Efes-2010 müşterek fiili atışlı tatbikatı
Türk Silahlı Kuvvetlerinin planlı tatbikatlarından olan, Ege Ordusu tarafından sevk ve idare edilen Efes-2010 Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nın fiili icrası tamamlandı.
cumhuriyet.com.trTatbikatın seçkin gözlemci gününe Genelkurmay Başkanı Orgeneral İlker Başbuğ, Kara Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Işık Koşaner, Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Hasan Aksay, Deniz Kuvvetleri Komutanı Oramiral Eşref Uğur Yiğit, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Atilla Işık ve Ege Ordusu Komutanı Orgeneral Hayri Kıvrıkoğlu da katıldı.
Ege Ordusu Müşterek Özel Kuvvetler Komutanlığı tarafından sevk ve idare edilen, Kara, Deniz ve Hava Kuvvetleri ile Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığına ait birlik ve unsurların katılımıyla İzmir'in Seferihisar ilçesi Doğanbey mevkisinde 3 Mayıs'ta başlayan, üç safhada planlanan tatbikatın ikinci safhası, bugünkü fiili atışlarla sona erdi. Tatbikatın üçüncü ve son safhası olan tatbikatın değerlendirilmesi ve geri intikallerin icrasının ise yarın yapılacağı bildirildi.
Tatbikatın bugünkü bölümü, basın mensuplarının saat 08.30'da tatbikat bölgesine gelmesiyle başladı. Basın mensuplarına taktik keşif amacıyla Türk Silahlı Kuvvetleri tarafından projelendirilen, Kale-Baykar firması tarafından üretilen Türk malı insansız hava aracı tanıtıldı. Dün icra edilen gece atışlarında da kullanılan insansız hava aracı, Amerika Birleşik Devletleri ve İsrail yapımı insansız hava uçaklarıyla karşılaştırıldı. Yaklaşık 4 kilo 750 gram ağırlığında olan aracın özellikleri anlatıldı, Doğu ve Güneydoğu bölgesinde bu araçların iki yıldır kullanıldığı vurgulandı.
Efes-2010 Tatbikatı'nda, Safir ve Mercan ülkeleri arasındaki sorunların barışçıl yollardan çözümlenememesi üzerine tırmanan gerginlik döneminin ardından, tarafların planlarını uygulanmasını esas alan jenerik bir senaryo uygulandı.
Tatbikat, komutanların saat 09.30'da gelmesi ve insansız hava aracının saat 09.40'da keşif uçuşuyla başladı. Daha sonra Hava Kuvvetleri Komutanlığına ait F-4 uçakları da keşifler yaptı, taarruz helikopterleri desteğinde hava hücum harekatı yapıldı. F-16 uçakları belirlenen hedefleri vurdular. Yakın hava desteğiyle Özel Kuvvetler Komutanlığına ait unsurların harekatı ve hava savunmasının ardından Barbaros Firkateyni'nden deniz topçu atışları ve taarruz helikopter atışları yapıldı. Cobra helikopterleri bölgeyi bombaladılar. 105 ve 155 milimetrelik obüslerle atışlar yapıldı, bot harekatı yapacak birlikler kıyıya yanaştı.
Hava Kuvvetleri Komutanlığının amfibi hücum harekatına yaptığı yakın hava desteği görüldü. İki F-16 uçağı tarafından düşman zırhlı birlik konvoyuna MK84 genel maksat bombasıyla taarruz edildi. C-147 çıkarma gemisi tarafından makineli tüfekler ve bomba atışlarıyla sahile darbe atışları yapıldı. Sahilden çıkan birlikler, makineli tüfek, piyade tüfeği, bomba atar, lav ve roketatar atışları gerçekleştirdiler. Topçu ateşleri yapıldı, Skorsy ve Couger helikopterleri tarafından 106 milimetrelik havanlar havadan taşındı. Amfibi deniz piyade tugayının iki amfibi piyade taburu ve bir tank taburun kıyıya çıkarılmasıyla denizden çıkar birlikler ve hava hücum harekatıyla inen birlikler birleşerek kendilerine tahsis edilen hedefleri ele geçirdiler ve tatbikatın fiili atış kısmı sona erdi.
