Diyarbakır'da yargı skandalı

Diyarbakır'da 8 Ocak günü meydana gelen olayda, 7'inci Ağır Ceza Mahkemesi Başkanı'nı mesai bitiminde evine bırakıp dönen makam şoförü polis memuru Cumali Yenilmez, Elazığ Bulvarı üzerinde yolun karşısına geçmeye çalışan Halk Sağlığı Müdürlüğü Personel Şube Şefi Hüseyin Aksu'ya çarptı. Hüseyin Aksu olay yerinde yaşamını yitirirken, Cumali Yenilmez ifadesi alındıktan sonra, savcılığa çıkarılmadan serbest bırakıldı.

 

Tanık: "Korna ve fren sesi duymadım"

 

Polis merkezindeki ifadesinde hızının 50- 60 kilometre olduğunu belirten Yenilmez, "Bir kişi telefonla uğraşarak hızla yola çıktı. Uzun süre kornaya bastım. Direksiyonu kırınca panik yaptı ve çarptım. Çarpmanın etkisiyle ön cama çarparak yere düştü. Kaza, şahsın yola kontrolsüz şekilde çıkması nedeniyle oldu. Kimseden şikayetçi değilim" dedi. Kazanın görgü tanığı Abdullatif Yurtsever ise aniden çarpma sesi duyduğunu belirterek, "Bir insanın havaya fırladığını gördüm. Fren ve korna sesi duymadım. Araç 90 kilometre civarında hızla gidiyordu" diye ifade verdi.

 

MOBESE kayıtları silinmiş

 

Kazadan bir gün sonra savcılığa başvuran ailenin avukatı Gevriye Atlı, Mobese kayıtlarının incelenmesini talep etti. Savcılığın, kazadan bir ay sonra istediği Mobese kayıtlarının silindiği ortaya çıktı. Mağdur tarafın, kazanın yaya geçidine 10- 15 metre mesafede olduğunu belirterek olay yerinde keşif yapılması talebi de savcılık tarafından reddedildi.

 

Trafik polisi bilirkişi: "Ölen asli kusurlu"

 

Trafik polisinin düzenlediği kaza krokisinde, hayatını kaybeden Hüseyin Aksu'nun asli, sürücünün ise kısmi kusurlu olduğu belirtilince, dosya bilirkişi sıfatıyla başka bir trafik polisine gönderildi. Bilirkişi raporunda, ölen Hüseyin Aksu'nun trafiğin seri şekilde aktığı sırada karşıdan karşıya geçtiği için yüzde 80 asli kusurlu olduğu belirtildi. Raporda sürücü Cumali Yenilmez'in ise yüzde 20 oranında kısmi kusurlu olduğu kaydedildi. Savcılığın hazırladığı iddianamede, polis memuru Cumali Yenilmez'in 'Taksirle ölüme sebebiyet vermek' suçundan 6 yıla kadar hapis cezasıyla cezalandırılması istendi.

 

"İzinliyim, duruşmaya katılamayacağım"

 

İddianamenin 6'ıncı Asliye Ceza Mahkemesi'nce kabul edilmesi üzerine duruşma günü taraflara bildirildi. Halen Diyarbakır Adliyesi'nde görev yapan sanık polis memuru ise mahkemeye gönderdiği dilekçede, yıllık izinde olacağı için duruşmaya katılamayacağını bildirdi.

 

Sanığın katılmadığı ilk duruşmada söz alan ailenin avukatı Gevriye Atlı, sanık polis memurunun mahkeme başkanının şoförü ve koruması olduğu için baştan beri korunduğunu hukuksuzluk yapıldığını ileri sürdü. Avukat Atlı, "Sanık, polis merkezinde ifadesi alınıp serbest bırakılmıştır. Olay yerindeki Mobese görüntüleri ve araca tedbir konulmasını istememize rağmen talebimiz kabul edilmemiştir. Mobese görüntüleri silinmiştir. Raporu hazırlayan bilirkişi, adliye çalışanı trafik polisidir. Keşif yapılarak dosyanın Adli Tıp Kurumuna gönderilmesini istiyoruz" dedi.

 

Mağdurlar olmadan ifade vermiş

 

Ara kararlarını açıklayan mahkeme, adliyede görev yapan sanık Cumali Yenilmez'in duruşmaya zorla getirilmesine karar verdi. Mahkeme, mağdur tarafın keşif talebini reddederek, dosyanın ifadelerin ardından Adli Tıp Kurumu'na gönderilmesine hükmedip duruşmayı erteledi.

 

Sanık polis memurunun ise duruşmadan sonra mahkemeye başvurarak mağdur taraf olmadan ifade verdiği anlaşıldı. Avukat Gevriye Atlı, sanığın sorgusunun kendileri olmadan yapıldığını belirterek, uygulamaya tepki gösterdi.