Dönerin Avrupa'daki vatanı Berlin

Almanya'nın başkenti Berlin'de faaliyet gösteren Türk-Alman İşadamları Birliği (TDU) Başkanı Hüsnü Özkanlı, Almanya'daki Türklerin fabrikalar kurarak, tüm Avrupa'ya döner ihraç ettiğini söyledi.

cumhuriyet.com.tr

Özkanlı, Akdeniz Türk-Alman İşadamları Derneği (ATAİD) ile işbirliği protokolü imzalamak üzere geldiği Adana'da Almanya çapında 90-100 bin civarında Türk iş yeri bulunduğunu ve bu iş yerlerinin yaklaşık 300 bin kişiye istihdam sağladığı ve cirolarının ise yıllık 40-50 milyon avro olduğunu kaydetti.

Berlin'de ise 8-10 bin Türk iş yeri olduğunu ve 30-35 bin kişiye istihdam sağladıklarını ifade eden Özkanlı, ''Hemen her iş branşında Türkler mevcuttur. Bazı konularda da Almanlar'dan iyi iş yapanlar vardır. Ancak Türkler, daha çok hizmet sektöründe faaliyet gösteriyor. Bu aslında biz Türkler için iyi oldu. Son ekonomik kriz, Türk iş yerlerini daha az vurdu, yok etmedi. Hizmet sektöründe ise en büyük pay elbette döner restoranlarının'' dedi.

Türklerin, dönercilik üzerine, dünyada örnekleri bulunan uluslararası bir restoran zinciri kurmayı başaramasa da, birçok iş adamının kendi başına önemli işler başardığını ifade eden Özkanlı, ''Türkiye'den işçi olarak gelmiş, belki Türkiye'de döneri hiç görmemiş ama şimdi döner fabrikası sahibi olarak şirketlerinde 150-200 kişi çalıştıran arkadaşlarımız var ve tüm Avrupa'ya döner dağıtıyorlar'' diye konuştu. Özkanlı, Berlin'de yaklaşık 20 döner fabrikasının bulunduğunu ifade ederek, şöyle devam etti:

''Aralarında 40-50 tırı olanlar da var. Tırlarıyla Avrupa'ya döner dağıtıyorlar. Avrupa'da İngiltere, Fransa ve Polonya ile İtalya gibi ülkelerin dışında, eski doğu bloku ülkelerine, hatta Yunanistan'a döner gönderenler de var. Bu birinci nesilden gelen iş adamlarımız, şimdi yavaş yavaş işlerini çocuklarına devrediyorlar'' dedi.

Dönerin Avrupa'daki vatanı

İşin bir de tüketiciye satış boyutu olduğunu ifade eden Özkanlı, ''Berlin'de döner satan en azından 500 büfe vardır. Bazıları öyle işlek ki, günde 300 kilo satanlar var. Bir döner takarlar, dana kadardır''' dedi.

Avrupa'da dönerin vatanının Berlin olduğunu vurgulayan Özkanlı, şöyle devam etti:
''Berlin'de 25-30 yıl önce bir döner semineri düzenlemiştik. Berlin Sağlık Dairesi yetkilileri geldi. Biz 4 döner şirketi çağırdık, onların gözü önünde döneri takıp hazırladılar. Onlar da numune aldılar ve dönere bir standart yazdılar. 'Yağ oranı yüzde 20'yi geçemez, kıyma oranı şu kadar, et oranı bu kadar olacak' şeklinde ve çeşitli normlar belirlediler. Örneğin, 'kıyma oranı belli bir miktarı geçerse 'döner kebap' denilemez, sadece 'döner' diyebilirsiniz. O da bir nevi sucuk, salam cinsi olur' gibi. Bu kurallara bütün imalatçılar uymak zorundadır. Bu nedenle, dünyanın en lezzetli ve çeşitli dönerini Berlin'de yiyebilirsiniz.''

Adana kebap ve Türk restoranlarına ilgi

Berlin'de Adana kebabının da çok tüketildiğini ve Almanların da ''Adana Kebabı'' yemeyi sevdiklerini ifade eden Özkanlı, şöyle devam etti:

''Adana kebap tutulan bir yiyecektir. Tabi ki, Adanalı ve Tarsuslu kebapçılar var. Ama Berlin'in en iyi Adana kebapçısı bir Giresunlu'dur. Çünkü ustalarını Adana'dan getirir. Bu restoranlara Türkler kadar Almanlar da gider." Doğu bloku dağıldıktan sonra Almanya'ya, Rusya'dan, çok sayıda musevi kökenli Rusların geldiğini belirten Özkanlı, bunların domuz eti yemediklerini ve oldukça varlıklı insanlar olduğunu vurgulayarak, ''En çok gittikleri restoranlar ise güvendikleri için Türk lokantalarıdır. Domuz eti olmayan yerleri tercih ederler'' şeklinde konuştu.