Duruşumuz aynı
“Fok katliamı yapıyorlar, biz karşı çıkıyoruz. Tabiat varlığı diyorlar, ‘altın’ var diye Kaz Dağları’nı kazıyorlar. Siyanür kullanıyorlar, havuza koyuyorlar. Sonra o su... Eski Açık tribününün taşları tarihmiş. Haydarpaşa Garı tarihi eser değil mi? İşine gelen tarihi eser, işine gelen değil. İnönü’nün yarım metre ötesi tünel. Oradan hiç tarihi bir şey çıkmadı. Nedir tarih? Çarşı’daki amaç; yanlış yapılanları göz önüne sermek” diyor Çarşı.
cumhuriyet.com.trBeşiktaş’ın maçlarını Kasımpaşa Recep Tayyip Erdoğan Stadı’nda oynayacak olması Siyah-Beyazlı kulübün taraftar grubu olan Çarşı’da birçok soru işaretlerine neden oluyor. Çarşı’nın içinden kişilerle yaptığımız sohbetlerde aldığımız yanıtlar oldukça dikkat çekici. İstenmeyen olayların çıkabileceğinden endişelenen grup üyeleri, “siyasi” sebeplerden dolayı yaşanabilecek olumsuzluklar için önlemlerin yeteri düzeyde olmaması durumunda tatsızlıkların kaçınılmaz olacağı görüşünde. İşte Çarşı grubunun söyledikleri: “Beşiktaşımız bu sezon maçlarını Kasımpaşa’da oynayacak ama kafamızda birçok soru işareti var. Çünkü Kasımpaşalı taraftarlarla aramız hiç iyi değil. Gezi olaylarında takındığımız tutum ve Kasımpaşalıların siyasi duruşu birbiriyle tamamen zıt. Bu da her an olayların çıkabileceğini gösteriyor. Kombinelerimizi her sezon olduğu gibi aldık. Bir gerçek var ki maçlar çıkacak olaylar yüzünden burada devam etmez.”
\n\n\n
\n\n\n
Çarşı yükselen değer
\n\n\n\n
“Devamlı tribünün içinde olan kişileriz. Hak, hukuk, adalet diyorlar, bir araya koyuyorlar ama hak yok, hukuk yok, adalet nerede? Arkadaşlarımızın ifadesini aldılar. Sorular ilginç. Savcı sormuş; ‘TOMA’yı kim satıyor? Davulcu Vedat diye bir karakter çıkmış tanıyor musun? Davulcu Vedat kim?’ Elinde telefonla konuşanı aldılar. Gezi Parkı Direnişi’ni Çarşı başlattı dediler. Gezi Parkı’nda 50 bin insan vardı farklı ideolojilerden. İnsanların isyanı haksızlıklara. Baskıyla, şiddetle insanları nereye kadar durduracaklar. Çarşı’nın içinde elbette farklı görüşler var ama bu işe yansımaz. Çarşı’nın bir duruşu var.”
\n“Gezi Parkı Direnişi sırasında semtte, sahte ‘feda tişörtü’ giymiş sivil polisler vardı. Beşiktaş taraftarının arasına karışmış, gözlem yapıyorlardı. Ama hemen anlaşılıyordu Beşiktaşlı olmadıkları. Biz kimseye biat etmeyiz. Doğruysa katılırız, değilse katılmayız. Twitter’da çok yazan, çok konuşan var. Fakat etki yapmaz. Bizi bağlamaz. Biz hep ezildik. Kanun herkes için keşke aynı olsa... Bu ülkede kanun yok. Gezi olaylarının üçüncü, dördüncü günü herkes Beşiktaş’a geldi. Çarşı Türkiye’yi estirdi, salladı. Sokağın sesi oldu ama bir barakamız dahi yok. Sloganımız; ‘İnancını yaşa, siyasetini tribünde yapma.’ Bizim duruşumuz hep aynı.”
