Eğitime kapalı, kültüre açık

Heybeliada Ruhban Okulu Müzik Direktörü Pandelis Zafiris, okuldaki kültür etkinliklerini Cumhuriyet’e anlattı .

Mehmet Keskin/Cumhuriyet

1972’den bu yana eğitime kapalı olan Ruhban Okulu son 3 yıldır kültür hizmetlerine kapılarını açmış durumda. Okulda konferanslar, konserler düzenleniyor; eğitim verilmese de kültür hizmetleri devam ediyor. Bilgisine başvurduğumuz okulun müzik direktörü Pandelis Zafiris bir açılım gerçekleştirdiklerini belirtiyor. Zafiris, son yıllarda, bir manastır olmasına rağmen kültür etkinlikleri düzenleyen Ruhban Okulu’yla ilgili açılım sürecinin Elpidophoros Lambriniadis’in okulun başrahibi olduktan sonra başladığını söylüyor. “Başrahip Selanik Üniversitesi’nde profesör. Yaklaşık üç yıl önce geldikten sonra kapıları açtı. Gelen herkes bahçede dolaşabilir, oturabilir. Artık kapalı değil. Bu çok önemli, hem bizim hem insanlar için. Yasak veya gizli değil. Türkiye’deki açılımda biz de varız.” Bunun yanında geçen yıllarda Ruhban Okulu’nun bulunduğu neredeyse bütün tepenin mülkiyeti ise okula devredildi. Zafiris devredilen arazinin etrafını kapatmadıklarını, eski halinde bıraktıklarını söylüyor: “Bir manastır ağaçlarla ne yapabilir; ağaçlar insanlar için...”

Tematik Bizans Bahçesi

Bir tarafında konserlerin gerçekleştirildiği manastırın bahçesi içinde yeni düzenlemeler yapılıyor. Bunun için Güney Kıbrıs’taki Pafos Üniversitesi’nin hazırladığı tematik bahçe projesi hayata geçiriliyor. Yüzde 80’i gerçekleştirilen projeyle, İncil’de ama çoğunlukla Bizans dönemindeki kitaplarda adı geçen ağaç ve çiçeklerden “Tematik Bizans Bahçesi” yapılıyor. Zafiris bahçenin Türkiye’de tek belki dünyada da tek olduğunu söylüyor. Manastırın dinsel alan olduğunu ama bununla sadece Hıristiyanlığın anlaşılmaması gerektiğini belirten Zafiris ardında da ekliyor: “Sadece konser değil, konferanslar, sempozyumlar düzenliyoruz. Mesela bahçeler, kültür için konserler, eğitim için konferanslar düzenleyerek bu okula nefes veriyoruz. Bu okulda öğrenciler yok, günlük dersler yok, yani Ruhban Okulu kapalı. Ama eğitim merkezi açık, eğitim var. Bunun yanında kütüphane açık. Dünyanın her yerinden büyük akademisyenler geliyor ve kütüphaneden yararlanıyor.” Zafiris eğitim ve kültürün birbirini tamamladığını, bu etkinlikleri bu yüzden düzenlediklerini, insanların da yavaş yavaş kendileri gibi düşünmeye başladığını belirtiyor.

‘Akdeniz’in İlahileri’

Kütüphanede yaklaşık 200 bin kitap var ve kütüphaneden yararlanabilmek için ise başrahiplikten izin almak gerekiyor. Kütüphanedeki bütün kitaplar ve müzik kayıtları dijital ortama aktarılmaya başlanmış, önümüzdeki süreçte internetten erişime açılacak. Kendisi de bir müzikolog olan Zafiris önümüzde dönemde Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi’yle bir konferans hazırlığı içerisinde olduklarını belirtiyor. “Akdeniz’in İlahileri” başlığında planlanan konferansta müzikologlar bütün dinlerin müzikleri için Ruhban Okulu’nda ağırlanacak ve üç gün boyunca din müzikleri konuşulacak. Bunun yanında bir heykel ve resim sergisi de planlanan etkinlikler arasında. Müziğin ortak dil olduğunu söyleyen Zafiris insanların müzik etrafında kaynaşmasının daha kolay olduğunu belirtiyor. Zafiris bu kültür etkinliklerinde farklı kültürlerden insanların birbirlerine ne kadar benzediklerini anladıklarını, yabancı gelmediğini söylüyor:

“Bir mozaik var, herkes bunun bir parçası ve eksik parçayla mozaik bozulur. Bununla ilgili ‘Akdenizlilik’ kelimesini kullanıyorum. Enterasandır, bu kelime Yunancada da yoktu. Yunanistan’daki bir konferansta kullandım ve artık var.”

Eğitim yurtdışında

Zafiris, Türkiye’deki din adamlarının okulun kapalı olması sebebiyle yurtdışında eğitim aldığını söylüyor. Okulun bir Türk üniversitesi olduğunu ve şekli olarak (Türk bayrağı, Atatürk büstü vb.) bütün kurallara uyulduğunu kaydeden Zafiris okula kayıt için başvuruda bulunulduğunu fakat olumlu yanıt alınmadığını belirtiyor.