Doktorlar Batı Nil virüsüne karşı uyardı
Türkiye'de 5 ayrı şehirde yedi hastada Batı Nil Ateşi hastalığının saptanması ve üç hastanın hayatını kaybetmesi üzerine Gazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdevs Aktaş, sivrisineklerden korunmanın önemini vurgulayarak, "Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu herhangi bir hastalıktan farklı değil fakat; ateş, baş ağrısı ve şuur bozukluğu görülüyorsa dikkat edilmeli" dedi.
cumhuriyet.com.trGazi Üniversitesi Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Firdevs Aktaş, Batı Nil Virüsü Enfeksiyonu hakkında bilgiler verdi. Aktaş, bu virüsten korunma yollarını, hastalığın belirtilerini ve enfeksiyona karşı neler yapılması gerektiğini anlattı.
"Sivrisineklere karşı dikkat edilmesi gerekir"
Batı Nil virüsünün kuleks türü sivrisineklerce insanlara bulaştırıldığını, tüm sivrisineklerin suçlu görülmemesi gerektiğini belirten Prof. Dr. Firdevs Aktaş, bu sivrisineklerden korunmak için sineklerden koruyucu ilaçların kullanabileceğini ifade etti. Prof. Dr. Aktaş, "Sivrisineklerle mücadele için koruyucu ilaçlar, losyonlar ve spreyler kullanılabilir. Sivrisinek ısırmaları azaltılır ise sivrisineklerle bulaşan bu virüse karşı korunabiliriz. Koruyucu ilaçlar deri yoluyla alındığı için toksik etkisi oluşabilir, kullanımında dikkat edilmesi gerekir. Bu yüzden hamileler ve çocuklar için koruyucu ilaçları pek önermiyorum. Giysilerle de korunma sağlanabilir" dedi.
"Sivrisineklerle mücadelede denge sağlanmalı"
Batı Nil Virüsünden korunmak için sivrisineklere karşı dikkatli olunmasını vurgulana Prof. Dr. Aktaş, sivrisineklerle mücadele etmek için şunları önerdi:
"Sivrisineklerin bulunduğumuz ortama girişini engellemek için tel bariyerler kullanılabilir. Sıtma savaşı daha önce sivrisineklerin bulunduğu ortamların kurutulması ile sağlandı. Fakat doğal ortamın da korunması gerekiyor. Sivrisineklerin bulunduğu alanlardaki sazlıklarda göçmen kuşlar konaklıyor. Doğal ortamın sağlanması bakımından denge sağlanmalı."
"Baş ağrısı, ateş ve şuur bozukluğuna dikkat"
Batı Nil Virüsünün insanlar yoluyla değil, hayvanlar aracılığıyla bulaştığını bu hayvanların başında da sivrisinek, at ve kuşların sayılabileceğini kaydeden Prof. Dr. Aktaş, Türkiye'de virüsün saptandığı yerlerdeki hayvanlarda bu virüse rastlanılmadığını ve virüsün etkili olduğu çevre kentlerdeki hayvanlarda rastlanıldığı bilgisini vererek şöyle devam etti:
"Batı Nil Virüsü Türkiye'de bilinen bir virüs. 1970 yıllında da Ege Üniversitesi'nden Demir Serter'in bu hastalık hakkındaki yayınları var. Bütün hastalıklar ölümcül olacak diye bir şey yok ayakta da atlatılabilinir. Bu virüs de herhangi bir hastalıktan farklı değil, ayıramazsınız. Bu virüsün asıl belirtileri baş ağrısı, ateş ve şuur bozukluğudur. Şuuru bozulan hastalar zaten hemen hastaneye götürülür. Bazıları ise hafif şekilde atlatabilir. Çok heyecana kapılmamalı. Vakaların tanımlamaları yapıldı ve hekimlere gönderildi ve böylece duyarlılık arttı. Diğer vakalar bu şekilde saptanmış olabilir. Sinir sistemi bulguları olan baş ağrısı, ateş ve şuur bozukluğu olanların dikkat etmesi ve tam teşekküllü bir hastaneye başvurmaları gerekir, çünkü yoğun bakım gerekebilir."