"Efendileriniz, ipinizi gevşetmediği sürece tuvalete bile gidemezsiniz"
Başbakan Erdoğan, Uludere'de sivillere yönelik düzenlenen saldırı sonrası BDP'nin açıklamasına sert çıktı. Erdoğan BDP'lilere, "Siz sahibiniz ipinizi gevşetmeden tuvalete bile gidemezsiniz" dedi.
cumhuriyet.com.trBaşbakan Recep Tayyip Erdoğan partisinin grup toplantısında konuştu. İşte Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Biz seçimin hiç bir belirsizliğe yol açmasına izin vermedik. Para ve maliye politikalarını bozmadan titizlikle seçimleri gerçekleştirdik. Türkiye'de demokrasinin standartlarının çıtasının ne kadar yükseldiğini tüm dünyaya ıspatladık. Avrupa'da hükümetler krize karşı tedbir alamadıkları için zorlanıyorlar. Güçlü bir liderlik yapamadıkları için krizin tahribatının yükselmesine zemin hazırlıyorlar. Türkiye olarak biz bu konuda örnek olduk büyük bir performans gösterdik. Çin'den sonra en hızlı büyüyen ülke olduk. 3 dönemlik milli gelirimiz 589 milyar dolar olarak gerçekleşti.
Küresel kriz öncesi rakamları yakaladık ve hatta bu rakamları aşıp 1 trilyon dolar milli gelire yaklaştık.
İşsizlikte de gelişmeler yaşadık. %8,8 gibi düşük bir seviyeye geriledik. 2011 yılı ihracat rakamlarını açıkladık. 2010 yılına göre %18 artarak 134,6 milyar dolar olarak gerçekleşti. Yani 135 milyar dolar. İhracatta da kriz öncesi rakamları aştığımız gibi yeni bir rekora imza attık. Bu konuda da başarımıza destek sağlayan herkese milletim adına kabinem hükümetim adına şükranlarımı sunuyorum.
Öğrencilere kredi miktarını arttırdık
Üniversite öğrencilerinin aylık kredi miktarını 260 Liraya çıkartıyoruz. Öğrencilere gıda yardımı olarak da 180 lira ödeyeceğiz. Master öğrencilerine 540 TL yeni yılda alacak..Bugün biz isteyen her öğrenciye kredi ve ya burs veriyoruz.. 450 bin öğrenciden 1 milyon 173 bin öğrenciye kredi ve ya burs veriyoruz. Bu da yüzde 160'lık bir artış demektir.
Enerji konusunda önemli anlaşmalara imza attık. Rusya ile yapılan anlaşma ile 6 milyar metreküp gaz bizde kalıyor diğeri de Avrupa'ya gidiyor.
Suriye
2011 yılı önemli gelişmelerin yaşandığı bir yıl oldu. Tunus, Mısır, Libya.. Bugün Mısır'da üçüncü tur seçimleri yapılıyor. Buralarda başlayan gösteriler bütün Ortadoğu'ya yayıldı.Suriye'de yaşanan olaylar 2012'ye de yansıdı. Maalesef 6 bin insan bu süreçte hayatını kaybetti. Türkiye olarak biz Suriye'ye gerekli uyarımızı yaptık. Birilerinin dediği gibi Türkiye bu ülkelerin iç işlerine karışmıyor ortak dünyayı paylaşan bir ülke olarak sadece sorulduğunda yaklaşımımızı ortaya koyuyoruz. Bu kadar kara sınırımız olan bir ülkeyle ilgili sessiz kalmamız da söz konusu değil.
Filisitin'de sevindirici haberler aldım. İslami Cihat ve Hamas Filistin Kurtuluş Örgütü çatısı altına girme kararı aldı.
İkinci Kerbela yaşanmasın
Irak'ta da belirsizlik yaşanıyor. Mesep ve etnik kökenli gerilim daha da görünür hale geldi. Kerbela faciasının yaşandığı bu topraklarda yeni meshep kavgalarının ortaya çıkması islam alemin kaygısı da daha çok artmıştır.
