Elif Arslan'ın ifadesi alındı
Birinci Ergenekon davasının tutuklu sanığı Alparslan Arslan'ın Cumhuriyet gazetesine ilk bomba atıldıktan 2 gün sonra başlayan ve Danıştay saldırısından bir gün öncesine kadar mesajlar attığı kız kardeşi Elif Arslan tanık olarak dinlendi.
cumhuriyet.com.trElif Arslan, ağabeyinin kendisine gönderdiği ''Yolcuyu görmeli miyim?'', ''Uygun mu?'', ''Uygun galiba'' şeklideki bazı mesajlarını hatırlamadı.
İstanbul 13. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada Alparslan Arslan'ın annesi Porsor Hatice Arslan, üye hakimler Hasan Hüseyin Özese ve Sedat Sami Haşıloğlu'nun sorularını yanıtladı.
Hakim Haşıloğlu, daha sonra Alparslan Arslan'a bazı sorular yöneltti. Haşıloğlu'nun, Adli Tıp Kurumunda neden kan tahlili yapılmasını engellediğine ilişkin sorusuna Arslan, ''Hastanelerde kan alındı. Adli Tıp Kurumunda alma imkanı olmadı. Problemler olunca çıkmak zorunda kaldım'' dedi.
Haşıloğlu'nun problemin ne olduğunu sorduğu Arslan, akıl ve ruh sağlığı ile ilgili olduğunu dile getirdi.
Haşıloğlu'nun ''Ortamı mı güvensiz buldun, oradakilere mi güvenemedin?'' sorusuna ise Arslan, ''Ortam değil de hal meselesi. Halden hale geçerken'' diye konuştu. Haşıloğlu, ''Peki burada kan alınmasına izin verir misin?''sorusuna da Arslan, ''Yok, gerek yok bu saatten sonra. İnsanları buraya tıkmanın ne anlamı var? Tüm insanların cezaevinden çıkarılması gerekir'' şeklinde yanıt verdi.
Alparslan Arslan'ın kız kaddeşine attığı mesajlar
Duruşmada daha sonra Alparslan Arslan'ın kız kardeşi Elif Arslan, tanık olarak dinlendi.
Üniversite öğrencisi olduğunu belirten Arslan, ağabeyinin kendisine Danıştay saldırısından 1 hafta ya da 10 gün öncesinden itibaren anlamsız ve tuhaf mesajlar attığı dönemde 16 yaşında olduğunu kaydetti.
Bu mesajları atanın bazen ağabeyi olmadığını ve ağabeyinin delirdiğini düşündüğünü ifade eden Elif Arslan, mesajların nedenini sorduğu ağabeyinin ise cevap vermediğini kaydetti.
Mahkeme Heyeti Başkanı Köksal Şengün'ün, ''Nasıl mesajlar atıyordu sana?'' şeklindeki sorusuna Elif Arslan, ''Ankara'ya mı gitsem, yoksa Elazığ'a gelip evlensem mi? İçeride mi yoksa dışarıda mı?, şeklinde mesajlar atıyordu. Elazığ'a gel evlen dedim. Gelmedi'' diyerek ağladı.
''Bu olayı ağabeyimin yaptığını düşünmüyorum. Bu işin içinde gerçekten bir şeyler var'' diyen Arslan, bu mesajların atıldığı numaraya ait sim kartı olaydan sonra kaybettiğini, telefonun ise Ankara'ya taşındıktan sonra çöpe atıldığını anlattı.
Başkan Şengün'ün mesaj trafiğini ayrıntılı anlatmasını istemesi üzerine Elif Arslan, olay zamanında 16-17 yaşlarında ve küçük olduğunu, mesajların içeriğini hatırlamadığını söyledi.
Bunun üzerine Şengün, ''17 yaş o kadar küçük değil. Zekanın pırıl pırıl olduğu bir dönem'' uyarısında bulundu. Elif Arslan ise ''Ama üzerinden o kadar zaman geçmiş. Hatırlamamam doğal'' yanıtını verdi.
Bu hattı olaydan 1 yıl öncesine kadar kadar ablası daha sonra da kendisi tarafından kullanıldığını, telefon ile başkasının ilgisi olmadığını ifade eden Elif Arslan'a Şengün, bu sim kartın başka yerlerde de kullanıldığını söyledi.
Başkan Şengün'ün, ağabeyinin attığı mesajları neden sildiğini sormasının üzerine Elif Arslan, mesajlara bir anlam veremediği için sildiğini söyledi.
