"Düşüncelerimi ifade ettiğim için yargılanıyorum"
Kapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk, ''Sadece düşüncelerimi ifade ettiğim için yargılanıyorum, ya da böyle soruşturmalara maruz kalıyoruz. Biz hırsızlık yapmadık, yolsuzluk yapmadık, bu halka bu topluma zarar verici hiçbir şey yapmadık'' dedi.
cumhuriyet.com.trKapatılan DTP'nin eski milletvekili Aysel Tuğluk, Diyarbakır'da ''örgüt propagandası yapmak'' suçundan hakkında yürütülen bir soruşturma kapsamında talimatla ifade verdi.
Aysel Tuğluk, Ankara Adalet Sarayı'na, Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Milletvekili Sırrı Sakık ve Parti Meclisi Üyesi Yeşim Dorman ile gelirken, daha sonra BDP Milletvekili İbrahim Binici de adliyeye geldi.
Savcılığa yaklaşık 40 dakika ifade veren Tuğluk, adliyeden ayrılışı sırasında basın mensuplarının soruları üzerine yaptığı açıklamada, ''2005 yılında, Batman'da Nevruz'da yaptığı bir konuşmada 'terör örgütü propagandası' yaptığı iddiasıyla Diyarbakır'da hakkında bir soruşturma açıldığını ve bu kapsamda talimatla ifade verdiğini'' söyledi.
Tuğluk, ''Yaptığım konuşmanın bana ait olduğunu ifade ettim. Ama bir propaganda içeriği olmadığını, Nevruz'a yönelik mesajlar içerdiğini ifade ettim. Herhalde bundan sonra böyle mahkemelerde bol bol ifade vereceğiz. Kamuoyunun şunu bilmesini istiyorum; sadece düşüncelerimi ifade ettiğim için yargılanıyorum, ya da böyle soruşturmalara maruz kalıyoruz. Biz hırsızlık yapmadık, yolsuzluk yapmadık, bu halka bu topluma zarar verici hiçbir şey yapmadık. Sadece bir siyasetçi olarak düşüncelerimizi ifade ettik. Zaten eğer bir siyasetçi kendi düşüncelerini ifade edemeyecekse artık 'vay memleketin haline' diyorum'' dedi.
Aysel Tuğluk, ''8 Ocak'ta evine polis ekiplerinin gelip gelmediğinin'' sorulması üzerine, şunları kaydetti:
''Tabii savcı beye de onu ifade ettim. Ben bir hafta 10 gün öncesine kadar milletvekiliydim. Ama onun dışında bir kadın olarak evimin önüne sabah ve çok sayı olarak yüksek polislerin gelmesini yadırgadığımı, doğru bulmadığımı, bunun gerginliklere yol açacağını kendisiyle de paylaştım. Çünkü ben milletvekilliğim düşmeden önce bile gelip ifadelerimi vereceğimi, mahkemeyle bir sorunumuz olmadığını, sadece ayrımcı uygulamadan kaynaklı ifade vermediğimizi ifade etmiştik.
Milletvekilliğimiz düştüğünde çok rahat ifadelerimizi vermeye hazır olduğumuzu ifade ettik. Nihayetinde biz hemen karardan bir gün sonra geldik ifadeleri verdik. Böyle açık olmamıza rağmen böyle bir uygulamanın yapılmış olmasını bir yerlere mesaj olarak ifade ediyorum ben. Hani 'biz istediğimiz zaman bu tür uygulamaları çok kolay yaparız' demek istiyorlar. Kürt kimliğimizden dolayı ayrımcı bir uygulamaya uğradığımızı da düşünüyorum doğrusu. Sonuçta Türkiye'de böyle manzaralar sadece bize ait oluyor. Başkalarına bu tür şeyler çok fazla görmüyorum. TBMM tarihinde hiçbir milletvekilinin böyle bir uygulamayla karşı karşıya kaldığına tanık olmadım, bilmiyorum.''
Bu sırada, Sırrı Sakık ise ''Sizden önce de biz olmuştuk'' diye konuştu. ''Bu tür uygulamaların ülkeye yarar getirmeyeceğini'' ifade eden Tuğluk, ''Umarım bundan sonra daha sağduyulu ve toplumu germeyen, Kürtlere de biraz saygıyı ifade eden bir takım yaklaşımlar uygulamalar görürüz'' dedi.
''Sorun nasıl aşıldı?'' şeklindeki soruyu ise Tuğluk, ''Milletvekili arkadaşlarıma ilettim bu durumu. Hasip Bey (Kaplan), savcıyla görüştükten sonra 'tamam geri alıyoruz kararı' dediler. O şekilde bugüne gün aldık'' diye yanıtladı.
BDP milletvekili Sırrı Sakık ise bir soru üzerine, ''Yani Türkiye 20 yıldır hala yerli yerinde sayıyor. Geçmişte biz de bunları yaşadık. Halen düşüncelerinden dolayı bir vekil yargılanıyorsa bu da bir ülkenin ayıbıdır'' dedi.
Sakık, ''demokratik açılım'' çerçevesinde somut bir proje bekleyip beklemedikleri sorusunu yanıtlarken de ''somut adımlar atılmasını dilediklerini ve umduklarını'' söyledi.