Ekonomide ürküten tablo: Yerli ve milli kaçış
Türkiye ekonomisindeki risk artık sadece yabancı yatırımcıyı ürkütmüyor. Türkiye Ekonomi Politikaları Araştırma Vakfı’nın (TEPAV) yeni yayımladığı raporuna göre, yurtdışına giden yatırım, yurtdışından gelen yatırımdan daha hızlı arttı.
Pelin ÜnkerYurtdışına kaçan doğrudan yatırımlar 3 milyar doları buldu
TEPAV’ın incelemesine göre Mayıs 2018 itibarıyla, yabancıların yurtiçine yönelik doğrudan yatırımı yaklaşık 9.5 milyar dolar seviyesinde gerçekleşti. Türkiye’den giden doğrudan yatırımlar da son dönemde hızlanarak Mayıs 2018 itibarıyla 3 milyar dolar seviyesine ulaştı.
Olağanüstü halin (OHAL) 20 Temmuz 2016’da ilan edilmesinden bu yana Türkiye ekonomisinin ihtiyacı olan yapısal reformlar ikinci plana itilirken, ülkede yaşanan ‘olağanüstü’ gelişmeler, kaçınılmaz olarak en çok ekonomik göstergeleri etkiledi. OHAL döneminde gergin siyasi ortam ve kısıtlanan özgürlükler, tasarruf açığından dolayı yurtdışından sermaye çekmek zorunda olan Türkiye’nin, yabancı yatırımcı gözündeki algısını kötüleştirdi. Türkiye’ye doğrudan yabancı yatırımlar azalırken, cari açık da yükselişe geçti. Diğer yandan sıcak para kaçışı döviz kurlarında sert artışlara neden oldu. TL’de yaşanan değer kaybı, yüksek enflasyon ile birlikte reel ücretleri eritti.
İşte o karanlık tablo;
-19 Temmuz 2016’da 2.9775 olan dolar, iki
yılda 4.9767’ye kadar çıktı.
-4 Avro 3.2910’dan 5.8187’ye kadar çıkarak
yüzde 77 yükseldi.
-4 Tüketici enflasyonu Haziran 2016’daki yüzde
7.64 seviyesinden yüzde 15.39’a çıktı.
-4Türkiye’nin dış borcu 423.1 milyar dolardan
453.2 milyar dolara yükseldi.
-4 206.6 milyar dolar olan özel sektörün dış
borcu, 242.5 milyar dolar oldu.
-42016’nın ilk yarısında 21.9 milyar dolar olan dış
açık 40.7 milyar dolara çıktı.
İşsizlik alarmı
Binlerce insan kalıcı olarak ve hukuki yolları tıkanarak işsiz bırakıldı. OHAL döneminde şirketler iflas ertelemeye başvuramıyordu. Alacaklılar ile borçlunun müzakere etmesi ve anlaşmalarının mahkemece tasdiki temeline dayanan konkordato kurumunu işlevsel hale getiren tasarı, 28 Şubat 2018’de TBMM Genel Kurulu’nda kabul edilerek yasalaştı. Bu tarihten itibaren çok sayıda firma konkordato ilan etti. OHAL’in kaldırılmasının ardından iflasların gelmesi beklenirken bu çok sayıda çalışanın da işsiz kalacağı anlamına geliyor. Kurdaki artış OHAL sürecinde reel sektörün borcunun katlanmasına yol açarken reel şirketlerin döviz açığının 207 milyar dolardan 211.4 milyar dolara çıkmasına yol açtı. OHAL’in ardından uluslararası kredi derecelendirme kuruluşları Standard and Poor’s, Fitch ve Moody’s ekonomide artan riskleri gerekçe göstererek birer birer Türkiye’nin kredi notunu düşürdü. Bütçe açığı ve cari açıktaki artış ise büyümenin gelecek dönemde sürdürülebilirliğine yönelik soru işaretleri yaratıyor.