Dünyada ve Türkiye'de organik tarım

Dünya genelinde 130 ülkede, 30,4 milyon hektar alanda 700 bin üreticinin organik (ekolojik) tarımla uğraştığı belirtilerek, sektörün bu yıl 60 milyar dolarlık bir büyüklüğe ulaşacağı bildirildi.

cumhuriyet.com.tr

Adana'nın merkez Seyhan ilçesi Tarım Müdürü Birsen Ergün, organik tarımın, belirli kural ve gereklilikler çerçevesinde yapılan ve doğayı sömürmeyen sürdürülebilir tarım yöntemi olduğunu söyledi.

Organik tarımın amacının, toprak ve su kaynakları ile havayı kirletmeden, çevre, bitki, hayvan ve insan sağlığını korumak olduğunu belirten Ergün, organik ürünlerin özellikle 1990'lı yılların sonuna doğru üretimi ve tüketiminde artış gösterdiğini ifade etti.

Dünya genelinde halen 130 ülkede 3,4 milyon hektar alanda 700 bin üreticinin organik tarımla uğraştığını kaydeden Ergün, ''12 milyon dekar alanla en çok üretim Avustralya'da yapılırken, Türkiye'de ise 141 bin 752 hektar alanda üretim gerçekleştiriliyor'' dedi.

Ergün, 2007'de de 46 milyar dolar büyüklüğe ulaşan organik tarım sektörünün, büyüklüğünün 2010'da 60 milyar dolara çıkacağının tahmin edildiğini ifade ederek, ''Türkiye olarak bu pastadan sadece yaklaşık 150 milyon dolar civarında bir pay alabiliyoruz'' diye konuştu.

Türkiye'de organik tarımın uygulanmasına dair ilk yönetmeliğin 1994'ün aralık ayında çıktığını anımsatan Ergün, şöyle konuştu:

''Ülkemizdeki organik tarımın gelişimi 1996'da 6 bin 789 hektarda 1947 çiftçi ile başladı. Günümüzde 141 bin 752 hektarda 9 bin 384 çiftçiye ulaşıldı. Bu alanlarda 415 bin 380 ton üretim yapılıyor. Türkiye organik ürün üretiminde ideal ülke konumunda olmasına karşın, potansiyelini yeterince kullanamayor. Bu alanda atacağımız adımlarla hem iç tüketimde hem ihracatta organik ürün payını artırarak sektörün ekonomiye sunduğu katkıyı artırabiliriz.''
 

Organik tarımın geleceği

Ergün, Türkiye'nin organik tarımda geleceğinin parlak olduğunu belirterek, şöyle devam etti:

''Ancak, sorunlar da var. İç talep halen istenen düzeye ulaşmış değil. Üretilen ürünlerin büyük çoğunluğunu Avrupa pazarlarına gönderiyoruz. Bundan da önemlisi ülkemizin organik tarımda markalaşamaması. Dış pazardan yüksek talep gelmesine karşın ihracatın yüzde 95'i markasız yapılıyor. Aynı zeytinyağında olduğu gibi dökme usulde ihracat yapılıyor. Düşük katma değerli markasız satılan ürünler, yurt dışına çıktıktan sonra Avrupalı firmaların etiketleriyle dünya pazarlarına açılırken, Türkiye'nin potansiyeli gölgede kalıyor.''

Ergün, Adana'da organik tarımın kayıt altına alınması çalışmalarının 2003'de başladığını ve halen 31 bin dekar alanda üretim yapıldığını sözlerine ekledi.