Dürüstlüğün tarifini yaptı
CHP'nin İstanbul Büyükşehir Belediye Başkan adayı Kemal Kılıçdaroğlu, seçim kampanyasında kullanacağı şarkının tanıtımının yapıldığı toplantıda, "Siyasetçi topluma güven vermeli. Siyasetçi sadece kendine değil, ailesiyle birlikte toplumun önünde olmalıdır" diyerek dürüst siyasetçinin de tarifini yaptı.
cumhuriyet.com.trCHP'nin İstanbul'daki seçim çalışmalarında kullanacağı şarkı, CHP Seçim Koordinasyon Binası'nda düzenlenen basın toplantısıyla tanıtıldı. Onur Akın'ın bestelediği ''Kılıçdaroğlu'' adını taşıyan şarkı, yine Akın tarafından 2 kez seslendirilerek, basına dinletildi.
Kemal Kılıçdaroğlu, toplantıda yaptığı konuşmada, kendisiyle ilgili böyle bir şarkının yapılmasının onur verici ve olağanüstü olduğunu belirtti.
Siyasetçilerin, toplum için bir şeyler yapması gerektiğini, bu şarkının da böyle bir mesajı olduğunu dile getiren Kılıçdaroğlu, politikacıların, siyasetten beklentileri olan kişiler olmadığını kaydetti.
Siyasetçilerin, topluma, gençlere örnek olması gerektiğini anlatan Kılıçdaroğlu, ''İstanbul'a hizmet etmek, saydam bir şekilde yönetmek istiyoruz. İstanbul'un buna hakkı var. İstanbullular, bu seçimlerde kapıyı aralamalı. Dürüstlüğü, saydamlığı, bilimselliği ve ortak aklı aralamalı. Biz bunun sözünü veriyoruz. Haramilerin artık İstanbul'un yakasından düşmesi gerekiyor'' şeklinde konuştu.
İstanbul'u 21. yüzyılın dünya markası haline getireceklerini belirten Kılıçdaroğlu, kendi adına böyle bir şarkı yapan Onur Akın'a teşekkür etti.
AKP'nin şarkısı
Bir gazetecinin, ''AKP'nin de seçim kampanyalarında 'Dobra Dobra' diye bir şarkısı var. Bu şarkı hakkında ne düşünüyorsunuz?'' diye sorduğu Kılıçdaroğlu, her şarkının güzel olduğunu, kendilerinin yenilik yaparak yeni bir eser kazandırdıklarını ve Türkiye'nin her yerinde çalınmasını umduklarını dile getirdi.
Kılıçdaroğlu, başka bir gazetecinin ''Şarkının sözlerinde 'Kılıçlar çekildi' cümlesi var. Bu bir düelloyu mu sezdiriyor?'' şeklindeki sorusuna ise ''Beni Türk kamuoyunun büyük ölçüde tanıması düello ile oldu. Onur Akın, onun için başlangıcı buradan yaptı'' dedi.
"Siyasetçi topluma örnek olmalı"
Kılıçdaroğlu, ''Başbakan Erdoğan'ın oğlu ve gelininin ortak olduğu şirkette Ekrem Tosun isimli bir kişi vekaleten imza attı. Ekrem Tosun, daha sonra kamuoyuna bir açıklama yaptı. Bu açıklama sizi tatmin etti mi?'' sorusunu şöyle yanıtladı:
''Benim sormak istediğim Başbakan'ın çocuğu ve gelini eğer bir şirkete ortaksa ve bu şirkette önemli ise bu şirketin asıl patronu olan kişi siyasetin merkezindeyse ve siyasetin merkezinde olduğu için kendisine birtakım ekonomik ayrıcalık tanınıyorsa, bu dünyanın her yerinde haberdir. Başbakan'ın oğlu ve gelininin bu ortaklığı bilinçli olarak gizlendi. Kamuoyu bilmesin diye... O yüzden bunu kamuoyuna getirdim. Başbakan, oğlu ve gelininin bu şirkete ortak olduğunu benden öğrendi veya kendisi biliyordu da kamuoyuna açıklamadı. Ticaret Sicili gazetesinde, genel kurulun bütün ortakların toplantıda bir arada olmasıyla oluştuğunu yazıyor. Ana hisseler yani 500 bin TL hisse sahipleri buradadır diyor. Fakat eke konu belgelerde 2 kişi adına Ekrem Tosun vekaleten imza atıyor. Sorulması gereken şu; madem ki gazetede hisse sahiplerinin bir arada bulunmasıyla toplanmıştır diyorsunuz, içinde 2 kişi adına vekalete imza atılıyor. Bir Başbakan'ın oğlu ve gelinin bir şirkete ortaklığı hangi gerekçeyle kamuoyundan gizlemeye çalışılır? Ahlaki olarak sorulması gerekir bu.''
