Ege Dündar: Babamın oradan daha güçlü çıkacağına eminim (30.11.2015)

"Babamı teller arasında görene kadar durumu idrak etmedim"

cumhuriyet.com.tr
<video:437839>

Adana'da durdurulan MİT TIR'larının içinde silah ve mühimmat bulunduğunu ortaya koyan haber ve görüntüleri yayımladıkları için "terör örgütüne yardım, askeri ve siyasi casusluk, devlet sırlarını ifşa etme" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın İngiltere'de okuyan oğlu Ege Dündar, "Can Dündar adına gurur ve onur , babam adına ise öfke ve hüzün duydum" dedi.

CNN Türk'te Mirgün Cabas'ın sunduğu "Her Şey" programına katılan Ege Dündar, annesi Dilek Dündar'la birlikte uzun zamandır böyle bir duruma kendilerini hazırladıklarını belirterek, "Mantıken hazırlanıyorsunuz, ama yaşanınca ortaya çıkan öfkeyi kontrol edemiyorsunuz. İlk defa hayatımda bunun ne kadar gerçek, ne kadar acı olabileceğini ilk defa hissettim" diye konuştu

"Doğru ve gerçek, susturulmaya çalışıldıkça daha da güçleniyor"

Babasının başına gelenlerin kendisini cesaretlendirdiğini söyleyen Ege Dündar, "İnsanlar hırsa kapılıp böyle kararlar verebiliyorlar ama bunun sonunda gerçeği gizleyemiyorlar. Sözcüklerin önemini daha iyi anlıyorsunuz. Doğru ve gerçek, susturulmaya çalışıldıkça daha da güçleniyor" ifadelerini kullandı.

Silivri Cezaevi'nde babasını ziyaret eden ve Can Dündar'ı moralli gördüğünü söyleyen Ege Dündar, şunları anlattı:

Babamın ifadeye çağrıldığını duyduktan sonra günüm çok gergin geçti. Kararın açıklandığı gün uzakta olmak zordu, anneme destekli olmak istedim, babam daha dirayetli duruyordu. Uzakta olduğum için sürekli annemi düşündüm.

"Mantıken hazırlanıyorsunuz, ama yaşanınca ortaya çıkan öfkeyi kontrol edemiyorsunuz"

Çok uzun zamandır annemle hazırlıklı olduğumuz bir şeydi. Sadece hapis de değil. Türkiye’de birçok insan vuruldu ya da öldürüldü. Öyle bir ortamda büyüyorsunuz ki, buna annem de ben de hazırdık. Hazır olmakla olay olunca yaşananlar farklı ama tabii ki. Mantıken hazırlanıyorsunuz, ama yaşanınca ortaya çıkan öfkeyi kontrol edemiyorsunuz. İlk defa hayatımda bunun ne kadar gerçek, ne kadar acı olabileceğini hissettim.

Cumhuriyet’ten önce, Mlliyet’te işine son verildiğinde de babama bir ilgi olmuştu, stres birikmişti. Yöneticilik kimliğiyle hareket etmesi ise bambaşka bir boyut ve destek getirdi. "Sorumlu benim” başlığı ve tüm gazetenin ona sahip çıkmasını hissettik.

"Türkiye’yi anlatabilmek için Türkiye’nin gerçeğini bire bir yaşamış oldum"

Türkiye’nin hukuksal sorunları İngiltere’de gündeme gelen şeyler, medya baskıları İngiltere’de bir case study. Siyasi bir çıkar olduğu zaman, bunun hukuki süreci ve medyaya yansımalarını babam üzerinden çok iyi anlatabileceğimi düşünüyorum, benim bundan sonrasını anlamamı da kolaylaşırdı. Türkiye’yi anlatabilmek için Türkiye’nin gerçeğini bire bir yaşamış oldum.

Babamı teller arasında görene kadar durumu idrak etmedim. Ona ulaşamayacağımı fark ettim ve bu beni ürküttü. Yanlış bir şey yapmadığını bildiğim için de öfkeli hissettim. Bir arkadaşım, “babanı tutukladılar ama Can Dündar’ı tutuklayamazlar” dedi. Can Dündar adına gurur ve onur duydum, babam adına ise öfke ve hüzün duydum.

Adana'da durdurulan MİT TIR'larının içinde silah ve mühimmat bulunduğunu ortaya koyan haber ve görüntüleri yayımladıkları için "terör örgütüne yardım, askeri ve siyasi casusluk, devlet sırlarını ifşa etme" iddiasıyla tutuklanan Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Can Dündar'ın İngiltere'de okuyan oğlu Ege Dündar, "Can Dündar adına gurur ve onur , babam adına ise öfke ve hüzün duydum" dedi.

Ege Dündar, annesi Dilek Dündar'la birlikte uzun zamandır böyle bir duruma kendilerini hazırladıklarını belirterek, "Mantıken hazırlanıyorsunuz, ama yaşanınca ortaya çıkan öfkeyi kontrol edemiyorsunuz. İlk defa hayatımda bunun ne kadar gerçek, ne kadar acı olabileceğini ilk defa hissettim" diye konuştu

"Babamı moralli gördüm, beni çok rahatlattı"

İyimser olmaya çalışıyorum, önümüzde çok ciddi bir süreç var. Önümde hep bir set belirleyip ümit edeceğim bir süreç. Fazla uzamasından korkuyorum, çünkü örneklerini gördük.

Babamı moralli gördüm, beni çok rahatlattı. Bir hücrede, duvarların arasında oturup karalar bağlıyordur diye düşünüyordum, onu güleryüzlü gördüm. Uzun zamandır kitap okuyamıyormuş, şimdi Zweig’ın kitabını okuyormuş. Belki de ona bir zaman katabileceğini, telefona bağlılığından uzak tutabilecek bir şeydir belki. Onu moralli görmek, bana da çok güzel oldu. Buradan daha güçlü ve sabırlı çıkacağına sonuna kadar eminim.

Babamın yaşadıkları beni korkutmaktan çok cesaretlendi. İnsanlar hırsın eline kapılıp böyle kararlar verebiliyorlar ama bunun sonunda gerçeği gizleyemiyorlar. Sözcüklerin önemini daha iyi anlıyorsunuz. Doğru ve gerçek, susturulmaya çalışıldıkça daha da güçleniyor.