Dünyanın çatısındakiler
Fransız fotoğraf sanatçısı Matthieu Paley, coğrafi konumu nedeniyle "Dünyanın Çatıs" olarak adlandırılan Afganistan'daki Wakhan geçidinden edindiği deneyim ve tanıklığı, çektiği fotoğraflar aracılığıyla İstanbul'a taşıyor.
cumhuriyet.com.trAynı zamanda Géo ve National Geographic dergileri için de fotoğraf çeken Paley, New York’ta bir buçuk yıl kadar fotoğrafçılık eğitimi aldıktan sonra, 1998’de bu alanda çalışmaya başlamış. Bir karavan kiralayıp uzun yollar katetmiş ve bu şekilde yaşamaktan da çok hoşlanmış. “Yol boyunca karşılaştığım insanlar sanatımın konusu oldu” diyor.
Yaşadığı yerlerden edindiği izlenimlerin sanatına nasıl yansıdığını ise şu sözlerle anlatıyor: “Benim temalarım her zaman jeopolitik uzaklık olmuştur, bu nedenle 12 yıl boyunca Asya’da yaşadım. Pakistan sınırları, Afganistan, Tacikistan ve Çin’in batısında yaşayan insanların fotoğraflarını çektim, buraların ‘tehlikeli’ yerler olarak anılmasından önce, 1999’da çekmeye başladım. Çünkü benim için ‘tehlikeli bölge’ diye bir şey yok.”
Fransız Kültür Merkezi’ndeki sergide, bugüne kadar nadir görüntülenen olağanüstü manzaraları keşfetmek mümkün. Fotoğraflar, göçebelerin sınırlardaki hikâyesini, zorlu günlük hayatlarını ve geleneklerini, güçlü ve köklü bir halkın hayata karşı direncini; hâkim bir “yalnızlık” duygusuyla aktarıyor. “Dünyanın en yüksek dağ zincirinin kenarında Ay’ı andıran bir manzaraya sahip, kurak ve yabani bir platonun yer aldığı bölge, yerden 4 bin 200 metre yükseklikte, bin kişinin mutlak mahrumiyet içinde hayat mücadelesi verdiği topraklar. Bir zamanlar İpek Yolu’nun güzergâhında olan bu bölgeden 2000 yılında geçerken, Afgan Kırgızları ile ilk kez karşılaşmıştım. ”
Paley, bu ilk karşılaşmanın ardından Afgan Kırgızlarını görmek için 2008 ve 2011’de kışın tam ortasında tekrar yola koyulmuş ve donmuş Wakhan nehrinden yukarıya çıkarak kamplara ulaşmış. “Çin sınırına kadar yürüdüm ve oradaki insanları dinledim” diyor kendi uzun ve yalnız yolculuğunu anlatırken.
Tüm bu deneyimlerinin ardından ise çalışmalarına İstanbul’da devam etmeye karar vermiş Paley. İstanbul’a yerleşmesinin nedenini ise şöyle açıklıyor: “İstanbul, merkez Asya’ya ilişkin çalışmalarımı sürdürebilmem için mükemmel bir yer. Avrupa’ya da oldukça yakın. Bu kent dünyada en sevdiğim yer haline geldi, ancak yine de yaşaması zor bir yer.”
“Dünyanın Çatısında Unutulanlar” sergisi, 31 Mart’a kadar görülebilir.