Dyson'ın araştırdı: Karantina dönemlerinde iç mekanlarda hava kirliliğinin arttığını gösterdi

Dyson hava kalitesi araştırması, karantina dönemlerinde iç mekanlardaki hava kirliliğin arttığını ortaya çıkardı.

AA

Dyson'dan yapılan açıklamaya göre, şirketin karantina dönemi hava kalitesi projesinde elde edilen veriler, iç mekandaki PM2.5 seviyelerinde artış, dış mekanda azot dioksit (NO2) seviyelerinde azalış olduğunu gösteriyor.

Dyson, tekrardan evlere kapanılan bu günlerde insanları evlerindeki hava kirliliği seviyelerine dikkat etmeye çağırıyor. Dyson hava temizleyicilerinin verileriyle dünya genelindeki 14 şehirden ilk karantina dönemi esnasında toplanan sonuçlar, bu dönemin sonrasına kıyasla karantina sırasında daha yüksek PM2.5 seviyelerini göstererek, iç mekanlarda daha fazla zaman geçirmenin kirliliğe maruz kalma üzerindeki etkisinin altını çizdi.

Dyson'ın taşınabilir hava kalitesi sırt çantasıyla nisan ve haziran aylarında toplanan dış mekan verileri, katılımcıların karantina süresince daha düşük azot dioksit (NO2) seviyelerine maruz kaldığını gösterdi. Trafik, kirletici maddenin ortak bir parçası olduğundan, karantina sırasında yoldaki araçların azalmasının bu duruma etki ettiği belirtiliyor.

"İÇ MEKANLARDA PM2.5 KİRLİLİK SEVİYELERİNDE ARTIŞ ŞAŞIRTICI DEĞİL"

Açıklamada değerlendirmelerine yer verilen, Dyson Hava Temizleme Kategorisi Müdür Yardımcısı Alex Knox, konuya ilişkin şunları kaydetti:

"İnsanlar evlerinde daha fazla zaman geçirirken, yemek pişirirken ve rahatsızlık veren ev tozu varken, hava temizleyici verilerimizin ortaya koyduğu, iç mekanlarda PM2.5 kirlilik seviyelerinde artış şaşırtıcı değil. Hava kalitesi hakkında farkındalık yaratmak ve insanları eğitmek Dyson'da yaptığımız işin çok önemli bir parçası. Bununla ilgili ne kadar fazla bilgi alırsak ve bu bilgilerin insanlar üzerindeki etkisi artarsa, çözüme çok daha doğru odaklanabiliriz."

Dyson, yeni tip koronavirüs (Covid-19) salgınıyla yaşanan kısıtlamalarla, karantinadaki hava kirliliğinin bireysel maruziyet üzerindeki etkisini anlamak için dünyanın dört bir yanındaki sekiz şehirde dokuz kişiye hava kalitesi sırt çantasını verdi. Katılımcılar arasında Londra'dan Acil Servis Doktoru Alex George, Singapur'dan Teknoloji Gazetecisi Bobby Tonelli ve Toronto’dan Nike Master Eğitmeni Jennifer Lau da vardı.

Dyson hava temizleyicilerinde kullanılan mevcut teknolojiyle donatılan hava kalitesi sırt çantası, taşınabilir bir hava algılama cihazı. Yerleşik sensörler, pil takımı ve GPS ile donatılmış cihaz, hareket halindeyken hava kirliliği verilerini ölçebiliyor.

Katılımcılar, nisan ve haziran ayları arasındaki karantina süresince izin verilmiş olan market ziyareti, işe gidip gelmek veya günlük egzersiz rotaları gibi temel yolculuklarında, hava kalitesi sırt çantasını taktı. Bu yolculuklar kısıtlamalar azaldıktan sonra katılımcılar tarafından tekrar ziyaret edilerek karantina ve karantina sonrası dönem arasındaki hava kirliliği maruziyet seviyelerinin karşılaştırılmasını sağladı.

Bu dış mekan verileri, dış mekan hava kalitesi sensör ağları ve Dyson'ın yaygın iç mekan hava temizleyici verileriyle birlikte analiz edildi. Dyson mühendisleri, dünyanın dört bir yanından 38 binden fazla Dyson hava temizleyiciden gelen verileri inceleyerek, kısıtlamanın iç ve dış mekanlarda hava kalitesi üzerindeki genel etkisinin bir resmini oluşturmaya yardımcı oldu.

ANALİZ EDİLEN 14 ŞEHRİN 10'UNDA, İÇ MEKANLARDA DAHA YÜKSEK PM2.5 SEVİYESİ TESPİT EDİLDİ

Dyson iç mekan hava temizleyici verileri; analiz edilen 14 şehrin 10'unda, iç mekanlarda kısıtlama sonrası dönemle karşılaştırıldığında daha yüksek PM2.5 seviyeleri gösterdi. Bunun nedeni dışarıdaki faaliyetlerin kısıtlanması ve insanların evlerde daha fazla vakit geçirmesiyle evde artan aktivitelerle bağlantılı olabiliyor. İç mekan PM2.5 kaynakları, pişirme sırasında yanma işleminden salınan partikülleri, odun sobalarını, halıları ve temizlik sırasında oluşan tozu içeriyor.

Dyson'ın hava kalitesi sırt çantası sonuçları, karantinadan sonraki dönemde azot dioksit (NO2) maruziyetinde bir artış olduğunu gösterdi. Şehirlerde, azot dioksit (NO2) seviyelerinin en büyük etkenlerinden biri trafik ve şehirler yeniden açılırken artan seyahatin etkisi. Daha düşük azot dioksit (NO2) seviyeleri karantina esnasında rapor edilirken, Avrupa Uzay Ajansı'nın uydu görüntüleri küresel olarak seviyelerde belirgin bir değişiklik ortaya koydu. Bu, şehir genelindeki kirlilik değişikliklerinin kişisel maruziyet üzerindeki etkisini ve hava kirliliği konusunda eğitim ve farkındalığın neden bu kadar önemli olduğunu teyit ediyor.

Dikkat çekici bir durum olarak, hava kalitesi sırt çantası verileri şehirler arasında daha kayda değer bir PM2.5 eğilimi gösterdi. Bu, kirlilik seviyelerinin yerel ve daha geniş bölgesel kirlilik kaynaklarından etkilenmiş olabileceğinin göstergesi. Genellikle coğrafya, iklim ve mevsimlerden etkilenerek şehirler arasındaki farklılıkları açıklayan bu göstergede, örneğin, Tokyo'daki karantinadan sonra hava kalitesi sırt çantası tarafından kaydedilen PM2.5 seviyelerindeki artış, dış hava kalitesi sensör ağı tarafından toplanan verilere yansıdı.

Bu veri tutarlılığı, seviyelerin şehir çapında bir kirlilik olayından etkilendiğini gösteriyor. Bunun en uç örnekleri arasında orman yangınları, yüksek polen aktivitesi veya kum fırtınaları bulunuyor. Londra'daysa aksine, dış mekan sensör ağı verileri sırt çantası verileriyle kaydedilen PM2.5 seviyelerini yansıtmıyor, bu da katılımcının inşaattan geçerken yürümek veya sigara içen birine denk gelmek gibi daha yerel kirlilik olaylarından etkilendiğini gösteriyor.