Dünya emekçi kadınları Ravera'yı unutmadı
Partinin Genel Sekreteri Togliatti, faşizmin yenilgisinden sonra Turin'deki parti merkezine geldiğinde yoldaşlarına “Ravera nerede?” diye sorar. Biri, utanarak, artık partide olmadığını söylediğinde Togliatti'nin tepkisi “şaka mı yapıyorsunuz. Ravera'yı bulup hemen buraya getirin. Bu aptallıktan da daha fazla söz edilmesin” olur.
Mustafa K. Erdemol10 Temmuz 1930. Faşist İtalya’nın İsviçre sınırındaki Maggiore Gölü'nden geldikleri kayıktan inen iki kadın kendilerini bekleyen adamla buluştular. Sıcak bir öğleden sonrasıdır. Aylar süren gizli toplantılar sonucu kararlaştırılmış bu buluşmada kendilerine katılacak diğer arkadaşlarını beklemekteler. Ancak onlar yerine Mussolini’nin faşist polislerince çevrilir etrafları. Birisi buluşmayı ihbar etmiştir. Yakalanıp, sorguya alınırlar.
Kadınlardan biri kimliğini uzun süre direnmesine rağmen açıklamak zorunda kalır. Polisler tam sekiz yıldır peşinde oldukları kişinin o olduğunu görünce şaşırırlar. Arandığı yıllar boyunca faaliyet yürütürken kullandığı sahte isimler arasında “Micheli” de olduğu için faşist İtalya istihbaratının erkek olduğunu düşündüğü karşılarındaki kadın İtalya Komünist Partisi (İKP) Genel Sekreteri Camilla Ravera’dır.
DEV TEORİSYENLERİN YOLDAŞI
Sade yüz hatlarına sahip, ince çerçeveli gözlüklü kırk yaşındaki Ravera, “Küçük Öğretmen” diye de bilinir yoldaşları arasında ama bu ona asla uymayan bir tanımlamadır. Çünkü bu zayıf bedenli kadın çelik bir karaktere sahiptir. Faşist polisin sürekli saldırısı altındayken İtalya Komünist Partisi’ni bir arada tutma yükünü üstlenen müthiş bir komünist militandır. Polisler şaşırmakta haklıdırlar; karşılarındaki kadın dünyada bir siyasi partiye liderlik eden ilk kadındır. Sonraki yıllarda ülkesindeki feminist hareketin de en önemli figürüne dönüşen Ravera, genç yaşında yazdığı yazılarıyla, dünya komünist hareketinin en büyük kuramcılarından Antonio Gramsci’nin dikkatini çeken, Palmiro Togliatti, Umberto Terracini, Alfonso Leonetti, Felice Platone gibi dev komünist önderlerin yoldaşı olan büyük bir devrimcidir. “Eğer”, derler, “Ravera olmasaydı İtalyan Komünist Partisi kaybolup gidecekti”.
Söylenen doğrudur. Partinin yasaklanması, Gramsci’nin tutuklanması sonrası büyük yeteneklerinin yardımıyla partiyi o yaşattı gerçekten de. O olmasaydı, İKP sağ kanadının lideri Angelo Tasca’nın partililere geri çekilme önerisi kabul görebilir, koca bir direniş cephesi olan parti etkisizleşebilirdi. Bu öneriye karşı durup direnmeyi parti çizgisi haline getiren odur. Parti liderliği ile ülke dışı örgütler arasındaki ilişkileri yeniden düzenlemekle başlar işe. Faşist rejimin baskısı altında ülkenin hemen her yerine, kimlikleri çok bilinmeyen “flamingo” adlı militanlar aracılığıyla belgeler, mesajlar iletir. Gizli genel merkezini Cenova dışındaki küçük bir kır evine taşıdığı partinin çalışma gruplarını da yeniden örgütler.
ANTİFAŞİST DİRENİŞİN ÖRGÜTÇÜSÜ
Bu şüphesiz son derece yorucu bir işti. Ravera, partiyi bir arada tutan yoğun ilişkiler ağını kurmak, yeniden inşa etmek için sürekli seyahat etmek zorunda kaldı. Bu, zorluklarla basılmış önemli bir yayının dağıtımı için de olabilirdi, gizli parti toplantıları için de. Bu çerçevede partisini temsilen 1928'de Komintern'in Altıncı Kongresi'ne (Komünist Enternasyonal) katılmak için Moskova'ya da gitti. Uluslararası Kadın Sekreterliği'nde çalışması için Sovyetler'de kalması önerildiğinde hiç düşünmeden reddetti. Bunun yerine ülkesindeki faşist rejime yönelik mücadelede daha da aktif olmayı seçti.
Sovyetler Birliği dönüşü partinin Cenova merkezinin bir muhbirin polise verdiği bilgilerle ortaya çıkması üzerine Ravera, çalışmalarını İsviçre'ye kaydırdı. Sık sık İtalya'ya geçerek antifaşist direnişi yönetiyordu yoldaşları ile birlikte. İşte yakalanması da bu geçişlerinden birinde olmuştu.
Yargılanarak on beş yıl hapse mahkum edilen, cezasını sürekli bir hapishaneden diğerine yollanarak çeken Ravera'nın 1939'da partisinden uzaklaştırılması tam bir trajedidir. Almanya Dışişleri Bakanı ile Sovyetler Birliği Dışişleri Bakanı Molotov arasında yapılan anlaşmaya itirazıdır bunun nedeni. Parti saflarına yeniden 1945'de kabul edilecektir.
TOGLİATTİ SORDU “O NEREDE?”
Partinin Genel Sekreteri Togliatti, faşizmin yenilgisinden sonra Turin'deki parti merkezine geldiğinde yoldaşlarına “Ravera nerede?” diye sorar. Biri, utanarak, artık partide olmadığını söylediğinde Togliatti'nin tepkisi “şaka mı yapıyorsunuz. Ravera'yı bulup hemen buraya getirin. Bu aptallıktan da daha fazla söz edilmesin” olur.
Togliatti ile karşılaşmasını “sessizce kucaklaştık. 13 yılı aşkın bir süredir birbirimizi görmemiştik” diye anlatan Ravera,yeniden girdiği partisinin merkez komitesine de, üö yıl sonra 1948'de, parlamentoya seçilmeden önce yeniden katılması için davet edilir. Sonrasında uzun bir parlamenter hayatı olur ülkesinde.
Ravera ile yoldaşlarının olağanüstü çabaları sayesinde İKP, 1943-45 anti-faşist direnişini başarıyla sürdürebilmiş, Mussolini rejiminden sağlam çıkabilmiştir. 18 Haziran bu muhteşem devrimci kadının doğum günüydü.14 Nisan 1988'da kaybettiğimiz Camilla Ravera'nın hatırasına saygıyla, sevgiyle.