusu olan “AKP iktidarına birinci ihtar eylemini” gerçekleştireceklerini kaydetti. AKP’nin açıklayacağı ekonomik paketin 24 Ocak Kararları olarak bilinen kararlardan daha ağır sosyal sonuçlar üreteceğini belirten Evren, şunları söyledi:
“Bugün emekçiler IMF’nin sözcüsü olan AKP hükümeti ile Sıhhiye Meydanı’nda gerçek anlamda bir toplu sözleşme yapmak istiyor. Bu sözleşmede işten atılmaların yasaklanmasını, dolaylı vergilerin azaltılmasını, asgari ücretten vergi alınmamasını, zamların geri alınmasını, işsizlik fonundaki emekçilerin alın teriyle biriktirdiği paraya dokunulmamasını, gerici kadrolaşmaların durdurulmasını, özet olarak insanca yaşam, demokratik, özgür, eşit bir ülke talep ediyor.”
Sıhhiye’de Emek Platformu olarak toplanacaklarını dile getiren Evren, AKP’nin örgütlü toplumdan korktuğuna işaret etti. Türk halkının hoşnutsuzluğunu ifade ettiği ölçüde AKP iktidarının rahatsız olduğunu ifade eden Evren, “Şimdi AKP’yi rahatsız etme zamanıdır. Eğer halkın leyhine, halkın rahatını sağlayacak yeni bir sisteme ihtiyaç varsa, var olan sistemi rahatsız etme zamanıdır. Bütün demokratik güçlerin bir arada durma zamanıdır, dayanışma zamanıdır” diye konuştu.
‘Kriz emekçileri kalbinden vurdu’
DİSK Genel Başkanı Süleyman Çelebi de, krizin Türkiye’yi teğet geçmeyip, işçi sınıfını tam kalbinden vurduğunu kaydetti. Bugüne kadar uygulanan politikaların en ağır bedelini emekçilerin çektiğini belirten Çelebi, Türkiye’nin hem ekonomik kriz, hem de AKP’nin yanlış politikalarının etkisiyle bugüne kadar yaşanan en ağır krizle karşı karşıya kaldığını kaydetti. Çelebi, şunları dile getirdi:
“Türkiye iyi yönetilemiyor. Balayı dönemleri, cicim ayları bitti. Sıcak para kaynağı kaybolunca oradan başlayan bir bocalama var. Kamudaki özelleştirmeler nedeniyle elde ettikleri taze paralar da bitti. Dolayısıyla bu krizi daha ağır yaşayacak ülkemiz. Feleket tellallığı yapmadan bunu özellikle vurguluyorum, kriz Türkiye’nin büyük bir kesimini etkileyecek bir noktadadır. Ve maalesef bu kriz ‘hamdolsun teğet geçilecek’ bir noktada değildir.”
AKP’nin açıklayacağı paketle ya emekçiden ya da sermayeden yana bir tercihte bulunacağını belirten Çelebi, AKP tarafından hazırlanan ekonomik paketin 24 Ocak Kararları’nın da ötesine doğru gittiğini kaydetti. 24 Ocak Kararları’nın Türkiye’de ancak darbeyle uygulanabildiğini belirten Çelebi, AKP’nin toplum üzerindeki baskıyı artırdığına dikkat çekerek, “Türkiye’de sivil bir baskılanma sürecinin daha da ağırlaştığı bir dönemde bu politikalar uygulanmak istendiği ortada” dedi. Çelebi, şunları kaydetti:
“Bu eylem artık halkın eylemi, siyasal görüşleri, tercihleri ne olursa olsun, duyarlı olan bütün halkın bu sürece katkı vermesi gerekiyor. Bu ülkede şikayeti olanlar artık sesini demokratik tepkilerle duyurmalı. Doğalgaz zammını halk isterse geri aldırabilir. Zamlara, işten atılmalara, yoksulluğa, yolsuzluğa karşı herkesin bu mitingtte buluşması gerekiyor. Halk yurttaş kimliğiyle bu ülkede geleceğinin kararmasını istemiyorsa, bu sürece sahip çıkmalı.”
Mitinge büyük destek
Mitinge sivil toplum örgütlerinden siyasi partilere, meslek odalarından aydın ve sanatçılara kadar toplumun her kesimi destek veriyor. DİSK ve KESK’e bağlı onlarca sendikanın yanı sıra mitinge destek verecek sivil toplum örgütleri ile siyasi partiler şöyle:
Türk Tabipleri Birliği (TTB), Türk Mühendis ve Mimar Odaları Birliği (TMMOB), Çiftçi Sendikaları Konfederasyonu (Çiftçi Sen), Alevi Bektaşi Federasyonu (ABF), Tüketici Dernekleri Federasyonu (TDF), Mülkiyeliler Birliği, İnsan Hakları Derneği (İHD), Türkiye İnsan Hakları Vakfı (TİHV), Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD), Alevi Kültür Dernekleri, 68’liler Dayanışma Derneği, 78’liler Federasyonu, Devrimci 78’liler Federasyonu, Akademik Araştırma ve Dayanışma Derneği (AKA-DER), Bağımsız Tekstil İşçileri Sendikası (BATİS), Türk-İş, Bağımsız Devrimci Sınıf Platformu (BDSP), Demokratik Haklar Federasyonu (DHF), Ezilenlerin Sosyalist Platformu (ESP), Halkevleri, Küresel Barış ve Adalet Koalisyona (KBAK), Sosyalist Emek Hareketi (SEH), Sosyalist Dayanışma Platformu (SODAP), Devrimci Sosyalist İşçi Partisi (DSİP), Türkiye Özürlüler Partisi (TÖP), Emekçi Hareket Partisi (EHP), Sosyalist Parti (SP), Cumhuriyet Halk Partisi (CHP), Demokratik Sol Parti (DSP), Sosyaldemokrat Halk Partisi (SHP), Türkiye Komünist Partisi (TKP), Emek Partisi (EMEP), Demokratik Toplum Partisi (DTP), Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP), Yeşiller Partisi.