Başkan Şengün de ''Madem anlamsızdı da nasıl anlamlı cevaplar verebildin. Anlam mı kazandırmaya çalıştın?'' diye sorduğu Arslan, o zamanlar mesajların anlamsız olduğunu, olaydan sonra mesajlara anlam verebildiğini kaydetti.
Elif Arslan, ağabeyinin ''Tarkan işimize yarar mı?'' şeklindeki mesajında sanatçı Tarkan'dan bahsettiğini zannettiğini ifade ederek, mesajlarda dini içerik olmadığını, kendisi için namaz kılınması talebini de ablalarının yerine getirdiğini söyledi.
Cumhuriyet Savcısı Mehmet Ali Pekgüzel de Elif Arslan'ın telefonunda kayıtlı olan isimleri sıralayarak, bunları tanıyıp tanımadığını sordu.
İki ismi tanımayan, diğerlerinin ise arkadaşı oluğunu ifade eden Elif Arslan'a Pekgüzel, mesajlarla ilgili ayrıntılı sorular yöneltti.
Pekgüzel, ''Turkcell firmasına yazılan yazıya gelen cevapta, bu sim kart, 28 ayrı telefon makinesinde kullanılmış. Bu telefon makinelerinde de 350 ayrı sim kart kullanılmış. Bu sim kartların bir kısmı dosyanın bazı sanıkları tarafından kullandığını tespit ettik. Bunun üzerine tekrar sorduk ve bu kez de 204 sim kartın bu cihazlarda kullanıldığı bilgisini verdiler'' dedi.
Ağabeyi ile cep telefonuyla az görüştüğünü, mesajların daha çok olduğunun görüldüğünü ifade eden Pekgüzel, ilk olarak Cumhuriyet gazetesine birinci bombanın atıldığı 5 Mayıs 2006'dan iki gün sonra 7 Mayıs'ta mesajlaşmanın başladığını söyledi.
Pekgüzel'in, ''7 Mayıs 2006'da ağabeyiniz ile 4 dakikaya varan, hal hatır sormayı aşan bir görüşme yapmışsınız. Ne anlattınız? Uzunca dertleşmişsiniz. Ne konuştunuz, hafızanızı zorlar mısınız? Cumhuriyet gazetesine bomba atıldıktan sonra ağabeyiniz aramış ve değerlendirme yapmışsınız'' diye sorduğu Elif Arslan, bu görüşmeyi hatırlamayarak, ağabeyinin kendisiyle dertleşmediğini kaydetti.
Savcı Pekgüzel, Alparslan Arslan'ın aynı gün Elif Arslan'a mesajlar da attığını, ertesi gün de tekrar mesaj gönderdiğini ifade ederek, Elif Arslan'ın da 8 Mayısta ağabeyi ve başka birisiyle mesajlaştığını anlattı.
Bunun üzerine Elif Arslan, mesajlaştığı diğer kişinin kendi arkadaşı olduğunu belirtti.
Yine 9 Mayıs'ta mesaj trafiğinin devam ettiğini ifade eden Pekgüzel, 15 Mayıs'ta da Alparslan Arslan'ın, Ankara'ya hareket edeceği gün kız kardeşine attığı mesajlar olduğunu söyledi.
HTS raporlarına göre, mesajlaşmanın çok yoğun olduğunu, ancak aradaki mesajların silindiğini ifade eden Pekgüzel, Alparslan Arslan'ın bu tarihte ''Uyguladıklarım doğru mu?'', ''Yanlışsa hangisi o zaman?'', ''Minibüsteki dur işareti değerlendirilmeli mi daima?'' şeklinde mesajlar attığını belirtti.
Pekgüzel, Alparslan Arslan'ın Danıştayda keşif yaptığı 16 Mayıs'ta da ''Yolcuyu görmeli miyim?'', ''Uygun mu?'', ''Uygun galiba'' şeklinde mesajlar gönderdiğini dile getirdi.
Elif Arslan da bu mesajları hatırlamadığını kaydetti.
Pekgüzel, Alparslan Arslan'ın ''Biletini al Osman'la görüş, malzeme ayarlansın, sen de malzeme bak'' şeklindeki mesajı da hem Elif Arslan'a hem de Teoman Ekşioğlu'na gönderdiğini kaydetti.
Elif Arslan ise bu mesajın kendisine yanlışlıkla gelmiş olabileceğini ifade etti.
Pekgüzel'in, sim kartın nerede olduğunu sorduğu Elif Arslan, hattının kaybolduğunu kaydetti.
Duruşma, Elif Arslan'a soruların yöneltilmesiyle devam ediyor.