Ege kıyıları tehlike altında
Çanakkale ve Balıkesir kıyıları deniz salyasının etkisinde. İzmir ise yıllar önce kurduğu ileri biyolojik arıtma tesisleri sayesinde müsilaj tehlikesinden uzak görünüyor.
İZMİR / Cumhuriyetİzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Batı Anadolu Sanayici ve İş İnsanları Dernekleri Federasyonu'nun (BASİFED) toplantısına katıldı. Başkan Soyer son günlerde gündemdeki deniz salyasından (müsilaj) İzmir trafiğine birçok konu hakkında üyelerin sorularını yanıtladı. Deniz salyası konusunda açıklamalarda bulunan Başkan Tunç Soyer, müsilaj konusu gündeme geldiği anda farklı üniversitelerdeki bilim insanlarından rapor istediğini, çok sıkı bir araştırma başlattıklarını söyledi.
'TEDBİRLİYİZ'
İlk verilerin İzmir için yüreklere su serptiğini belirten Başkan Soyer, “Denizlere verilen arıtma sularının ileri biyolojik arıtma tesislerinden çıkması halinde denizin ekolojik dengesinin etkilenmediğini olumsuz bir tablo olma ihtimali olmadığı aktarıldı bize. Narlıdere ve Çiğli’de ileri biyolojik arıtma tesislerimiz var, arıtılan suyun körfezin kirlenmesine etki etmediği sonucu ortaya çıktı. İzmir ileri biyolojik arıtmada Türkiye lideri. Bizim bir yandan körfezin temizlenmesi ile ilgili sürdürdüğümüz yağmur suyu-pis su ayrıştırma kanalları yapım işi devam ediyor. Her yapılan kilometre, kanal, yağmur suyu ve pis su arıtma kanalının ayrıştırılması körfezin temizlenmesine hizmet ediyor. Marmara gibi kapalı deniz değil. Doğal olarak süren sirkülasyon var. Biz kirletmediğimiz sürece doğanın kendini yenilemesi, sirkülasyonun temizlemesi artıyor. Biz ilk defa Güzelbahçe’de mavi bayrak aldık. Torpille, eşle dostla alınan bir şey değil, uluslararası standart. Biz bunu körfezin içine çekmeye devam edeceğiz. Biz temizlemeye devam ettikçe, kirlenmesinin önünü kestikçe bu bela, felaket bizden uzak duracak. İçiniz ferah olsun, ilk aktarılan bilimsel veriler bu felaketin bizden uzak olduğunu gösteriyor. Tabii ki gevşemeyeceğiz” diye konuştu.
ÇANAKKALE'DE KÂBUS SÜRÜYOR
Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi (ÇOMÜ) Deniz Bilimleri ve Teknoloji Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Adnan Ayaz, “Müsilaj aslında Çanakkale Boğazı’nda görülüyor ama siz görmüyorsunuz. Suyun üzerindekiler, rüzgarın etkisiyle suya basıldığı için görmüyorsunuz. Esasında bunun suyun üzerindeki değil, altındaki kısmı önemli. Müsilajın Ege Denizi’ne doğru 15 metre kalınlıkta aktığına dair ekosounder görüntüsü var” dedi.
BATUR: GÖREVE HAZIRIZ
Kıyı Ege Belediyeler Birliği ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, “Bu tehditle mücadelede herkesin ortak hareket etmesi şart. Bir kere küresel iklim sorunuyla ilgili ciddi mücadele başlamalı ülkemizde. Tüm kurumlar, vatandaşlar artık çevrenin değerini bilmek zorunda. Bizler göreve hazırız. Bilmediğimiz için Marmara Denizi ölümün eşiğine geldi. Şimdi temizlemek için hem para hem zaman harcayacağız. Kirletmeseydik bugün bu sorunu konuşmuyorduk” dedi.
Kanal İstanbul’u da Marmara Denizi’nin ekolojik sistemini bozacağı yönündeki bilimsel ve teknik görüşleri bir kenara bırakıp inat uğruna yapmanın mantığı olmayacağını söyleyen Başkan Batur, sözlerini şöyle tamamladı: “Çılgın projeler bu ülkeye bir şey kazandırmıyor. Aksine kaybettiriyor. Kanal İstanbul’u yapmak çevre cinayetine sebep olacak. Kanal yapıldığında etrafı rant projeleriyle dolacak, milyonlar yaşamaya başlayacak. Marmara Denizi’nin etrafında yaşayanların getirdiği kirlilik 3 hatta 4’e katlanacak. Artık rantı değil çevreyi düşünme zamanı geldi de geçiyor.’’