Dünya Siyaseti Konferansı

Fransa'da düzenlenen, 'Dünya Siyaseti Konferansı'na katılan, NATO Genel Sekreteri Jaap de Hoop Scheffer, yaptığı konuşmada, NATO'nun İran'ın nükleer bomba yapmasıyla ilgili doğrudan oynayabileceği bir rolü olmadığını, ancak BM'nin İran'ın nükleer emellerini engelleyememesinden endişe duyduğunu ifade etti.

İran'ın nükleer bomba elde etme çabalarını engellemenin büyük bir mücadele olacağınıbelirten Genel Sekreter, İran'ın nükleer emellerini gerçekleştirmekten alıkonulabileceği hakkında olumlu düşünmediğini belirtti.

De Hoop Scheffer, BM Güvenlik Konseyi'nin İran'a başka yaptırımlar uygulama konusunda bir sonuca ulaşabileceğinden de endişeli olduğunu, bu ülkenin nükleer faaliyetleri olduğu sürece, İsrail'in sahip olduğu sanılan nükleer silahlarından vazgeçmesini hiçbir zaman beklemediğini söyledi.

İran'ın füze kapasitesini geliştirme çabalarıyla ilgili olarak endişelerini dile getiren NATO Genel Sekreteri, bir nükleer program kadar tehlikeli olan diğer şeyin de, İran'ın hızla bir füze teknolojisi geliştirmesi olacağını savundu.

Kemal Derviş: Reel sektörde daralma daha çok zorluk getirecek

BM Kalkınma Programı Başkanı (UNDP) Kemal Derviş, dünyada reel sektörde yaşanacak ciddi daralmanın, gelişmekte olan ülkeleri de olumsuz etkileyeceği uyarısında bulundu.

Derviş, gelişmekte olan ülkelerin, finans sektöründen çok, reel sektör alanında yaşanacak daralma yüzünden daha fazla zorluk çekeceğini söyledi. Gelişmekte olan ülkelerin, gelişmiş ülkeler gibi finans sektöründe spekülasyonlara çok fazla girmediğini hatırlatan Derviş, finans alanında gelişmekte olan ülkeleri için ciddi bir kriz beklenmediğini, ancak reel sektörde daralmanın herkes için rahatsızlık yaratacağını bildirdi.

Derviş, konferansın ilk bölümünde yaptığı konuşmada, küresel anlamda yaşanan krizin boyutlarının ciddi olduğu uyarısında bulundu ve bu krizin küresel anlamda sosyal politikaların gözden geçirilmesi için belki de bir fırsat da yaratabileceğini belirtti.
Bu tür krizler karşısında ekonomik açıdan yetişmiş insan gücü, kaynak ve bilgiye sahip IMF'nin daha önemli roller üstlenmesi gerektiğini kaydeden Derviş, bunun için IMF'de de başta oy verme sistemi olmak üzere önemli reformlar yapılması gerektiğini söyledi.

Dünyada daha önce yaşanan ekonomik krizlere de atıfta bulunan ve ikinci dünya savaşı sonrası krizlere karşı uluslararası alanda işbirliği ve ortak hareket edebilme şansının, dünyanın iki kutuplu hale gelmesiyle ortadan kalktığını hatırlatan Derviş, soğuk savaşın ortadan kalkmasıyla bu şansın olumlu bir biçimde değerlendirilemediğini vurguladı.
ABD'nin belki kendi ekonomisine fazla güvendiği belki de bu tür ortak mekanizmalara fazla ihtiyaç duymadığı için isteksiz kaldığını ifade eden Derviş, ABD'deki başkanlık seçimlerinin bu konuya daha fazla eğilinilmesi için bir ivme yaratmasını temenni ettiğini belirtti.

Dünyada mali piyasalarda çıkan krizin bir faturasının da, sayısı dünyanın dört bir yanında 2.5 milyarı bulan fakir insanı olumsuz etkileyeceği uyarısında bulunan Derviş, ''Zengin ülkelerde finans sektöründe ve pazar ekonomisinin uygulanışında yaşanan hatalar, bu krizde hiç suçu olmayan bir Pakistan ve ya bir Afrikalı çiftçiyi, köylüyü olumsuz etkileyecek'' diye konuştu.

Bu tür krizlere karşı sosyal politikaların güçlendirilmesi ve pazar ekonomisinin daha iyi regüle edilmesinden yana olduğunu ifade eden Derviş, pazar ekonomisinin siyaset ve sosyal politikalar üzerindeki etkisinin daha iyi araştırılması gerektiğini savundu.
Konferansı sunan IFRI sorumlusu Jacques Mistral, Derviş'in, BM'nin ekonomik ve sosyal alanda da bir güvenlik konseyi oluşturması yolunda yaptığı öneriye ve bu konuda yazdığı kitaba geniş bir biçimde atıfta bulundu.

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, daha önce katılacağını açıkladığı Dünya Siyaset Konferansı'na katılımını, Hakkari'nin Şemdinli ilçesi Aktütün Jandarma Sınır Bölüğüne düzenlenen terör saldırısının ardından iptal etmişti. Gül ile birlikte, daha önce Evian'a geleceğini ilan eden Fransa, Yunanistan ve İspanya başbakanları da konferansın açılışına bugün katılmadı.

Dünya siyasetine damga vuran gelişmelerin, siyaset adamları, akademisyenler tarafından ayrıntılı bir biçimde ele alındığı ve tartışıldığı konferans üç gün sürecek.

BM Güvenlik Konseyi geçen ay yeniden, İran'dan uranyum zenginleştirme faaliyetlerini "tamamen ve gecikmeden" durdurmasını istemiş, ancak bu ülkeye yeni yaptırımlar uygulanması konusunda bir karar almamıştı.