"Eğitime devam etmeliyiz"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, insan hakları konusunun en başında eğitimin geldiğini belirterek, uygulayıcıların bu yöndeki eğitimlerine daha fazla ağırlık verilmesi gerektiğini söyledi. Çiçek, bu konuda en fazla eğitim çalışmasını Adalet Bakanlığı ve İçişleri Bakanlığı'nın yaptığını ifade ederek "Buna rağmen eksikliklerimizin olduğunu görüyoruz, eğitime devam etmemiz lazım"dedi.

cumhuriyet.com.tr

Başkanvekili Nevzat Pakdil başkanlığında toplanan TBMM Genel Kurulu'nda ilk gündem dışı konuşmalara yer verildi. Gündem dışı konuşmalara yanıt veren Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Cemil Çiçek, 10 Aralığın, İnsan Hakları Günü olarak kutlandığını ancak bu yıl, 10 Aralığın Kurban Bayramı'na denk geldiğini anımsatarak, Meclis'te, 4 Aralık'ta konuyu görüşmek istediklerini bildirdi.


İnsan haklarında eğitim şart

İnsan haklarının, bütün dünyada en önemli ve öncelikli konu olduğuna dikkat çeken Çiçek, çağın, insan hakları çağı olduğunu, insan haklarının, iç hukuk olmaktan çıkıp, evrensel bir konu olduğunu ifade etti. Türkiye'nin, BM İnsan Hakları Evrensel Beyannamesi başta olmak üzere, bu konuyla ilgili metinlerin tamamını benimsediğini hatırlatan Çiçek, en başta, uygulayıcıların, bu yöndeki eğitimlerine daha fazla ağırlık vermeleri gerektiğini söyledi. En fazla eğitim yapan kurumların başında Adalet ve İçişleri bakanlıklarının geldiğini belirten Çiçek, “Buna rağmen eksikliklerimizin olduğunu görüyoruz, eğitime devam etmemiz lazım. İnsan onuruyla bağdaşmayan fiili, ister kamu görevlisi, ister düz vatandaş işlesin, karşısında olmaları, mevzuatı bu doğrultuda yorumlamaları gerekir. İnsan hakları, eğitim konusu ve içselleştirme meselesinde, uygulayıcıların, bu yöndeki eğitimlerine daha fazla ağırlık vermemiz gerekiyor” dedi.

Çiçek, Türkiye'nin, demokratikleşme arzusu ve çabasının gereği olarak, insan haklarındaki eksiklikleri giderebilmek için önemli yasal düzenlemelerin yapıldığını hatırlatan Cemil Çiçek, gerekiyorsa, daha da yapılabileceğini ifade etti. Çiçek, “Uygulamalardan şunu görüyoruz ki, mesele sadece yasal bir düzenleme meselesi değil. Aslında yeteri kadar düzenleme de var. İnsan onuruyla bağdaşmayan fiili, kim işlerse işlesin, ister kamu görevlisi, ister düz vatandaş, bunun karşısında hep beraber olmamızda, mevzuatımızı bu istikamette yorumlamamızda fayda var” diye konuştu. Çiçek, İnsan haklarının sadece 10 Aralığa özgü bir gün olmadığını belirterek şöyle dedi; “Sadece devletin üzerinde duracağı şeyler değil. Televizyon programlarına, medyaya baktığımızda toplumsal eğitimin verilmesinde ciddi bir çaba fazla görünmüyor. Ne zaman polisiye bir olay gelse, bir iki gün tartışıp, sonra gündemden düşüyor. Eğitim, devamlı bir faaliyet. Toplumsal eğitim ve yasaları uygulayanlar açısından üzerinde durmamız, yanlış, suç işleyen varsa, hiçbir şekilde himaye yoluna gitmeksizin, üzerine hassasiyet ve kararlılıkla gitmemiz lazım. Hükümet olarak, bu düşünceyi taşıyoruz.”


En büyük ihlal işkence ve kötü muamele

En büyük insan hakları ihlalinin işkence ve kötü muamele olduğuna işaret eden Çiçek, insan haklarının yaşayan insanlar için olduğunu, insan öldüyse ona çok fazla hak lazım olmadığını ifade etti. Dünyada ise en büyük insan hakları ihlalinin terör olduğuna dikkat çeken Çiçek, “İnsan hakkı denildiğinde, terörle beraber meseleye bakarsak, o zaman ortak zeminde buluşarak, sorunlara çare arama imkanı bulabiliriz. Meselenin sadece bir tarafını görüp, öbür tarafı için aması, fakatı, gerekçesine zihnimizi yoracağımıza, gayreti oraya vereceğimize, kim ihlali yapıyorsa, en başta hayat hakkını ortadan kaldıran, çoluk çocuk demeden, iki yaşındaki çocukları bile katleden örgütlerle ilgili vurgulamalar yapılmadan bu konular konuşulursa, bu konu biraz eksik oluyor” dedi. Gündem dışı konuşmaların ardından Türk Ticaret Kanunu Tasarısı’nın görüşmelerine geçildi.