‘Edep, adap ve hukuka davet’
Genel Sağlık İş Sendikası, personelin giyeceği kıyafetlerin “edep, adap ve inanca göre uyarlanması” isteyen ve kurumlara yazı gönderen İstanbul İl Sağlık Müdürü Prof. Dr. Kemal Memişoğlu hakkında suç duyurusunda bulundu. Sendikanın Genel Başkanı Zekiye Bacaksız, “Bu tür ayrıştırıcı, ötekileştirici söylemlerin kimseye faydası yoktur. İnanç temelli yöneticilik olmaz, olamaz. Anayasal bir ilke olan laik, demokratik hukuk devletinde bu söylemlere yer yoktur” dedi.
cumhuriyet.com.trİstanbul İl Sağlık Müdürü Kemal Memişoğlu imzası ile 31 Aralık 2019 tarihinde sağlık kurumlarına gönderilen “Sağlık Personellerinin Kıyafetleri Hakkında” başlıklı yazıda, sağlık personelinin giyeceği kıyafetlerle ilgili olarak “Kurumumuzun saygınlığı açısından standartlara uyulması, gerektiğinde ana model, desen ve renkler korunarak edep adap ve inanca göre uygun şekillerde uyarlanması ve 2020 yılı başına kadar tüm sağlık personelinin (hemşire, ebe, sağlık memuru, sağlık teknisyeni) kıyafet standartlarına uyması ilgi sayılı yazımız bildirilmiş olup, belirtilen süre 30.06.2020 tarihine kadar uzatılmıştır” denildi.
“Anlaşıldığı kadarıyla İstanbul İl Sağlı Müdürü kıyafet konusunda hukuki düzenlemelerden bi haberdir” diyen Bacaksız, Memişoğlu’na 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu’nun 1982’de yürürlüğe giren Kamu Kurum Ve Kuruluşlarında Çalışan Personelin Kılık Ve Kıyafetine Dair Yönetmelik hükümlerini anımsattı. Bacaksız “Görevi mevzuata uygun davranmak olan İl Sağlık Müdürüne 657 sayılı yasanın 10. Maddesindeki ‘Amirlik yetkisini kanun ve diğer mevzuatta belirtilen esaslar içinde kullanır’ düzenlemesini de hatırlatıyoruz” diye konuştu.
‘ÇAĞDAŞLIKTAN BAŞKA YOL YOKTUR’
Bacaksız, özetle şunları kaydetti:
“Yapılması gereken mevzuat hükümlerini uygulamak ve çağdaş kıyafetler içinde, şiddetten uzak, insanca yaşam seviyesinde ücret alan, uygun çalışma koşullarında, uygun çalışma saatlerinde hizmet veren, iş barışı içinde çalışan huzurlu sağlık çalışanına sahip olabilmek için ne yapılması gerektiğini düşünmek ve uygulamaktır. Sağlık müdürü edep, adap ve inanç standardı ile uğraşacağına bu koşulların sağlanmasına çalışmalıdır. Hiçbir sağlık çalışanının edep ve adaplı olmayı müdürden öğrenmeye ihtiyacı yoktur. Edepli ve adaplı olması gereken birisi varsa o da bu yazıya imza atan Kemal Memişoğlu’nun kendisidir. Kurumun saygınlığı edep ve adapla uğraşarak sağlanmaz.
Kurumun saygınlığı çağdaş bilimi takip etmekle, dünya standartlarında sağlık hizmeti sunmakla bunun içinde sağlık emekçilerinin sesine kulak vermekle sağlanır. Bu tür ayrıştırıcı, ötekileştirici söylemlerin kimseye faydası yoktur. İnanç temelli yöneticilik olmaz, olamaz. Anayasal bir ilke olan laik, demokratik hukuk devletinde bu söylemlere yer yoktur. Toplumu ayrıştıran böyle beyanların sağlık emekçilerini huzursuz ve mutsuz etmekten başka hiçbir amaca hizmet etmeyeceğinin bilinmesi gerekir. Genel Sağlık-İş olarak Cumhuriyetin temel ve vazgeçilmez değerlerine olan bağlılığımızı bir kez daha ifade ediyoruz. Hukuk ve çağdaşlıktan başka bir yol yoktur. Din istismarcılarına, ahlak zabıtalarına dur demeye devam edeceğiz.”