Dünya Otizm Farkındalık Günü: Her 59 çocuktan biri otizm riski ile doğuyor
Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak ilan edilen 2 Nisan, her yıl otizm konusunda farkındalık yaratmak ve otizm ile ilgili sorunlara çözüm bulmak amacıyla kutlanıyor. Otizm dünya üzerinde giderek artan bir farklılık biliniyor. Tohum Otizm Vakfı verilerine göre günümüzde her 59 çocuktan biri otizm riski ile dünyaya geliyor.
cumhuriyet.com.trOtizm farkındalığını artırmak
adına, Birleşmiş Milletler tarafından “Dünya Otizm Farkındalık Günü” olarak
ilan edilen 2 Nisan, her yıl olduğu gibi bu yıl da otizm ile ilgili sorunları
görünür kılmak ve sorunlara çözüm bulmak amacıyla kutlanıyor. 2 Nisan’da
başlayan “Otizm Farkındalık Ayı” çerçevesinde dünyada otizmle ilgili
araştırmaların teşvik edilmesi, bu konudaki farkındalığın artırılması ile erken
teşhis ve tedavinin yaygınlaştırılması hedefleniyor. Tohum Otizm Vakfı
verilerine göre günümüzde her 59 çocuktan biri otizm riski ile dünyaya geliyor.
Sosyal Güvenlik Kurumu sisteminde yer alan verilere göre ise Türkiye'de 34 bin
589 otizmli birey bulunuyor.
OTİZM NEDİR?
Otizm Spektrum Bozukluğu;
belirtileri yaşamın ilk üç yılı içinde ortaya çıkan nörogelişimsel bir
bozukluktur. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi araştırmalar
genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü olabileceğini
göstermektedir. Otizm, ne kadar erken yaşta tanınır ve uygun bir şekilde
yönlendirilirse, tedavisinde o kadar olumlu sonuçlar alınan bir bozukluktur.
ERKEK ÇOCUKLARDA DAHA SIK GÖRÜLÜYOR
Otizm, her coğrafyada ve her
sosyoekonomik düzeyde görülebilir. Erkeklerde, kızlardan 3-4 kat daha fazla
görüldüğü bilinmektedir. Otizmin sebebi halen bilinmemekle birlikte tıbbi
araştırmalar genetik faktörler ile birlikte çevresel faktörlerin de rolü
olabileceğini göstermektedir. Bir çocuğunda otizm olan ailenin diğer çocuğunda
da otizm görülme oranı yüzde 4-10 arasındadır. Sessiz, içine kapanık, nasılsa
konuşur gibi bazı yanlış inanışlar ya da toplum tarafından damgalanma kaygıları
otizmli çocukların tanı ve tedavisinde gecikmelere yol açabilmektedir.
HER ÇOCUKTA FARKLI BELİRTİLER GÖSTEREBİLİR
Otizm ismi aynı olsa bile her
çocukta farklı belirtilerle görülebilir, her çocuğun klinik görünümü, tedavisi
ve ilerleyişi aynı olmaz. En etkili tedavi yöntemi otizme yönelik özel
eğitimdir. Otizmin tedavisine özel ilaç ya da aşı yoktur, ilaç tedavisi
çoğunlukla otizme eşlik eden hırçınlık, aşırı hareketlilik, depresyon, yoğun
takıntılar ve tekrarlayıcı hareketler için kullanılmaktadır. Güncel bilimsel verilere
bakıldığında hiçbir alternatif tedavi yönteminin otizmi tedavi ettiğine dair
kanıt bulunmamaktadır. Ailelerin böyle bir durumda ilk önce bir çocuk ve ergen
ruh sağlığı uzmanından danışmanlık alınması gerekmektedir.
Otizmli çocuklar aşağıdaki belirtilerin çoğunu gösterir:
- Göz teması ya yoktur ya da
kısıtlıdır.
- Adı ile seslenince tepki
vermezler
- Aşırı hareketli veya hareketsiz
olabilirler.
- Çevreleri ile ilgilenmezler
- Sarılma ve öpme gibi fiziksel
temastan hoşlanmazlar.
- Konuşmada gecikme vardır.
- İnsanlarla iletişim yerine
cansız varlıklarla ilgilenirler.
- Topluluk içinde yaşıtları ile
diyalog kurmazlar, oyunlara katılmazlar, kendilerini izole ederler.
- Konuşmayı öğrenseler bile hep
aynı kelimeyi tekrar ederler.
- Konuşmayı iletişim aracı olarak
kullanmazlar
- Uygun olmayan cümleler kurar
kalıp gibi konuşurlar.
- Konuşma şekilleri ve ses
tonları tekdüzedir.
- İlgisiz şekilde her şeye
gülebilir ve kıkırdayabilirler.
- Bir cismin bir parçasına takıntı
yapabilirler.
- Bazı objelere aşırı
bağlanabilirler.
- Düzen takıntıları vardır.
Rutinleri bozulduğunda hırçınlaşabilirler.
- Tekrarlayan bir hareketi
örneğin el çırpma, zıplama, kendi etrafında dönme, sürekli öne arkaya sallanma,
kanat çırpma gibi yaparlar.
- Normal çocuklar gibi hayal
kurarak oyun oynamazlar, arabaları dizer sürekli tekerini çevirirler.
- Sürekli aynı oyunları oynarlar.
- Bazıları çok inatçı ve hırçın
olabilir.
- Sosyal ortama girdiklerinde
aşırı korkup tepki verebilirler.
- Sıklıkla yemek yeme bozukluğu
gösterirler.
- Kendilerine ve etrafındaki
eşyalara zarar verebilirler.
- Tehlikeye karşı duyarsızdırlar.
- Acıya karşı duyarsızdırlar.
- Yapılan espriyi veya imayı
anlamazlar.
- Normal öğrenme metotlarına duyarsızdırlar