Efsane savcı: Türkiye'de yolsuzluk görünür hale geldi

İtalya'da mafyayla mücadelenin efsanevi savcısı, şimdinin Senato Başkanı Grasso "Türkiye'de yolsuzluk görünür hale geldi, sürpriz olmadı" diyor.

cumhuriyet.com.tr

İtalya'da gerçek 'baba'yı 2006 yılında Carleone kasabasında düzenlenen operasyonla yakalatan efsane savcı Pietro Grasso, Radikal gazetesinden Murat Yetkin'e konuştu.

Murat Yetkin'in köşesinde yer verdiği Grasso'nun sözleri şöyle:

Pietro Grasso, İtalyan Senato Başkanı; protokol sırasına göre İtalya devletinin Cumhurbaşkanından sonra iki numarası. Ancak dünya onu siyasi etiketiyle değil, daha bir yıl önce, Mart 2013 seçimleriyle politikaya atılmadan önce mafyayı anavatanı İtalya’da dize getiren süper savcı olarak tanıyor.

Hatırlayacaksınız, Sicilya mafyasının 53 yıldır ‘aranan’ ama bulunamayan lideri, gerçek ‘Baba’ Bernardo Provenzano, 2006 yılında hem de ünlü Carleone kasabasındaki çiftliğinde yakalanmasını Grasso sağlamıştı. Daha önce Sicilya, Palermo başsavcısı olarak 380 ömür boyu hapisle sonuçlanan müthiş bir yargı operasyonunun arkasındaki isim. Daha genç yıllarında 1983-89’da katıldığı ilk büyük çaplı mafya operasyonunda yargılanan 475 mafia üyesinin 19’u da ömür boyu hapis almıştı.

(...)

İşte 43 yıllık kanun adamlığı geçmişi ardından İtalya Senato Başkanı seçilen Grasso, 9-11 Nisan’da Çek Cumhuriyeti’nin başkenti Prag’da ‘Yolsuzlukla Mücadele’ başlığı altında yapılan 2014 Dünya Yönetişim Forumu’ndaki konuşmacılardan biri oldu.

Adeta nefeslerin tutularak izlendiği, ders niteliğinde bir konuşma yaptı.

Sonrasında Grasso’ya sordum: Türkiye’deki yolsuzluk iddialarıyla ilgili gelişmeleri izliyor muydu? İzliyorsa ne düşünüyordu.

“Bildiğiniz gibi” diye başladı söze; “Son bir yıldır artık savcı değilim, Senato Başkanıyım, dolayısıyla yolsuzlukla mücadeleyle bizzat ilgili değilim.”

Tam dinleyiciler eski savcının yeni siyasetçi olarak cevap vermekten kaçındığını düşünüyordu ki, Grasso muzip bir tebessümle “Ama” diye kısa bir nefes verdi.

Süleyman Demirel’in ‘O ama yok mu, o ama?’ sözü geldi aklıma. Grasso devam etti:

“Ama basından izlediklerimle sınırlı olmakla birlikte şunu biliyorum ki, Türkiye’deki yolsuzluk dosyalarının ortaya çıkması sürpriz olmadı.” Devam etmeden kısa bir ‘es’ daha verdi; “Diyebilirim ki, yolsuzluk görünür hale geldi; sadece o değil, yolsuzluğun değil, yolsuzluk olduğunu söyleyenlerin üzerine gidildiği de görünür hale geldi.”

Belli ki Grasso Türkiye’yi yakından izliyordu; yolsuzluk soruştumalarında görev alan çoğu savcı, hakim ve polisin görevinden alındığını, bunların Başbakan Tayyip Erdoğan tarafından kendisine karşı komplo girişimi olmakla suçlandığının farkındaydı. Herhangi bir isim vermeden şöyle devam etti:

“Yolsuzlukla mücadelenin yolu yolsuzluklarla mücadele edenlerden kurtulmak olamaz; yolsuzluklardan kurtulmanın yolu bu değildir.”

Yalnızca o değil, Grasso, bütün yolsuzluk iddialarına karşın Erdoğanın 30 Mart seçimlerinden önde çıktığının da farkındaydı ve o konuda da iki çift lafı vardı, hem de ilginç bir örnekle birlikte: “Halk bu izlenen yönteme katılıyor ve onaylıyor görünse de, halkın her zaman doğru karar vermediğini unutmamak lazım. Unutmamak lazım ki, mesela Hazreti İsa ve Barabbas arasından halk o zaman Barabbas’ı seçmişti.”

(...)

Ama Grasso “Bu söylediğim sadece Türkiye için geçerli değil” diye de ekledi; “Bütün ülkeler için geçerli.”

Peki Türkiye’de yolsuzluk dosyalarının açılması neden sürpriz olmamıştı onun için? Özel bir bilgisi mi vardı? “Hayır” dedi Grasso; “Özel bir bilgim yoktu, ama olayların genel akışı oraya işaret ediyordu. Ümid ederim Türkiye yolsuzluklarla mücadelenin bir yolunu bulacaktır. Ümid ederim Türkiye Avrupa Birliği ile daha yakın ilişkiler içinde olabilecektir.” (Murat Yetkin - Radikal gazetesi)