Doğan Kuban
Türkiye’de kimse bu kavramı tarihi derinliği içinde düşünmüyor.
Doğan Kuban
2- Mısır’a, Suriye’ye, Irak’a, İran’a, Orta Asya’nın bazı bölgelerine, Kuzey Hindistan’a, Avrasya Bozkırı’nın güneyinde Çin’den Doğu Avrupa’ya Türkçe konuşan göçerler egemendi.
3- Babası Ertuğrul, kardeşi Dündar, oğlu Orhan, torunu Murat, onun oğlu Yıldırım olan Osman diye bir Türk aşireti reisi de yoktu. Selçuk, Tuğrul, Alparslan çağını yaşıyorduk. Bozkırda at koşturanlar Gök Türk, Uygur, Hazar, Bulgar, Kuman adları taşıyorlardı. Yıldırım’ı yenen de Timur’du.
4- Bu göçerlere Türk adı veren Çinliler, Bizanslılar gibi eski yerleşik toplumlardır. Türkiye adı Gültekin, Timur, Fatih, Süleyman adlarından daha önemlidir. Çünkü başka Türkiye yok.
5- Cumhuriyet Bayramı, Türkçe konuştuğu için dünyanın Türk diye adlandırdığı, ama kendine Devleti Osmaniye diyen bir kozmopolit sistem çöktüğü zaman, toplumu ayakta tutanların özgün tarihi konumu ve adı ile Anadolu-Türk devletini kurmalarını kutlama tarihidir.
6- 29 Ekim 1923’ün anlamı bir anma günü olmaktan çok öte bir içerik taşır. Bu Türk dilli Asya göçerlerinin kendi adlarını verdikleri tek ülkede çağdaş, laik bir devlet kurarak 2000 yıldan uzun bir tarihi sonlandırmalarıdır. Cumhuriyet ne onu kuranların ne de iktidarda olanların devleti değil, bu sürecin sonlandığı tarihi ve coğrafi nokta, Türk göçerinin çağdaş dünyaya katıldığı son uygarlık aşamasıdır. Yıldızın parladığı yerdir. Bu yolun başka paraleli yoktur. Ve olmayacak! Bu büyük geçmişin karşısında partilerin, bir takım insan adlarının hiç önemi yoktur. Bu Timur da olur, Katırcıoğlu da olur, Kadızade de olur. Evren, Özal da olabilir.
7- Mustafa Kemal de, Cumhurbaşkanı olduğu ya da Kurtuluş Savaşı lideri olduğu için değil, tarihin bu en uç noktasının dönüşümünü akıl ve bilinçle yöneten olarak yüceliyor ve simgeleşiyor. Bir daha olmayacak!
Bilim Tarihçisi / Yazar