Kerbela olayından sonra 14 asır boyunca oradaki acı dinmediyse Irak'ta yaşanacak buna benzer bir olay da yüzyıllar boyunca naletle anılacaktır.
Müslüman dünyanın gözü Irak'tadır. Kardeşlerini üzenleri bu ümmet asla hayırla yadetmeyecektir.
Acı olaylar yaşadık
Van'da meydana gelen depremlerde 640 vatandaşımızı kaybettik. Milletimize başsağlığı diliyorum. 33 bin 463 kişi kamu tesislerinde misafir ediliyor. Çadırlarda yaşayan vatandaşlarımız da hızla prefabrik konutlara geçiriliyor. Ocak ayı sonuna kadar artık çadırkent diye bir şey kalmayacak.
Buradan Vanlı kardeşlerime önemli bir müjdeyi de iletmek istiyorum. Maalesef ben artık Diyojen gibi sokakta elinde lamba ile adam arıyorum ama maalesef yok. 2 katrilyonu Van'dakilerin barınma giderleri için seferber ettik. bu 2 milyar civarındaki ödeneğin de hayırlı olmasını diliyorum..
Biz candanız onlar ise yandan; aradaki fark bu işte. Ve biz bu işi bu şekilde sıkı tutuyoruz. Kalıcı konutlarda da hedefimiz Ağustos sonu gibi bu konutları yetiştirmek. Şu anda müteahhit firmalar çalışmalarına devam ediyor.
Uludere
Bölgeye yapılan bir hava operasyonunda 35 vatnadaşımız hayatını kaybetti. Bu vatandaşlarımıza Allah'tan rahmet diliyorum. Bu konuda adli ve idari soruşturma yapılıyor. TSK bu soruşturmayı başlattığını açıklamıştır. Konunun takipçisi olduklarını bana tekrar ifade ettiler. Medyaya rağmen teşekkür ediyorum. Hükümetimiz döneminde Genelkurmay'ın attığı adımları 'Devlet halkını bombalıyor' söylemleri devlet ve millet arasını açmaktan başka bir gaye yok. Onların arkasında hangi gayelerin olduğunu biliyoruz. Onların istediği gibi hareket etmeyen bir hükümet olduğumuz için böyle hareket ediyorlar. Milleti öne çıkaran bir iktidar olduğumuz için bunlarla anlaşmamız tabii ki mümkün değildir. Bu ülkede vatan topraklarını ilmik ilmik işleyen tek iktidar biz olduk.
Ana muhalefet bizi ilgilendirmez
Ana muhalefet şöyle der böyle der bu bizi ilgilendirmiyor. Ak Parti sürekli Cumhuriyet tarihini eleştiriyor diyorlar.. Biz bir dönemi değerlendiriyoruz.
Kim ki Uludere'de 35 kürt öldürüldü diye olayı etnik bir noktaya taşıyorsa o her türlü vicdani değeri ayakları altına alıp çiğnemiş demektir. Biz Uludere'de 35 insan hayatını kaybetmiştir diye bakıyoruz. 35 vatandaşımız, kardeşlerimiz kaybedilmiştir diye bakıyoruz. Ama maalesef onlar ülkemizi hep bölmenin gayreti içerisinde o istismari ortaya koyuyorlar. Siyasi zihniyeti nedir bilemem ama mesala orada ölenlerden birisinin ablası da benim kadın kollarında çalışan ve orada başkanlık yapan biri. Ama bizden böyle bir istismar duydunuz mu? Irkçılık ve faşizim şeytanın açtığı bir yoldur. Cenazeleri Türk ve Kürt diye ayıranlar iblisin yolunda yürüyenlerdir.
Siz sahibiniz ipinizi gevşetmeden tuvalete bile gidemezsiniz..
O görüntüleri izlediniz değil mi? kameralar karşısında kahkaha atacak kadar da insafsız vidansızlar.. Bunların koruculara nasıl baktıklarını çok iyi biliyoruz. Terör örgütüne nasıl hedef gösterdiklerini çok iyi biliyoruz. O tabutların üzerine parti bayraklarını asmak iki yüzlük değildir de nedir? Terörist başının fotoğrafını o cenazede taşımak da nedir. Bazı densizler de çıkıyor ve ülke bölünmüştür diyor. Sen kimsin, kimin adına konuşuyorsunuz.. Siz sahibiniz ipinizi gevşetmeden tuvalete bile gidemezsiniz..
