Dünya Güzellik Kraliçemizi yitirdik

Cumhuriyet gazetesinin 3 Temmuz 1932 tarihinde düzenlediği yarışmada Türkiye Güzellik Kraliçesi seçilen ardından 31 Temmuz 1932 yılında Belçika’da yapılan yarışmada bir ilki gerçekleştirerek “Dünya Güzellik Kraliçesi” olan Keriman Halis (100), dün akşam saatlerinde kalp yetmezliği sonucu yaşamını yitirdi. Genç Cumhuriyet’in uluslararası arenada Türkiye adına çağdaş kadınını temsil eden Keriman Halis’e yarışmadaki başarısından sonra Atatürk tarafından kraliçe anlamına gelen “Ece” soyadı verildi. Atatürk, Keriman Halis için yayınladığı kutlama mesajda gençlerin da aynı başarı farklı alanlarda da göstermesini istemişti.

cumhuriyet.com.tr

Bebek’te kızının evinde yaşayan Keriman Halis Ece Tamer, kalp yetmezliği nedeniyle  akşam saatlerinde yaşamını yitirdi. Keriman Halis Ece Tamer'in cenazesi, 30 Ocak Pazartesi günü İstanbul’da toprağa verilecek.

Keriman Halis 18 yaşında, Cumhuriyet gazetesinin 3 Temmuz 1932 yılında düzenlediği yarışmada Türkiye Güzellik Kraliçesi seçildi. Halis Türkiye’yi temsilen Belçika’nın Spa kentinde yapılan ve yirmi sekiz ülkeden temsilcinin katıldığı  “International Pageant of Pulchritude” de (Uluslararası Güzellik ve Zarafet Yarışması), “Dünya Güzellik Kraliçesi” seçildi. Yurda dönüşünde Sirkeci Garı’nda coşkulu bir kalabalık tarafından karşılanan Keriman Halis’e 30 bin kutlama telfgrafı gönderildi. Keriman Halis, Dünya Güzellik Kraliçesi seçildiği anı şu sözlerle anlatmıştı: “En sonunda ben ve Almanya güzeli kaldık. Kırmızı bir tuvalet giymiş, yakasına da beyaz kurdele takmıştım. Jüri başkanı elindeki zarfı açtı. Heyecandan bayılabilirdim. Ve bütün tiyatro salonu, ‘Yaşasın Miss Turkey!’ sesleriyle inledi.” 

Keriman Halis’e, 1934’te çıkan Soyadı Kanunu ve yarışmadaki başarısından sonra bizzat Atatürk tarafından kraliçe anlamına gelen “Ece” soyadı resmî olarak verildi.

Atatürk’ün mesajı

Keriman Halis’in dünya güzeli seçilmesinin ardından Atatürk yayınladığı mesajda Cumhuriyet gazetesinin girişimini överek gençliğin aynı başarıyı farklı alanında göstermesini istemişti. Atatürk mesajında şunları keydetmişti: “Türk ırkının necip (soylu) güzelliğinin daima mahfuz olduğunu (korunduğunu) gösteren dünya hakemlerinin bu Türk çocuğu üzerindeki hükümlerinden memnunuz. Fakat Keriman Ece, hepimiz işittiğimiz gibi söylemiştir ki, o, bütün Türk kızlarının en güzeli olduğu iddiasında değildir. Bu güzel Türk kızımız, ırkının kendi mevcudiyetinde tabii olarak tecelli ettirdiği güzelliğini dünyaya, dünya hakemlerinin tasdikiyle tanıttırmış olmakla elbette kendini memnun ve bahtiyar addetmekte haklıdır. Türk milleti, bu güzel çocuğunu şüphesiz samimiyetle tebrik eder. Cumhuriyet gazetesi bu meselede Türk ırkının diğer dünya milletleri içinde mümtaz (seçkin) olan asil güzelliğini göstermek teşebbüsünü takip etmiş ve bunu dünya nazarında muvaffakiyetle (başarıyla) intaç eylemiştir (sonuçlandırmıştır). Ondan dolayı bittabi bu vesile ile de takdir ve tebriklerimize hak kazanmıştır. Fakat Türk gençlerine bu münasebetle şunu da tahattür ettirmeyi (hatırlatmayı) lüzumlu görürüm: Münferit olduğumuz (iftihar ettiğimiz) tabii güzelliğinizi fenni tarzda muhafaza etmesini biliniz ve bu yolda uyanık bir tekamülün (olgunlaşmanın) mütemadi tahakkukunu (gerçekleşmesini / yerine gelmesini) ihmal etmeyiniz. Bununla beraber asıl uğraşmaya mecbur olduğunuz şey analarınızın ve atalarınızın oldukları gibi yüksek kültürde, yüksek fazilette birinciliği tutmaktır.”

Annesiyle yapılan röportaj

Cumhuriyet gazetesinin 1 Ağustos 1932 tarihli sayısında Keriman Halis’in birinciliği “Türkiye Güzeli Keriman Halis dünya kraliçesi intihap (seçilme) edildi” başlığıyla manşetten duyrulurken annesiyle yapılan röportaja yer verildi. Üç Viyanalı gazetecinin yaptığı röportajda Ferhunde Halis’in Keriman Halis’in Dünya Güzellik Kraliçesi seçildiği haberini gazetecilerden öğrendiği belirtilerek şu açıklamalarına yer verilmiş: “Akımızın böyle bir talihe mazhar olacağım hiç ümit etmiyorduk. Hatta İstanbul'daki müsababayı bile kazanacağından şüpheli idik. Bu neticeyi bilhassa memleketimize hizmet noktasmdan bir şeref addediyorum. Çok mes’udum. Keriman’ı iyi bir aile kızı olarak yetiştirdim. Onun en büyük zevki ev işlerile uğraşmak, bilhassa küçük kızkardeşi Fatuş’la meşgul olmaktır. Son mektubunda hep Fatuş’tan, ona karşı duyduğu tahassürden bahsediyordu.”

Bu arada, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Türkiye'nin ilk dünya güzeli Keriman Halis Ece Tamer'in vefatı nedeniyle bir başsağlığı mesajı yayımladı.