Eğitimde Çelik dönemi sona erdi

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın kabine revizyonu kapsamında Milli Eğitim Bakanı Hüseyin Çelik görevinden alınması Türk Eğitim-Sen tarafından olumlu karşılandı. Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, Hüseyin Çelik döneminde eğitim camiasının gün yüzü görmediğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, yaptığı açıklamada, "Çelik, eğitim camiasına gün yüzü göstermemiştir. Bu nedenle Hüseyin Çelik'in Milli Eğitim Bakanlığı görevine son verilmesi geç olmasına karşın yerinde bir karardır. Cumhuriyet döneminin en büyük yandaş kayırmacılığının yapıldığı Çelik dönemi artık sona erdi" dedi.

Çelik döneminde, ne eğitim sisteminin ne de eğitim çalışanlarının; sağlam, etkin, doğru politikalarla yönetilmediğini ifade eden Koncuk, Çelik'in popülist söylemlerle, kavgacı tutumuyla, yandaşlarını kalkındırmasıyla anıldığını ve sendikaları da kendisine küstürdüğünü kaydetti. Koncuk, Çelik döneminde cumhuriyet tarihinin en büyük yandaş kayırmacılığı yapılmıştır. Atamalarda kariyer ve liyakat esas alınması gerekirken, Hüseyin Çelik usulsüz atamalarıyla eğitim çalışanlarının tepkisini çekmiştir. Türk Eğitim-Sen, Çelik'in yaptığı usulsüz atamaları sık sık gündeme getirmiş ve bu konuda art arda davalar açmıştır. Üstelik Çelik, görevine son verileceğinden haberdar olacak ki, özellikle son dönemde inanılmaz usulsüz atamalara imza atmıştır" diye konuştu.
 

"Çelik, eğitime köleliği getirdi"

Çelik döneminde, öğretmenlerin farklı istihdam türlerine ayrıldığını ve iş güvencesinden yoksun bırakılarak hiçbir hakka sahip olmayan köleler haline getirildiğini vurgulayan Koncuk, "Sözleşmeli, ücretli, vekil adı altında alınan bu öğretmenler, büyük ekonomik sıkıntılar içerisindedir ve özlük haklarına sahip değildir. Hüseyin Çelik, sözleşmeli öğretmenlerin kadroya geçirileceğini iddia etse de, bugüne kadar somut bir adım atılmamış, bu öğretmenler adeta kandırılmıştır" dedi. Atama bekleyen öğretmen sayısının da 200 bin olduğunu ifade eden Koncuuk, eğitim fakültelerini bitiren öğretmen adaylarının yıllarca atanmayı beklediğini anımsattı.
 

"Çelik, aileleri parçaladı"

Koncuk, Hüseyin Çelik döneminde, öğretmen eşlerinin birbirinden ayrılarak ailelerin parçalandığını savunarak, "Yönetici atamaları defalarca mahkemeye taşınmış, arapsaçına dönmüştür. 25 bin eğitim kurumu vekaletle görevlendirilen yöneticiler tarafından yönetilmektedir. Bakanlık yönetici atamalarında kendi yayınladığı yönetmelik ve genelgelere bile aykırı davranmıştır" dedi.

Hizmetli, memur, teknisyen gibi eğitim çalışanlarına sahip çıkılmadığının da altını çizen Koncuk, "Eğitim sistemi de Hüseyin Çelik döneminde büyük yaralar almıştır. Kalabalık sınıflar, derslik açığı, öğretmen açığı hala ciddi bir sorundur. Türkiye OECD ülkeleriyle yarışamayacak kadar geridedir. Eğitime ayrılan kaynak yetersizdir. Müfredat programları bilimsel, çağdaş ve milli değildir. Eğitim siyasallaştırılmıştır. İşte Çelik döneminde yaşanan tüm bu olumsuzlukların, hukuksuzlukların artık yaşanmamasını istiyoruz" diye konuştu.
 

Çubukçu'dan beklentiler

Yeni Bakan Nimet Çubukçu'ya büyük sorumluluk düştüğünü kaydeden Koncuk, Çubukçu'nun Hüseyin Çelik kadar politize olmayacağını, kendisine düşman veya yandaşlar oluşturmak için bir çalışma içine girmeyeceğini düşündüklerini söyledi.

Türk Eğitim-Sen olarak Çubukçu'ya geçmişte yaşanan "gayri ahlaki" oluşumlar ve uygulamalarla ilgili bir rapor sunacaklarını da bildiren Koncuk, "Bunların düzeltilmesini talep edeceğiz. Milli Eğitim Bakanı Çubukçu'ya eğitim çalışanları ile ilgili taleplerimiz de ayrıca bir rapor halinde sunulacaktır. Bu vesileyle Milli Eğitim Bakanı Sayın Nimet Çubukçu'ya başarılar diliyor ve bundan sonra da Milli Eğitim Bakanlığı'nın çalışmalarının, eğitim çalışanları adına sendikamız tarafından yakından takip edileceğinin bilinmesini istiyoruz" dedi.