Dünya Bankası Türkiye'deki sığınmacılar için okul projenin başlatı
Dünya Bankası, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), AB ve KfW ile birlikte ’Türkiye’deki Sığınmacılar Fonu Kapsamındaki Okul İnşaat Projeleri’ni başlattığını açıkladı.
İHADünya Bankası, Milli Eğitim Bakanlığı (MEB), Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı (AFAD), AB ve KfW ile birlikte ’Türkiye’deki Sığınmacılar Fonu Kapsamındaki Okul İnşaat Projeleri’ projesini başlattığını bildirdi. Açıklamaya göre AB tarafından finansmanı sağlanan ve KfW ile Dünya Bankası tarafından uygulanan “Türkiye’deki Sığınmacılar Fonu Kapsamındaki Okul İnşaat Projeleri”, öncelikli illerde afete dayanıklı eğitim altyapısının genişletilmesi yoluyla Geçici Koruma Sağlanan Suriyeliler ve aynı zamanda ev sahibi topluluklar için eğitime erişimi arttırma çabalarında Türkiye’yi desteklemeyi amaçlıyor.
Türkiye’deki Sığınmacılar Fonu (FRiT) kapsamında Avrupa Komisyonu (EC) tarafından sağlanan hibeden karşılanan 150 milyon euro (159,41 milyon dolar eşdeğeri) tutarındaki finansman ile, Dünya Bankası Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığı’nın (AFAD) koordinasyonu altında İnşaat ve Emlak Daire Başkanlığı (İEDB) yoluyla Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) tarafından uygulanacak olan bir alıcı tarafından yürütülen bir Vakıf Fonunu yönetecek.
GÜNEY DOĞU VE GÜNEY İLLERİNE ODAKLANILACAK
Proje temel olarak okul çağındaki Geçici Koruma Sağlanan Suriyeli (GKSS) nüfusunun çoğunluğunun yaşadığı ve Türkiye’nin şu anda en yüksek yoğunluktaki okul dışı GKSS nüfusuna ev sahipliği yaptığı güneydoğu ve güney illerine odaklanacak: Adana, Mersin, Hatay, Kilis, Kahramanmaraş ve Osmaniye. Ayrıca, proje çok sayıda GKSS’ye ev sahipliği yapan ve ilçe düzeyinde en yüksek yoğunluktaki okul dışı GKSS nüfusunun bulunduğu İstanbul, Ankara, Bursa, İzmir, Konya ve Kayseri’deki eğitim altyapısı yatırımlarının artırılmasını sağlayacak.
Proje Türkiye’nin Suriyeli çocukları Türk okullarına entegre etme politikasının uygulanmasına yardımcı olacak ilave eğitim tesisleri sağlamayı amaçladığından dolayı, doğrudan faydalanıcıları hem şu anda eğitime erişimi olmayan GKSS’ler hem de yerel topluluklardaki Türk vatandaşları olacak. Dünya Bankası tarafından yönetilen 150 milyon euro tutarındaki AB finansmanlı destek ile, MEB yaklaşık 56 örgün ve yaygın eğitim tesisi inşa ederek 40 binden fazla doğrudan faydalanıcıya ulaşacak. Proje sadece GKSS ve ev sahibi topluluklardaki öğrenciler için örgün eğitim tesislerine erişimi kolaylaştırmayacak, aynı zamanda toplumun genel olarak faydalanabileceği yaygın eğitim tesislerinin yapımını da sağlayacak. Projenin üç bileşeni bulunmaktadır: (a) okul altyapısı yatırımlarının desteklenmesi; (b) nitelikli öğrenme ortamlarının geliştirilmesi; ve (c) altyapı için proje yönetimi ve teknik kapasite oluşturma.
"TÜRKİYE DÜNYADA EN FAZLA SIĞINMACIYA EV SAHİPLİĞİ YAPAN ÜLKE KONUMUNDA"
Açıklamada görüşlerine yer verilen Dünya Bankası Türkiye Ülke Direktörü Johannes Zutt, “Bugün Türkiye dünyada en fazla sığınmacıya ev sahipliği yapan ülke konumundadır ve bu sığınmacıların yaklaşık 2,8 milyonu Suriyelidir. Bugüne kadar, Türkiye Hükümeti ve halkı bu sığınmacıların çoğuna kayıt yaptırmaları, ev bulmaları ve temel sağlık ve eğitim hizmetlerinden yararlanmaları için yardımcı olmuştur. Kalabalık sığınmacı nüfusları yerel okullarda yığılmalara sebep olduğu ve sığınmacı olsun veya olmasın çocuklar gelecekte bir iş bulmaları için gerekli öğrenmeyi geciktiremeyecekleri için, eğitime erişimin arttırılması halen kritik bir zorluk teşkil etmektedir” dedi.
Zutt ayrıca şunları vurguladı: “Dünya Bankası is Suriyeli sığınmacı çocukların ve ev sahibi Türk topluluklardaki çocukların gelecekte iş bulabilmelerini ve Türkiye’nin sosyal ve ekonomik yaşamına katkıda bulunabilmelerini sağlayacak okulların yapımı için Hükümet ve Avrupa Birliği ile birlikte çalışmaktan memnuniyet duymaktadır”.
Proje başlangıçı vesilesiyle, Dünya Bankası Avrupa ve Orta Asya Bölgesi Kentsel ve Afet Riski Yönetimi Bölüm Yöneticisi David Sislen ise şunları belirtti: “Bölge için karmaşık bir kalkınma zorluğu teşkil eden Suriyeli Mülteci Krizinde, Türkiye’nin örnek teşkil eden çabalarına katkıda bulunmaktan memnuniyet duyuyoruz. Zira Türkiye bu krizden en fazla etkilenen ülke durumundadır. Genel afet risk yönetimi alanında Türkiye ile 25 yıldır devam eden işbirliğimiz çerçevesinde şimdi de Sağlam Okullar Programı ile Suriyeli çocukların tekrar okula dönmelerine katkıda bulunuyor olacağız”.
Açıklamanın son bölümünde şu ifadeler yer aldı: “Önerilen proje Dünya Bankası Grubu’nun Türkiye’ye yönelik devam etmekte olan Ülke İşbirliği Stratejisi (2012 - 2016) ile uyumludur. Söz konusu stratejinin üç ana stratejik amacı ve ekseni bulunmaktadır: (a) rekabet gücünün ve istihdamın arttırılması, (b) eşitliğin ve kamu hizmetlerinin iyileştirilmesi, ve (c) sürdürülebilir kalkınmanın derinleştirilmesi. Önerilen proje ayrıca Türkiye’ye yönelik Gösterge Niteliğindeki Strateji Belgesi (2014-2020) ile de uyumludur. Spesifik olarak, istihdam ve işgücü piyasalarının ihtiyaçlarının karşılanması, düzgün iş olanaklarının sağlanması da dahil olmak üzere sosyal koruma ve sosyal kapsama politikalarının etkililiğinin arttırılması, sosyal diyalogun iyileştirilmesi, eğitim ve öğretim sistemlerine erişimin arttırılması ve bunların kalitesinin yükseltilmesi yoluyla daha kapsayıcı bir toplumun geliştirilmesi ile ilgili sektör amacını tamamlayıcı olarak ‘eğitim, istihdam ve sosyal politikalar sektörünü” desteklemektedir”.