Doktordan doktora 'Hipokrat' davası

Beyin cerrahı Salih Şahin, 1 Mayıs 2015’te işçi bayramını kutlamak isterken, Beşiktaş’ta polis şiddetine maruz kaldı. Çok sayıda kişiyle birlikte gözaltına alındı. Sağlık raporu için Kağıthane Devlet Hastanesi’ne götürüldü ancak, polis otosundan indirilmeden savcılığa sevk edildi. Hastanenin acil servisinde görevli doktor Burcu Gürsoy, Şahin’in de aralarında bulunduğu şüpheliler için muayene etmeden ‘sağlam’ raporu düzenledi. Şahin ise sahte rapor düzenleyen doktorun peşini bırakmadı. Hukuk mücadelesi başlattı.

Hilal Köse

2 yıl istendi


Kağıthane Kaymakamlığı, Gürsoy hakkında soruşturma izni verdi. Kararda, doktorun muayeneyi hastane içinde mahremiyetin sağlandığı bir odada yalnız olarak veya güvenlik endişesini belgelendirerek, güvenlik görevlisinin gözetiminde yapmakla yükümlü olduğu anımsatıldı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nca hazırlanan iddianamede de Gürsoy’un, gözaltına alınanlara polis otosuna gelerek baktığı ve adli raporlarını araç içinde düzenlediği belirtildi. Savcılık, Gürsoy hakkında “görevi kötüye kullanmak” suçundan, 2 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açtı.


'Muayene ettim'


Dava, geçen 16 Mayıs’ta başladı. Suçlamayı reddeden Gürsoy, “Acil Servis’te yoğunluk vardı. Çevik Kuvvet bana güvenlik zaafiyeti nedeniyle adli vakaları indiremeyeceklerini bildirdi. Adli vakaları polis otosunda bakmam gerektiği söylendi. Araca gidince önce kendimi tanıttım. Araçtakilere tek tek vücutlarında darp izi olup olmadığını sordum. Herhangi bir şikayetlerinin olmadığını söylediler. Raporumu düzenledim. Otobüsteki herkesi muayene ettim” dedi.


İşkenceye ortak oldu


Şikayetçi doktor Salih Şahin ise “Araç hastanenin önündeki kaldırıma park etti. Kot montlu ve pantolonlu, bir kadın, aracın ön kapısının merdivenlerinin başında, arabaya girmeden ‘üzerinizde yara bere var mı’ diye sordu. Siz kimsiniz deyince doktor olduğunu söyledi. Ben de kendisine, beyin cerrahı olduğumu, bu şekilde muayene olmayacağımı söyledim. ‘Adam olsanız burda olmazsınız’, ‘hepinize sağlam raporu veriyorum’ dedi ve gitti. Hiç kimseyi muayene etmedi. 15 kişiydik. Hukuku kandıracak şekilde rapor düzenledi. Tıp ahlakına uygunsuzdur” dedi. Şahin’in avukatı Gülizar Tuncer ise doktorun Hipokrat yeminine aykırı olarak işkenceye ortaklık yaptığını belirterek, “Doktorlar polislerin emir eri değildir. Bütün şüphelileri odasına alıp, üzerlerini çıkararak muayene etmesi gerekirdi” diye konuştu. Dava, tanıkların dinlenmesi amacıyla Eylül ayına ertelendi.


 Adli Tıp şiddeti belgeledi


Şahin’i, gözaltında darp eden polislere ise dava açılmadı. Şahin, savcıya verdiği ifadede, kendisini yaralayan polislerden bazılarını fotoğraflardan teşhis etmişti. Şahin, “Emniyet yetkilileri ile sendika yetkilileri görüşürken, polis şiddetine maruz kaldık. Yerdeyken, onlarca polis memuru tarafından dövüldüm. Göğüs bölgeme tekmeyle vuruldu. Yaralandım. Polis aracında da darp edildim. Gömleğim yırtıldı. Ters kelepçe takıldı” demişti. Adli Tıp raporunda da Şahin’deki yumuşak doku yaralanmaları ve darba bağlı göğüs ağrısı tespit edilmişti.