Eğlenmeden çalışamam
Tektekçi'nin kurucu ortağı Berti Palambo, tanıyanlar bilir uzun yıllardır eğlence sektörünün içinde, organizasyonun ne demek olduğunu iyi biliyor. O yüzden “dahi iyi eğlence”nin anahtarı onda. Yeniyi denemekten korkmayanlardan. İnatçı değil ama kararlı. Çalışanları ve müdavimleri ile bir aile kurmuş. En önemlisi de eğlenmeden çalışamamasında!
Ali Deniz Uslu / Cumhuriyet
-Tektekçi bir şehir efsanesine dönüştü. Dönüp baktığınızda neler görüyorsunuz?
Arkamı dönüp baktığımda, iki yıl gibi bir sürede altı barımız, 150’den fazla shot içeren bir menümüz oldu. Tektekçi’de çalışarak geçirdiğimiz zaman bize her şeyden öte çok iyi dostlar kazandırdı. Tektekçi’de gelen misafirlerimizle kaynaştık: Kitap yazınca, albüm çıkarınca bize getiriyorlar, sıkıldıklarında sorunlarını bize açıyorlar, hangi şehirde açılış yaparsak yapalım mutlaka bize eşlik ediyorlar, biz de farklı konularda onlara danışıyoruz. Yarattığımız yeni konsept, bu alanda verilen en önemli ödüllerden birini de beraberinde getirdi. Geçen yıl Time Out dergisinin Yeme İçme Ödülleri’nde en iyi bar seçildik.
-İlk yola çıktığınızda bugünleri öngörmüş müydünüz?
İlk günden beri de hızlı ve planlı büyüme fikri aklımızdaydı. Fakat bu kadar hızlı sevilip benimseneceğini, insanların hayatında hızla bu kadar büyük bir yer kaplayacağını tahmin etmemiştik. Bizi arayıp evde nasıl kokteyl yapacağını soran misafirlerimiz de oluyor, arabamızla kapanıştan sonra eve bıraktığımız da, sabahları sosyal medyadan yazdıklarımızla morallerini düzelttiğimizi söyleyenler de…
-Nasıl bir ekipsiniz?
Ekibimiz ailemiz. Şu anda 200’den fazla insan geçimini Tektekçi’nin faaliyetleriyle sağlıyor. Bu sayıyı 2015 sonuna kadar 350’ye ulaştırmayı hedefliyoruz. Tamamı üniversite öğrencisi olan servis personelimizin her biri, kendi ilgi alanları olan, okul ve iş hayatlarının yanı sıra pek çok hobi sahibi, değerli gençler. Biz de onlara patronları olarak yaklaşırken bir yandan bazen ebeveynleri, bazen psikologları, bazen yaşam koçları, bazen de arkadaşları oluyoruz. Tektekçi, herkesin sürekli bir şeyler paylaştığı ve kendini geliştirmek için bir yol bulabildiği özgür bir okul gibi.
-Bir yandan da gençleri hayata hazırlamak gibi bir misyonu da var bu ekibin.
Kriz yönetimi, sosyal medya, çalışma prensipleri, ekip çalışması gibi pek çok konuda düzenli eğitimler veriyoruz. Şu anda üniversite öğrencisi olan çalışanlarımız ileride, hangi sektörde olursa olsun mutlaka çalışacaklar. Nerede çalışırlarsa çalışsınlar, bu eğitimler onlara değer katacak, deneyimleri artacak, ekip içinde nasıl çalışacaklarını, nasıl inisiyatif alacaklarını öğrenecekler. Ayrıca üniversiteden mezun olduktan sonra pazarlama, kokteyl laboratuvarı ve organizasyon gibi departmanlarımızda bizimle çalışanların sayısı da az değil.
-Uzun yıllardır organizasyon işindesiniz. Bu işte başarının ve sürdürülebilirliğin sırrı nedir?
İyi gözlem, doğru zamanlama ve sürekli yenilik arayışında olmak organizasyon ve eğlence sektöründe sürdürülebilir adımlar atmanın çok önemli bir parçası. Bunların yanı sıra girişimcilik ruhu, hemen pes etmemek ve sebatkar olmak da gerekli özelliklerden.
-“Kulağa servis müzik uygulaması” ve “kablosuz kulaklık” eğlence sektöründe devrim niteliğinde bir yenilik. Nasıl buldunuz bu fikri, gelenlerin tepkisi nasıl oldu?
Bu fikri ortağımla birlikte, Alaçatı’da kasaba sınırları içinde var olan ses sınırlamasına rağmen misafirlerimizi nasıl daha çok eğlendirebileceğimizi düşünürken bulduk. Gece eğlenirken yüksek sesle müzik dinlemek herkesin hoşuna giden bir şey ama dünyanın en iyi hoparlör sistemini kursanız da açık havada bazı ses limitleri ve saat sınırlamaları nedeniyle çok yüksek seste müzik veremeyebiliyorsunuz. Biz de bu formülü bulduk;Kulaklıkla eğlence! Kulağa servis müzik uygulamamız bu yaz Alaçatı’da çok sevildikten sonra Tektekçi Bebek’e transfer oldu. Bazı festivallerde, partilerde de uygulanan konsept bir proje ve çok sevilen bir eğlence türünü Türkiye'de ilk defa bar konseptine adapte edip sürekli hale getirmek istedik.
-Diğer yandan eğlence sektörü; oldukça hareketli bir yaşam demek. Sizin için hayat hep bu hareketle mi devam edecek, yoksa başka planlarınız da var mı?
Eğlenmeden çalışabileceğime ve çalışmadan yaşayabileceğime inanmıyorum. Sıradan bir iş günü benim için neyi nasıl geliştirebileceğimi düşünerek geçiyor. Gelecek için hedeflerim ve planlarım da bunların etrafında gelişiyor. Eğlenceyi ve hatta daha belirleyici olarak Tektekçi’nin eğlence tarzını daha geniş kitlelere iletebilmek istiyorum. Bunun için geçtiğimiz aylarda, Çeşme’de Tektekçi Beach Party adında bir plaj partisi düzenledik. Göçebe Tektekçi adında ayrı bir departmanla Tektekçi eğlencesini düğünlere, organizasyonlara, festivallere taşıyoruz. Eğlence sektörünün hareketli yaşamında en çok ailemle ve arkadaşlarımla zaman geçirmeyi özlüyorum. Şimdilik sadece pazar günü öğleden sonralarımı kendime ayırabiliyorum.