Bu millet halif bir ur karşısında teslim olmayacak kadar asildir bir annenin ellerindeki parmaklar gibi birdir kardeştir. Sizin nifak tohumlarınız bu ülkede asla yeşermez. APO'ya Peygamber diyenlerin, gençlerin kanıyla beslenen vampirlerin bu ülkede muhattabı yoktur.
Haniye toplantıya katıldı
Filistin’de seçilmiş Başbakan, Gazze’de seçilmiş Başbakan’ı İsmail Haniye’ye grubum ve şahsım adına hoş geldiniz diyorum. Bugün malum gerek CHP Genel Başkanı’nı makamlarında ziyaret ettiler ve burada gerek MHP Genel Başkanı, gerek BDP onlarla görüşmeleri olacak. Daha sonra da ülkelerine dönecekler.
Ana muhalefet partisi CHP’den gelen açıklamalarda tam bir sorumsuzluk örneği olmuştur. CHP genel başkanı bu hadiseyi “33 kurşun” yani Mustafa Muğlalı olayıyla eş tutarak, sorumsuzluk örneği sergilemiştir. Bu hadiseyi 33 kurşuna benzetmek sorumsuzluktur fırsatçılıktır. Biz BDP’nin olayı nifak girişimine çevirmesini anlıyoruz, zira işleri bu. Bazı medya kuruluşlarının yanlış bilgilendirmesini de anlıyoruz. Onların da işi bu.
Ama CHP’nin PKK’nın diliyle, BDP’nin diliyle konuşmasına açıkçası anlam vermekte zorlanıyoruz.
Seçim meydanlarında gördüğümüz siyasi ittifakı şimdi de taziye çadırında görüyoruz. CHP’nin BDP’nin değirmenine su taşıması çok acıdır. Mustafa Muğlalı olayı CHP’nin eseridir.
Van’ın Özalp ilçesinden bir kışladan Mustafa Muğlalı ismini indiren de Ak Parti iktidarı olmuştur. Bir kez daha ifade ediyorum.
Bu hadisenin üzerine kararlılıkla gideceğiz gidiyoruz. Uludere’deki acılı kardeşlerimizi yalnız bırakmayacağız. Onların acısını yüreğimizde taşıyacak, paylaşacağız.
Başbakan Yardımcım Sayın Atalay, bakan arkadaşlarımız, milletvekili arkadaşlarımız olarak hemen olayın ardından Uludere’ye gittiler. Oradaki kardeşlerimizle bir araya geldiler, tehditlere rağmen bir araya geldiler. Bende orada telefonla oradaki kardeşlerimizle görüştük. Yapılması gereken neyse hepsini biz yapacağız. Biz işi geleceğe taşımayacağız. Biz işi geçmişte olduğu gibi, sürekli bunun üzerinde spekülasyonların yapılmasına fırsat vermeyeceğiz.
İstanbul’da Tarlabaşı Caddesi’nde bir otobüsün içindeki vatandaşımızın ne günahı var? Bunları Molotoflarla ateşe vermek zihniyetine, hakkına nasıl sahip olabilirsin? Bunun insani bir yanı var mı?
Molotof silah sayılacak
İşte onun için şimdi biz molotof kokteylini de bir silah olarak yasalaştıracak bir yasayı inşallah getiriyoruz. Bu teklifi çıkaracağız. Masum bir olay değil. Bu da bir silah. Serap kızımızı böyle kaybettik, nice yavrumuzu yanan otobüslerde kaybettik. Vatandaş ticaretini yapıyor, cam çerçeve her şey iniyoruz. Böyle bir hakkını var mı? Yahu otobüs duraklarının ne günahı var. Bunlar hepimizin. Bunlar insanlıktan nasibini almamış, gerçekten bunlar müsvedde bile değil.
