Ekonomi Bakanı Zeybekci'den dolar açıklaması

Adana'da bu yıl ikincisi organize edilen İnovasyon Haftası'na katılan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, programın ardından gazetecilerin sorularını yanıtladı. Bu sabah yeni bir zirveyi gören dolarla ilgili değerlendirmelerde bulunan Bakan Zeybekci, şöyle konuştu: "Türkiye'nin bu konuyla ilgili endişe duymasını gerektirecek, yani gerek kamu borçlanmamızdan dolayı özel sektörün döviz bazındaki dış borçlarına baktığımız zaman, kısa vadeli yükümlülüklerine baktığımız zaman şuandaki yaşanan Türk Lirası'nın dolar karşısındaki değer kaybıyla ilgili bizim endişe duymamızı gerektirecek birşey yok. Sağlıklı olmak kaydı ile aşırı oynamalar olmaması kaydıyla kırılmalar olmaması kaydıyla yaşanan gelişmeleri normal olarak görüyoruz. Önümüzdeki süreçte piyasanın kendi dinamikleriyle kendi dengeleriyle sağlayacağı seviyeler bizim için kabul edilebilir seviyelerdir."



ÇOCUK İŞÇİ AÇIKLAMASI

BBC araştırmacı gazetecilik programı Panorama tarafından Suriyeli mültecilerin çalışma koşullarıyla ilgili yapılan araştırma sonuçlarıyla ilgili sorulan bir soruyu yanıtlayan Bakan Zeybekci, bu konuda da şunları kaydetti: "Orada iyi niyet görmüyoruz. Hakikaten takdirle önünde bütün dünyanın düğmelerini ilikliyerek saygı duyması gereken Türkiye, bir tane bulunmuş olan mülteci çocukla eleştri yağmuruna tutmanın arkasında kasıt var. Türkiye'ye sabotaj var. Bu iyi niyetli bir yaklaşım değil. 11 milyar bütçesinden yaklaşık olarak sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimlerle bir o kadar parayı mülteci kardeşlerine harcamış olan Türkiye, şehirde ve kamplardaki okullarda yüz binlerce çocuğa eğitim veren, onlara her türlü imkanı veren Türkiye böyle şeylerle eleştirmek insan standartlarına sığmayacağına inanıyorum. Bunlarla ilgili gerekli olarak çalışmalarımız cevaplarımız kendilerine verilecektir."

NARENCİYEYE DESTEK SÜRECEK

Çukurova'da tarımın en başta gelen ürünlerinden birinin narenciye olduğunun altını çizen Bakan Zeybekci, şunları söyledi:

"2016'da narenciyeyi destekledik. Hükümet olarak 2017'de desteklemeye devam edeceğiz. Oranlarla ilgili önceki yıllar muhtemelen korunmaya çalışılacaktır. Ama bu konudaki bütçelerimizi tam olarak yapmadık. Desteklerimiz 2017'de de devam edecek."

ZEYBEKÇİ: KPSS İLE DEVLETE GÖZÜNÜ DİKMİŞ ANLAYIŞ BAŞARILI OLAMAYACAK

İnovasyon Haftası etkinliklerinde bir konuşma yapan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, en önemli önceliklerinin eğitim olduğunu söyledi.

Yüksek eğitim, üniversite, ilköğretim ve anaokulundan başlamak üzere eğitimde dünya standartlarını yakalanması gerektiğini anlatan Bakan Zeybekçi, şunları söyledi:

"Eğitimde şu hataya da düşmeyeceğiz. Ekonomi Bakanı olarak söylüyorum; Bunu da şahsi fikrim olarak söylüyorum. Belki eleştirilebilecek bir alandır burası. Şuna asla müsaade etmeyeceğiz. Üniversitelerimizde milyonlarca gencimizi okutup ondan sonra bu ülkenin gençlerini 4-5 milyon KPSS ile devlete gözünü dikmiş bir anlayış asla ve asla başarılı olmayacaktır. Ülke olarak kendi devlerimizi yaratmak zorundayız. Ülke olarak her ne yapacaksak özel sektör eliyle yapmak zorundayız. Ülke olarak her gün bir önceki günden yine özel sektör eliyle üretmek zorundayız ve ürettiğimizin de dizaynını tasarımını, teknolojisini, finansını, tüketim alışkanlığını, dağıtım tüketim kanallarının dizaynı ve egemenliğini bizzat kendimiz yapmamız gerekiyor. Bu siyaset üstü bir şeydir."
Akademisyenlere ve öğrencilere de seslenen Bakan Zeybekci, "Amfilerinden çıkmayan genç beyinlerimizi, ülkemizin geleceği çocuklarımızı reel hayatla buluşturmaya davet ediyorum. Hükümet olarak her türlü desteği veriyoruz" dedi.

'KİMSE BİZE 'MUSUL'DAN SİZE NE?' DEMESİN'

Bakan Zeybekci faydasız üretilmiş teorik teknolojilere Türk milletinin ihtiyacı olmadığını belirtirken, "Biz gerektiğinde inanılmaz inovasyon yapan bir milletiz" diyerek Seyit Onbaşı'yı ve 15 Temmuz Darbe Girişimi'nde tankların camını sprey boyayla boyayan çocuğu örnek gösterdi.
Göktürk Kitabeleri'nde bahsedildiği gibi, Türk milletinin üste mavi gök çökmedikçe, altta yağız yer yarılmadıkça ilelebet var olacağını söyleyen Zeybekçi, şunları kaydetti: "Siyasette inovasyon, dışişlerinde inovasyon, savunmada, askeriyede aklınıza gelen her yerde inovasyon. Hiç kimse bu millete Türkiye Cumhuriyeti'nin sınırlarını, 'sınırı boylarında savun, biz bu coğrafyayı dizayn ederken, bu coğrafyayı yeniden yapılandırırken sakın bu alana karışma' demesin. Bizim için tehdit neredeyse sınır oradan başlar. Onun için kimse bize demesin 'Musul'dan size ne? Rakka'dan size ne? Aklınıza gelebilen diğer coğrafyalardan size ne demesinle. Biz tehditi nerede görürsek savunmamızı oradan başlatırız. Birilerinin bu coğrafyalardaki, ellerindeki o menfaat kalemleriyle yeniden harita çizerkenki öncelikleri ile bizim önceliklerimiz farklı. Biz, kültür coğrafyası dediğimiz bu coğrafyada ecdadın bize bıraktığı bir emaneti, bir misyonu da asla üzerimizden atamayız. Görmedik, tanımadık, bilmeyiz diyemeyiz. Oralarda olmak zorundayız. Ama başkalarının orada bulunma tek sebepleri var. Enerji, ham madde. Geleceklerini garanti altına almak için kendi kafalarında yarattıkları o inovasyonları, planları, orada uygulamakla meşguller. Biz başka sebeplerden oradayız."