Duygusal, nostaljik ve matrak...
Türk Rock Antolojisi 2. konserinde, Serhat Kılıç, Özkan Uğur, Doğan, Pamela Spence, Mert Fırat ve Seyyal Taner gibi isimler sahnedeydi. Kalabalık bu keyifli sahneye tanıklık ve eşlik etti.
Murat BeşerUsta proje adamı -piyanist, aranjör ve besteci- ve müzik direktörü Sabri Tuluğ Tırpan ve Renkli İşler tarafından hayata geçirilen Türk Rock Antolojisi adını taşıyan projenin ilki, 20 Mart 2015 akşamı İşSanat’ta gerçekleşmişti. Sunumları tarafımdan yapılan hararetli gecenin biletleri çıkar çıkmaz tükenmiş, hafızalarda renkli fotoğraflar bırakmıştı. Nicedir de devamının gelmesi yönünde talepler işitiliyordu. Projenin ikinci ayağı salı akşamı (17 Ocak 2017) aynı sahnede ve yine dopdolu bir salonda vücuda geldi. İlki Anadolu rock parçalardan oluşurken ikincisinde tercih poprock şarkılarından yana yapılmış, bir de işin şov ve eğlence yönünün altı çok daha kalın çizilmişti. Kadro da -davulcu Nedim Ruacan ve klavyeci Ozan Yılmaz dışındakülliyen değişmişti. İlaveten saksofonda Anıl Şallıel, gitar ve yaylı tamburda Cenk Erdoğan, gitarda Efe Eroğlu, basta Eylem Pelit ve geri vokalde de Zeynep Doruk orkestranın demirbaşları olarak yer alırken, ilerleyen dakikalarda konuklar resmigeçit yaptı. Girenin çıkanın tükenmediği bir Karagöz perdesi canlandı, Direklerarası’na has bir curcuna yaşandı. Kalabalık -bu yer yer duygusal ve nostaljik, yer yer protest ve matrak- şarkıları dinlemekle kalmadı, bu keyifli sahneye tanıklık ve eşlik etti.
Eğlencenin dozu Serhat Kılıç ile arttı
Aydın Havası sunumumu müteakip “Iklıg”ın ilk notaları salonu sardı. Sahneye tiyatral havasını katan ve gecenin eğlence dozunu arttıranların başını Serhat Kılıç (Ergun Plak) ve usta komedyenlere taş çıkartan üç şarkılık yüksek performası -rütbesi bol asker gömleği- ile Özkan Uğur çekerken, Doğan ‘Redd’ Duru ile Pamela Spence güçlü şarkıcılıklarını sergiledi. Mert Fırat etkileyici duruşu ve tok sesiyle renk katarken, “Gece Bekçisi”nden ödünç alınmış fetiş kıyafetiyle, gecenin Yedi Kocalı Hürmüz’ü Seyyal Taner izleyicileri zaman makinesine bindirdi. Barış Manço, Cem Karaca, Moğollar, Erkin Koray, MFÖ, Erkut Taçkın, Bulutsuzluk Özlemi ve Yavuz Çetin; ilk repertuarda yer alıp da burada yeniden yorumlanan isimlerdi.
Yorumlar aslına sadık yapılsa da, genelde farklı bir tarza uyarlanmıştı: afro-funk “Sevmek İstiyorum”, rock’n roll “Yalnızlar Rıhtımı”, reggae “Sultan-ı Yegah” disko-funk “Aman Yavaş Aheste” gibi... Son dakika sürprizi Serhat tarafından başarıyla yorumlanan Fikret Kızılok şarkısı “Why High One Why”ın giriş kısmının İzzet Öz tarafından canlı okunmasıydı. Anıl’ın 18 yaşındaki Efe’yi solo yaparken öne çıkması için itekleyerek cesaretlendirmesi en güzel sahnelerdendi. Birer şarkıyla Mehmet Güreli, Vedat Sakman ve Turgut Berkes’ın hatırlanması güzel; son sahnede de All-Star ekiple “Acil Demokrasi”nin -biste de “Sude”nin- söylenmesi anlamlıydı. Kapsadığı insan malzemesinin yeteneklerini sergileyebilme konusunda büyük bir kıvraklıkla hazırlanan ikinci ayak, ilkine göre daha başarılı, tercihleri açısından popülistti.
(muratbeser@muratbeser.com)