Aydınlardan mitinge destek çağrısı
Mitinge aydınlar ve sanatçılar da destek veriyor. Aydın ve sanatçıların imza attığı bildiride şöyle deniliyor:
“Bütün dünya ekonomik krizle sarsılırken, Türkiye son bir yıldır zamlar, işten çıkartmalar ve ekonomik durgunlukla yüz yüzeyken ‘başını kuma gömerek’ krizden saklanabileceğini düşünen AKP Hükümeti bir kez daha yanıldı. Hükümet şimdi IMF ile stand-by anlaşması yaparak bu yanılgısının üzerine mum dikmek istemektedir. Bugüne kadar ‘iki yanlıştan bir doğru etmeyeceğini’ anlamayan hükümet, ekonomik krizi, toplumsal bir trajediye dönüştürmek üzeredir. Uluslararası krizin patlak vermesinin hemen ardından ilk icraatı, sermaye hareketleri üzerindeki vergileri indirmek olan AKP’nin basına sızan yeni kriz paketi de ne yazık ki sadece ‘sermaye kesimlerini hoş tutmayı’ amaçlamaktadır. Üstelik bunun bedelini de emekçilere ödetmek istemektedir.”
Bildiriye imza atan aydın ve sanatçılar şöyle:
Rıdvan Akar, Edip Akbayram, Moğollar (Cahit Berkay, Taner Öngür, Engin Yörükoğlu, Serhat Ersöz, Emrah Karaca), Ferhat Tunç, İlkay Akkaya, Mehmet Ali Alabora, Mehmet, Gümüş, Yusuf Çetin, Ergin Cinmen, Murat Çelikkan, Yasemin Göksu, Mehmet Güleryüz, Kerem Kabadayı, Osman Kavala, Rauf Kösemen, Jülide Kural, Feryal Öney, Taner Öngür, Yıldız Ramazanoğlu, Zeynep Tanbay, Mebuse Tekay, Harun Tekin, Ece Temelkuran, Melek Ulugay, Serap Yağız, Tahsin Yeşildere ve Vedat Yıldırım.
Ne İstiyorlar ?
Mitingi düzenleyen sendikaların istekleri şöyle:
- IMF ile yapılan tüm anlaşmalar iptal edilsin, yeni görüşmeler durdurulsun.
- İç ve dış borçlar ödenmesin.
- İşten atılmalar yasaklansın, işsizli fonu amacı dışında kullanılmasın.
- Elektrik, doğalgaz ve temel gıda maddelerine yapılan zamlar geri alınsın.
- Başta eğitim ve sağlık olmak üzere kamusal hizmetler ücretsiz olsun.
- Baskı, sürgün, ceza ve antidemokratik uygulamara son verilsin, şiddet, savaş politikalarından vazgeçilsin.
- Toplumsal cinsiyet eşitsizlikleri ve ayrımcılık ortadan kalksın
- Kriz karşısında öncelikle çalışanların geleceği güvence altına alınmalı, iş ve yaşam koşulları insanca yaşanacak bir düzeyde tutulmalıdır.
- Devlet yurttaşlarına güvenli iş, güvenli gelecek sağlamakla mükelleftir.
- Kapitalizm krize girmeyince de kronik işsizlik üretmektedir. Bu nedenle çalışma süreleri dinlenme ve yemek süresi dahil haftalık 40 saate düşürülmelidir.
- Çalışma süreleri tam ücret verilerek kısaltılmalıdır.
- Asgari ücret açlık sınırının üzerine çıkarılmalıdır. Vergi dışı tutulmalıdır.
- Ücret artışları enflasyon üzerinde yapılmalıdır.
- Herkese barınma hakkı tanınmalıdır. İşçi ve emekçiler için devlet konut vermelidir.
- Patronların birikimleri yatırıma dönüştürülmeli, batan şirketlerin durumu nedenleri ile halka karşı şeffaf ve açık olmalıdır.
- İşsizler hareketine ihtiyaç vardır. İşsizler örgütlenmelidir.
- Kaynaklar silahlanmaya harcanmaktadır. Güvenlik için ayrılan para dondurulup silahlanma yerine eğitim ve sağlığa, üretim ve istihdama yönlendirilmelidir.
- Krizin yanı sıra kentleri rantsal dönüşüm alanına çeviren anlayışların kent yönetimlerinden uzaklaştırılması için de yaklaşmakta olan yerel seçimlere ilişkin çalışmalar yapılmalıdır.