Doğan Kuban okurlarla söyleşti
Tüyap tarafından önceki gün Doğan Hızlan Kitaplığı'nda düzenlenen "29.İstanbul Kitap Fuarı Onur Yazarı Doğan Kuban" başlıklı söyleşiye aynı adlı kitabı hazırlayan Faruk Şüyün ve Doğan Kuban katıldı.
cumhuriyet.com.trŞüyün’ün önerisiyle ailesinden bahsederek başladığı konuşmasında Doğan Kuban; “Asıl önemli olan 1926’da doğdum, babam Osmanlı subayı annem de Osmanlı döneminde eğitim görmüş bir kadın ben onların çocuğuyum” diyerek Osmanlıdan Cumhuriyet’e geçişte kişisel olarak bir kesiklik yaşamadığını, iki dönemin eserlerini okuyabildiğini belirtti. “Şimdi 80’i bile bilmiyorlara. Dolayısıyla hiç bir şey bilmiyorlar. Doğrusu da anlatılmazsa bilmeyecekler.” sözleriyle şimdiki nesillere doğruyu anlatmanın önemini vurguladı.
Sömürgelerle büyüyen Avrupa, boş bir kıtanın her türlü varlığını ele geçirerek zenginleşen Amerika ile Osmanlı’nın farklı geçmişleri olduğunu hatırlatarak bugün; “Dünya ne yapıyor, siz ne yapıyosunuz? Sizin farkınız ne?” sorularını soran Kuban; “Dünya bir tane. Herkes ona uymak zorunda. Onlar gibi üreteceksiniz, iyiyi yapmaya uğraşacaksınız. Yoksa bağımlı olacaksınız” dedi. Kuban diğer Müslüman ülkeler arasında her şeye rağmen bizim her bakımdan daha zengin olduğumuzu çünkü “Osmanlı Avrupalı” olduğumuzu, Türkiye Cumhuriyeti'nin kuruluşuyla birlikte bilim ve teknolojiden çok daha fazla haberdar olduğumuzu, üniversitelerin kuruluş süreci gibi çeşitli tarihi sosyal gerçeklere dayanarak açıkladı.
Söyleşide soruları yanıtlarken Kurtuluş Savaşı'na da değinen Kuban; "Sevr ile bugün otomobille 3-4 saatte gidebileceğin kadar bir yere çaresizlikten imza atılıyor ama Padişahlığa çare bulunuyor. Kurtuluş savaşı başladığı zaman diğer yerler yabancı işgali altında, böyle bir durumda namuslu adamlar ne yaparlar acaba? Atatürk onlar içinde en akıllı, en bilgilisi ama hepsi bir konsensuz halinde köylüler de dahil, evvela adamları atacağız dediler. Ben de bu yaşımda da bu iş için ölebilirim" dedi.