Başbakan Erdoğan'ın ''tanımıyorum etmiyorum'' diye cevap verdiğini söyleyen Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Benim tanımadığım, görmediğim bir insan hangi gerekçeyle benim adıma imza atar? Siyasetçiler olarak toplumdan beklentileri olan değil, toplumun beklentilerini karşılamak üzere politika yapıyoruz. Eğer dürüstlüğün, saydamlığın çıtasını yukarı çıkarırsak siyasetçi topluma güven vermeli. Siyasetçi sadece kendine değil, ailesiyle birlikte toplumun önünde olmalıdır. Ben Başbakan'ın çocukları ticaret yapmasın demiyorum. Ama ticaretle uğraştığı kişinin kimliği çok önemlidir. O kimliğe sahip olan Cihan Kamer AKP hükümetiyle beraber neler elde etti?''
"Hiç kimsenin ekmeği ile oynanmayacak"
Kılıçdaroğlu, ''Belediye Başkanı seçilirseniz belediyedeki türbanlı çalışanlar hakkında tutumunuz ne olacak?'' sorusuna ise 29 Mart'ta belediye başkanı seçilmesi halinde bir tek kişinin gideceğini, bunun da Kadir Topbaş olacağını söyledi.
Başka bir kişinin görevine son verilmeyeceğini, herkesin çalışacağını anlatan Kılıçdaroğlu, ''Hiç kimsenin görevine son verilmeyecek. Hiç kimsenin ekmeğiyle oynanmayacak. Açıkça söyleyelim. Adı yolsuzluğa bulaşmadığı sürece siyasi görüşü ne olursa olsun, başörtülü, türbanlı fark etmez, kamu görevlisi o işi yasaların öngördüğü şekilde yapıyorsa başımızın üstünde yeri var'' dedi.
Kılıçdaroğlu, ''Kadir Topbaş sizinle çalışmak isterse ne düşünürsünüz?'' şeklinde soruya da ''Benimle çalışmak isterse kendisinin düşüncelerini almaya hazırım'' dedi.
Kemal Kılıçdaroğlu, ''AKP'ye yönelik şantaj yapmakla suçlanıyorsunuz'' sorusunu ise ''Benim önceliğim projelerim. İstanbul'da yoksuzluklar nasıl azalacak buna çalışıyoruz. Şantaj yapmıyorum. Belgelerle konuşuyorum. İstanbul'da imar rantları var. Bunları kamuoyuyla paylaşmalıyız'' şeklinde cevapladı.
''CHP'de de yolsuzluklar var. Mehmet Sevigen ile ilgili iddialar var. Ne diyeceksiniz?'' sorusu üzerine Kılıçdaroğlu, ''İstanbul adayıyım. Parti yöneticisi değilim. Daha önceden konuyla ilgili düşüncemi söyledim. Zaten konuyla ilgili süreç yargıya taşındı. Sevigen ile ilgili bana belge gelmedi. Savcı değilim. Toplumun vicdanını temsil ediyoruz'' diye karşılık verdi.
Kılıçdaroğlu, ''Belediye Başkanı olursanız belediyenin sosyal tesislerinde içki yasadığını kaldıracak mısınız?'' sorusunu ise şöyle yanıtladı:
''Şu içiyor veya bu içiyor diye diyemem. Toplumda içki içene de içmeyene de saygı göstermeliyiz. İnsanları kategorize etmemeliyiz. İsteyen içer veya içmez. Gerekirse yasak kalkar. Gerekmiyorsa kalkmaz. İnsanların özel yaşamları bizim için kutsaldır.''