‘Emek, direniş, sevgi’

Şair ve yazar Sennur Sezer kendi adına düzenlenen yarışmanın ödül töreninde anıldı. Törene direnişteki Flormar işçileri damga vurdu.

ORHUN ATMIŞ

Şair ve yazar Sennur Sezer anısına, yazarın doğum günü olan 12 Haziran’da düzenlenen 3. Sennur Sezer Emek-Direniş Öykü ve Şiir Ödülleri önceki akşam Kadıköy Belediyesi Barış Manço Kültür Merkezi’ndeki törenle sahiplerini buldu. Aynı zamanda Sezer’in anıldığı törene sanatçının ailesi, Kadıköy Belediye Başkanı Aykurt Nuhoğlu, DİSK Genel Başkanı Arzu Çerkezoğlu, sendikalı oldukları için işlerinden çıkarılan ve bu nedenle direniş başlatan Flormar işçileriyle birlikte birçok izleyici katıldı.

Dostlarının ve ailesinin Sezer’i anlattığı video gösterimi sonrası konuşmalar yapıldı. Türkiye Yazarlar Sendikası Başkanı Mustafa Köz konuşmasında, “Umutla yazdı, aşkla düşledi ve emek için mücadele etti. 1958’den sonsuzluğa uğurladığımız 7 Ekim’e (2015) kadar bu bilinci bize taşıdı” ifadelerini kullandı. Tören, Sezer’in eşi, yazar Adnan Özyalçıner’in konuşmasıyla devam etti. Özyalçıner, “Sennur Sezer 75 yaşında. Üç çeyrek yüzyılın şairi Sennur Sezer yaşananların, yaşadıklarının, bize yaşatılanların şiirini yazdı; emeğin gücünün verdiği dirençle... Yürek dolu sevgisini paylaştı; işçilerle, emekçilerle, kadınlarla, çocuklarla, yani hepimizle” diye konuştu. Ardından Nevzat Karakış, Sezer’in şiirlerinden bestelediği şarkıları söyledi. Müzik dinletisinin ardından ödül törenine geçildi.

Şiir dalında birincilik Özge Sönmez’in “Güle Batır Öfkeni” adlı dosyasına verildi. Sönmez, ödülünü Cumhuriyet Kitap Eki Yayın Yönetmeni Turhan Günay’ın elinden aldı. Sönmez, konuşmasında “Şiir direnmenin bir diğer adıdır bana göre. Direnmek barışçıldır, onurludur ve saygıyı hak eder. Gücünü ve haklılığını masumiyetinden alanların karşısında hiçbir gece sonsuza dek hüküm süremez. Gecenin içinde ateş böceğidir şairler, işte Sennur Sezer de benim için bu direngen ateş böceklerinden birisi...” diyerek, yarışmanın gerçekleştirilmesinde katkıları bulunan Gıda-İş Sendikası ve Manos Yayınevi’ne teşekkür etti.

Turhan Günay ise “Cumhuriyet gazetesinin en önemli bölümünün Düzeltme Servisi olduğunu hâlâ inanır ve söylerim ama bir efsane Düzeltme Servisi vardı bir tarihlerde... İsimler zaten bunun kanıtı; Doğan Hızlan, Konur Ertop, Kemal Özer, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Refik Durbaş, Barlas Özarıkça gibi... Hem çok iyi şairlerimiz hem çok iyi yazarlarımız, hem de çok iyi düşünce insanları vardı o serviste. Biz de böyle arada bir espriler üretirdik: Adnan (Özyalçıner) şef olduğu dönemde Sennur ‘şefiye’, kızları Ayşe de çok sık gelirdi, o da ‘şeftali.’ Sennur, hâlâ bizim Adnan da dahil şefimiz olmayı sürdürüyor. Kendisine bütün yaratısı için ve bizi diri tuttuğu için teşekkür ediyoruz” şeklinde konuştu.

‘Ali İsmail ve Berkin’e...’

Öykü dalındaki birincilik de “Kaybolanın Hikâyesi” adlı dosyasıyla Cem Kertiş’e verildi. Kertiş, adının Sennur Sezer ile anılmasının çok onur verici bir şey olduğunu söyleyerek, kitabını Ali İsmail Korkmaz ve Berkin Elvan’a ithaf ettiğini dile getirdi. Tüm salon bu konuşmayı uzun süre alkışladı. Kertiş’e ödülü ise 10 Ekim Ankara Gar Katliamı’ndan yaralı kurtulan ressam Günay Karakuş verdi. Öte yandan “Neyse” isimli dosyası ile Altan Doğan şiir dalında, Onur Akbaba ise “Büvek” adlı dosyasıyla Juri Özel Ödülü’ne layık görüldü.

Flormar işçileri: Vazgeçmeyeceğiz

Törenin sonunda direnen Flormar işçileri sahneye çıkarak, “29 gündür direniş mücadelesi veriyoruz. Diyoruz ki; bizleri görmezden gelen, bizlerin haklarını yok sayan patronların hepsine biz bu direnişimizle, direnişin ne olduğunu göstermek için geldik. Yine oradayız, her yerdeyiz ve sizlerin sayesinde bizlerin sesini duyurabilen herkesin sayesinde Türkiye ve hatta dünyanın yankılanmasını istiyoruz bu konuda. Çünkü işçi sınıfı artık sessizliğini bozsun istiyoruz” dedi ve Flormar’a boykot çağrısı yaptı. Salonu dolduranlar da “Flormar işçisi yalnız değildir” sloganı atarak işçilere destek verdi.