Genelkurmay Başkanı Orgeneral Başbuğ'un tatbikatın öğleden sonraki bölümünde bir değerlendirme yapması bekleniyor.
Tatbikatta 6 bin 963 personel görev yaptı
Efes serisi tatbikatların birlik ve karargahların müşterek harekat ortamında bir arada çalışma yeteneklerini geliştirmek, iş birliği usullerini denetlemek, temel muharebe görevlerine yönelik eğitimleri icra etmek, komuta kontrol sistemlerini denemek ve tatbikata katılan her seviyede komutan ve liderlerin sevk ve idare yeteneklerini geliştirmek maksadıyla icra edildiği bildirildi.
Efes-2010 Müşterek Fiili Atışlı Tatbikatı'nın Türk Silahlı Kuvvetlerinin tüm unsurlarını bir araya getiren ve kuvvetler arası koordinasyonunun en üst düzeyde gerçekleştirildiği, titiz ve dikkatli planlamayı gerektiren, geniş kapsamlı müşterek bir tatbikat olduğu vurgulandı. Tatbikatta özellikle hava hücum harekatı, amfibi harekat, hava harekatı, ateş desteğinin koordinasyonu, elektronik harp, özel kuvvet harekatı, muharebe safhası arama kurtarma harekatı, havadan sıhhi tahliye gibi harekatların gece ve gündüz icra edildiği ifade edildi.
Kara Kuvvetleri Komutanlığından 2 motorize tabur, 1 tank taburu, 3 topçu taburu, 33 helikopter, 45 bot, Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Çıkarma Filosu Komutanlığından 47 muhtelif gemi, 2 amfibi deniz piyade taburu, Hava Kuvvetleri Komutanlığından 46 muharip uçak, 4 nakliye uçağı ve 1 elektronik istihbarat uçağı, Özel Kuvvetler Komutanlığından 3 özel kuvvet timi, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığı birliklerinin katıldığı tatbikatta görevli personel sayısının ise 6963 olduğu vurgulandı.
"Barışta ter dökersen, savaşta az kan akar"
Orgeneral Başbuğ, Efes 2010 tatbikatın ardından yaptığı konuşmada, bir silahlı kuvvetler için en önemli unsurlardan olan müşterek ve gece harekatının en iyi şekilde icra eden personeline teşekkür etti.
TSK'nin son 10-15 yılda aldığı silah sistemleri sayesinde ateş gücünü önemli ölçüde artırdığını kaydeden Başbuğ şöyle konuştu:
"Silahlı kuvvetlerin asri görevi bir tek mermi dahi atmadan barışı muhafaza etmektir. Ve ülkenin ulusal, milli menfaatlerinin koruyucusu olmaktır. Unutulmamalıdır ki, savaşı, çatışmayı en son isteyen askerlerdir. Barışta ter dökerseniz, savaşta az kan akıtırsınız. Bunun için eğitim çok önemli. Bu nedenle, tatbikata emeği geçen erinden general ve amiralline kadar herkesi kutlar ve teşekkür ederim."
Orgeneral Başbuğ, tatbikata fiilen katılan personel sayısının 7 bine yakın olduğunu vurgulayarak, "Bu icra edilen tatbikatlar belki de tatbikata katılan silah araç gereç ve personel açısından dünyada icra edilen tatbikatlardan en büyüklerinden birisini oluşturuyor. TSK aynı zamanda bütün unsurlarıyla gece harekatı icra etmek açısından dünyanın önde gelen ordularından birtanesidir. Aynı seviyede fazla da ordu var diyemeyiz. TSK'nın gelmiş olduğu nokta her türlü tahayyülün üzerindedir. Bizlere güven ve huzur vermektedir. Belki 10-15 sene evvel bizlerin bile düşünemeyeceği bir noktadayız" diye konuştu.