\n
“Fog katliamı yapıyorlar, biz karşı çıkıyoruz. Tabiat varlığı diyorlar, ‘altın’ var diye Kaz Dağları’nı kazıyorlar. Siyanür kullanıyorlar, havuza koyuyorlar. Sonra o su... Eski açık tribünün taşları tarihmiş. Haydarpaşa Garı tarihi eser değil mi? İşine gelen tarihi eser, işine gelen değil. İnönü’nün yarım metre ötesi tünel. Oradan hiç tarihi bir şey çıkmadı. Nedir tarih? Çarşı’daki amaç; yanlış yapılanları göz önüne sermek.”
\n\n\n\n
“Beşiktaş tribünlerinde gruplar var. Asya Kartalları, Karagümrüklüler, Antipati gibi. Çarşı bunlardan bir tanesi. Semtten gelen insanlar var. Maltepe’den, Suadiye’den, Kartal’dan. Yönetici bedava bilet dağıtıyorsa yanlış. Çıkarcıları aramızda tutmuyoruz. Eskiden her şey daha güzeldi.”
\n\n\n\n
Yaşlanıyor mu?
\n\n\n\n
“Üçüncü kuşak Çarşı geliyor, bunlar görerek yaşayarak oluyor. Biletleri yok, para toplarız, maça sokarız. Deplasmana gideriz üzerimizde atkı, şapka vardır. Oralarda Kartal Yuvası olmadığından isteyenlere üzerlerimizdekini veririz. Amaç insanlar mutlu olsun.”
\n\n\n\n
Futbolu sosyal olaylara duyarlı olmak konusunda tetikledi
\n\n\n\n
‘Kalk ayağa,yürü güneşe’
\n\n\n\n
ERK ACARER
\n\n\n\n
Çarşı grubunun içinden olanlar İstanbulUnited ruhunun Gezi Direnişi sırasında kendiliğinden ortaya çıktığını ve bu ruhun süreceğini söylüyor.
\n\n\n\n
Balık pazarıyla, çarşı içiyle, sahil şeridiyle, cumbalı evleri ve geçmişte kalan anılarıyla, biraz siyah, biraz beyaz ama daha çok da renkli olan bir yerin tam ortasında duruyor semt çocukları. Coşkulu bir filmin başrol oyuncuları gibi hepsi. Sert bir dilleri olduğu ortada… Sloganları, sözleri, paylaştıkları zihnimizde. “Fragman biter gerçek film başlar!”
\nPolisin, sosyal medyaya düşen görüntülerine gülüyor tümü. “Anamızı ağlattı Çarşı” diye serzenişte bulunuyor polis amiri.
\n\n
Gerçek şu ki, Beşiktaş’ın taraftar grubu, dünyadaki tüm baskıcı iktidarların bir afyon ve toplumları uyuşturma aracı olarak kullandığı futbol topunu, tam tersi bir mecraya sürükledi. İşte bu noktada da “anlaşılabilir” bir korku yarattı. Çarşı, bunun ötesinde diğer futbol kulüplerini destekleyenleri de “sosyal olaylara duyarlı olmak konusunda” tetikleyerek kaygıyı derinleştirdi.
\n\n\n\n
Farklı takımları tutan taraftarları birbirlerine yakınlaştıran Gezi Direnişi’nin, futbol terörünü bile bitirebileceği sinyalleri vermesi, iktidarla birlikte futbol programcısının da işine gelmedi.
\nDireniş sırasında, polisin sıktığı gazdan bayılan Fenerbahçelinin yanına önce bir Galatasaraylının koşup “Kalk kardeşim, bizi Fenerbahçe Stadı’nda yeneceğiniz daha çok maç var” diye seslenmesi hiç kimsenin alışık olduğu bir durum değildi. Elbette bu durumun ortaya çıkmasında da “Üç Büyükler”in taraftarları tarafından “İstanbulUnited” diye ortak bir ruh yaratılmasında da Çarşı’nın payı vardı.
\n\n
‘Merhametlidir, duyarlıdır’
\n\n\n\n
Kısa bir süre önce birbirlerini görmeye tahammül bile edemeyen taraftar grupları, bir süredir üzerlerinde kendi takımlarının formalarıyla birlikte oturup kalkıyor hatta birbirlerinin maçlarına gidiyorlar.
