Dünyada 4 ölüm nedeni
Uzun süre zararlı gaz, toz ve özellikle sigara dumanı ile karşılaşma sonucu ortaya çıkan, KOAH, tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 4.sırada yer alıyor. 19 Kasım Dünya Koah Günü'nün bu yılki sloganı ise "Nefesiniz Daralıyorsa Çaresiz Değilsiniz" olacak.
cumhuriyet.com.trTürk Toraks Derneği Dünya KOAH Günü Koordinatörü Prof. Dr. Ali Kocabaş, 19 Kasım Dünya Koah Günü nedeniyle yaptığı açıklamada, KOAH’ın, gerek kamuoyunda gerekse sağlık görevlileri arasında yeterince bilinmediğini söyledi. Bu nedenle de hastalığın yeterince teşhis ve tedavi edilemediğine işaret eden Prof.Dr. Kocabaş “Sonuçta, milyonlarca insan ve ailesi gereksiz yere acı çekmekte ve ölmektedir” diye konuştu. Prof. Dr. Kocabaş KOAH’ın tedavisindeki en etkili yöntemin ise sigarayı bırakmak olduğunun da altını çizdi.
Kocabaş, derneklerinin öncülüğünde Sağlık Bakanlığı ve Pratisyen Hekimlik Derneği'nin katkılarıyla 34 il'de Dünya KOAH Günü etkinlikleri yapılacağını söyledi.
Uzun süre zararlı gaz, toz ve dumanla, özellikle de sigara dumanı solumak sonucu ortaya çıkan, ilerleyici bir akciğer hastalığı olan Kronik Obstrüktif Akciğer Hastalığı (KOAH), tüm dünyada ölüm nedenleri arasında 4.sırada yer alıyor.
“Nefesiniz daralıyorsa çaresiz değilsiniz"
KOAH'a karşı uyanıklığı artırmak amacıyla son 6 yıldır Kasım ayının üçüncü Çarşamba günleri tüm dünya ülkelerinde Dünya KOAH Günü etkinlikleri yapıldığını ifade eden Prof.Dr. Ali Kocabaş, “Bu yıl Dünya KOAH Günü etkinlikleri 19 Kasım 2008 Çarşamba günü yapılacaktır. Bu kampanyanın sloganı “Nefesiniz Daralıyorsa Çaresiz Değilsiniz” olacak. 34 il'imizde Dünya KOAH Günü etkinlikleri yapılacaktır. Bu etkinlikler içinde posterlerin asılması, kamuoyu ve sağlık görevlilerine yönelik broşürlerin dağıtılması, hasta-hekim eğitim toplantıları ve ücretsiz soluk testi uygulamaları gibi bir seri etkinlik yer almaktadır” dedi.
Hastalık tamamen iyileşemez; ancak ilerlemesi önlenebilir
KOAH’ın akciğerlerde harabiyete yol açan kronik bir hastalık olduğunu ifade eden Prof. Dr. Kocabaş, “Hastalık ilerleyicidir ve tamamen iyileşmez ancak önlenebilir ve tedavi edilebilir” dedi. Prof. Dr. Kocabaş, KOAH’ın hava yollarını tıkayarak nefes almayı güçleştirdiğini söyleyerek, “KOAH'lı hastalarda öksürük ve balgam çıkarmadan, kısa mesafeli yürüyüşlerde ya da banyo yapma veya giyinme gibi basit günlük işlerde bile nefes darlığına uzanan semptomlar vardır” diye konuştu.
KOAH'a yol açan nedenler ve görülme sıklığına ilişin de bilgi veren Prof. Dr. Kocabaş şunları söyledi: “KOAH için en önemli risk faktörü sigara içmektir. Pipo, sigara ve birçok ülkede yaygın olan diğer tütün içme tipleri de risk faktörleridir. Sigara dumanına pasif olarak maruz kalmak da solunum semptomlarına ve KOAH'a katkıda bulunur. KOAH'a yol açtığı belgelenmiş diğer nedenler arasında mesleki toz ve kimyasal maddeler (buhar, iritanlar, duman) ve iyi havalandırılmayan konutlarda ısınma ve yemek pişirmede kullanılan biyokütle yakıtlar sayılabilir. Dış ortan hava kirliliği de akciğerlere solunumla alınan toplam partikül yükünü artırmakla birlikte, dış hava kirliliğinin KOAH'a yol açmadaki özgül rolü iyi bilinmemektedir. Erken çocukluk çağında geçirilen solunum sistemi enfeksiyonları da erişkinlik çağında akciğer işlevlerinde azalma ve solunum semptomlarında artışla ilişkilidir. DSÖ, tüm dünyada KOAH'ın koroner kalp hastalığı, serebrovasküler hastalık ve akut solunum yolu enfeksiyonundan sonra ve HIV/AIDS'le dördüncülüğü paylaşarak en önemli 4. ölüm nedeni olduğunu tahmin etmektedir. DSÖ 2000 yılında KOAH nedeniyle tüm dünyada 2.27 milyon kişinin öldüğünü hesaplamıştır.”
Prof.Dr. Kocabaş KOAH’ın hem erkeklerde hem de kadınlarda görülebilen bir hastalık olduğunu söyleyerek, birçok ülkede de artış gösterdiğini kaydetti.
"Astımla karıştırılmamalı"
KOAH’ın astım hastalığı ile karıştırılabileceğine işaret eden Prof.Dr. Kocabaş şöyle devam etti: “Hem KOAH hem de astım kronik obstrüktif hava yolu hastalığıdır; benzer semtopları vardır ve aynı kişide her ikisi de görülebilir. Hem astımda hem de KOAH'ta akciğerlerde enflamasyon olmakla birlikte, altta yatan bu enflamasyonun özellikleri çok farklıdır ve tedaviye çok farklı yanıtlar verilmesine yol açar. Astımda hava akımı sınırlanması sıklıkla ya kendiliğinden ya da tedaviyle bütünüyle düzelebilirken, KOAH'ta hiçbir zaman tamamen geçmez ve zararlı maddelere maruz kalma sürerse, genellikle ilerler. Ancak, genel olarak astım çocukluk çağında gelişirken KOAH esas olarak erişkinlik çağında ortaya çıkar. Astım ve KOAH'ın örtüştüğü kuşkusuzdur. Uzun süreli astımın hava yollarının yapısında değişikliklere ve kısmen düzelemeyen hava akımı sınırlanmasına yol açtığını gösteren kanıtlar vardır. KOAH'a yol açan zararlı maddelere maruz kalan astımlılarda, astım benzeri enflamasyon ve KOAH benzeri enflamasyonların bir karışımı gelişebilir."