Terörle mücadele kararlı şekilde sürecek. Dağlarda sınır içinde sınır ötesinde mağaralarda, teröristler etkisiz hale getirilecek. Bunu yaparken sivillerin mağdur olmaması için hassasiyet göstereceğiz. Ama meydanı, ne teröre, ne teröristlere asla bırakmayacak, onların tahriklerine asla boyun eğmeyeceğiz.
Bizden önceki dönemlerde seçim yılları kayıp yılları olmuştur. Biz istikrarı zedelemeden, para ve maliye politikalarını bozmadan, titizlikle seçimleri gerçekleştirdik. Türkiye’de demokrasinin standartlarının çitasının ne kadar değiştiğini hem Türkiye’ye hem dünyaya göstermiş olduk.
Şu anda Avrupa’da hükümetler seçim kaygısıyla popülist kaygılarla küresel krize karşı tedbir almakta zorlanıyor. Bunun için de küresel krizin tahribatının daha büyük olmasına zemin hazırlıyorlar. Biz ise 2011 Türkiye’de seçim yılı olmasına rağmen dünyanın takdirini kazandık. Türkiye yüzde 8,2 büyüme kaydetti. Çin’den sonra dünyada en fazla büyüyen ülke oldu. Küresel kriz öncesi rakamları yakaladık ve hatta 1 trilyon dolar milli gelir sınırına çok yaklaştık.
2011’de işsizlikte sevindirici gelişmelere neden olduk. İşsizlik yüzde 8,8 gibi rekor seviyeye geriledi. Dün ihracat rakamları açıklandı. 2011 yılında ihracatımız cumhuriyet tarihinin rekorunu kırdı.
Asgari ücrette 2012 için biz bütçede yüzde 3+3’lük bir artış ön görmüştük. Buna rağmen şartları zorladık ve asgari ücrete yüzde 5,9+6 oranında artış yaptık. Yani toplamda 2012 yılının tamamında asgari ücreti yüzde 12,4 oranında artırdık ve ilk 6 ay için 701 lira olarak belirledik. 2002 yılında görevi devraldığımızda asgari ücret 184 liraydı. Bugün 701 lira.
Öğrencilere müjde veriyoruz
Biliyorsunuz biz göreve geldiğimizde yüksek öğrenimdeki öğrencilerimize aylık 45 lira burs ve kredi veriliyordu. Biz bu miktarı kademe kademe artırdık ve 2011 yılında 240 liraya kadar yükselttik. Ayrıca kredi yurtlar kurumunda kalan öğrenciler için gıda yardımı yaptık. Burs ve kredileri de her ay ödedik.
Şimdi 2012 yılında öğrencilerimize ödenen burs ve kredi miktarlarını artırıyor. Aylık kredi ve burs miktarını 260 liraya çıkartıyoruz.
Beslenme yardımı da aylık 150 liraydı, şimdi 180 liraya çıkarttık. Master öğrencilerine 480 lira veriyorduk, bunu da 520 liraya çıkarıyoruz burs ve kredi olarak. Doktora öğrencileri 720 lira alıyordu, bunu da 780 liraya çıkarıyoruz.
Kredi yurtlar kurumumuz biz göreve gelmeden önce sadece 450 bin öğrenciye kredi veriyordu. Buna özellikle dikkatinizi çekiyorum. Bakınız bugün 2012 yılı itibariyle biz belli sayıda bir öğrenciye değil, isteyen her öğrenciye kredi veya burs veriyoruz. Şu anda 1 milyon 173 bin öğrenciye kredi veya burs veriyoruz. Bu da yüzde 160’lık bir artış demektir.
Azeri doğalgazını Türkiye üzerinden Avrupa’ya taşıyacak trans Anadolu boru hattına ilişkin mutabakat zaptını arkadaşlarım imzaladılar. Ayrıca Rusya’dan aldığımız doğalgazı artıran anlaşmayı Rusya’yla imzaladık. Fiyat düzenlemesi yaptık ve ülkemiz lehine bir düzenlemedir.