\nÇarşı grubunun içinden olanlar bu ruhun direniş sırasında kendiliğinden ortaya çıktığını aktarıyorlar. Gezi Parkı içerisinde kurulan Beşiktaş çadırında nöbet tutan bir Çarşı üyesi bu yakınlaşmayı şu sözlerle aktarıyor: “Çarşı duyarlıdır, Çarşı merhametlidir, Çarşı her türlü haksızlığın karşısında olmayı ilke edinmiştir. ‘Haydi kalk ayağa, yürü güneşe.’ Takım sahaya çıkarken bu şarkı çalar. Sözleri bize uyar. Biz Gezi Parkı’nda nöbet tutanların çadırları sabaha karşı yakılmaya başladığında Taksim’e çıkmaya karar verdik. Bir fenomen olmak gibi bir niyetimiz yoktu. Biz inançlarımızın peşinden gittik sadece. Orada olduğumuzu gören Fenerli, Galatasaraylı ve Trabzonsporlu arkadaşlarımız bizi arayarak ‘Formalarımızla yanınıza gelebilir miyiz?’ diye sordular. Bundan mutluluk duyacağımızı söyledik. Hatta çadırımıza Fener ve Galatasaray flamalarını kendi ellerimizle astık. Orada her şey kendiliğinden oldu. Şimdiye kadar görülmemiş bir kardeşlik ruhu yaratıldı. Bunu başlatmış olmaktan son derece gururlu ve mutluyuz.”
\n\n
‘Biz böyle topa girmeyiz’
\n\n\n\n
Sözün Çarşı’nın direniş içerisinde nasıl olup da bu kadar organize olabildiğine gelmesi de doğal. Çarşı temsilcisinin bu noktada söyledikleri son derece anlaşılır: “Bunu daha önce bizi yakından tanımayanlar çok sordu. Aslında cevap son derece basit. Biz tribünden, ateşten, meşalelerin içerisinden geliyoruz. Kol kola yürümeye, birbirimize sahip çıkmaya, kaosun ortasında bile fikir birliği yapabilmeye alışkınız. Biber gazına da polisin copuna da yabancı değiliz. Ortamı bırakıp kaçmak bizim tarzımız değil. Bunu yaparsak, bir daha semte girecek yüzümüz olmaz. Biz böyle bir topa girmeyiz”
\n\n\n\n
‘BİZDE BEKÂR ÇOK’
\n\n\n\n
İşte bu kolektif ruhun Çarşı’ya derin bir karizma kazandırdığı kesin.
\n“Çocukların hepsi gözümüze Brad Pitt gibi görünüyor.”
\n“Çarşı’yı bekliyoruz, onlar yürürlerken heyecanlanıyoruz.”
\nDirenişe katılan genç kızlar tarafından sosyal medyada Çarşı üyelerini konu alan paylaşımlar, bu karizmanın boyutunu da gözler önüne seriyor.
\nÇarşı temsilcisi, “Biz, bu paylaşımları ‘kapalı tribünde çok bekâr adam var’ sözleriyle yanıtladık” diyerek tebessüm ediyor. “Söylediğimizin arkasındayız. Onlar da sözlerinin arkasında dursunlar, geri vites yapmasınlar.”
\nÇarşı temsilcisi, İstanbulUnited ruhunun süreceğine de dikkat çekerken bu ruh içerisinde yer almayan takım gruplarını da sert sözlerle eleştiriyor:
\n“Genç Fenerlileri ve UltraAslan’ı bilen biliyor zaten. Bizim paraya pula tapanlarla, halkını ve ruhunu satanlarla işimiz olmaz! Onları diğer Fenerli ve Galatasaraylı taraftardan ayırıyoruz. Azınlıkta kaldıkları ortada. Diğer taraftarlar bizimle birlikte kol kola yürüdüler. Yürümeye de devam edeceğiz.”
\n\n
\n