Diyarbakır'da polise roketli saldırı: 2 şehit... Cizre’de 4 sivil öldü

2 polisin şehit olduğu Sur ilçesinde sokağa çıkmak yasak. Bütün cadde ve sokaklar kapatıldı, ilçeden çatışma sesleri ve dumanlar yükseldi. HDP heyeti ve gazeteciler ilçeye sokulmadı, 7 yaşında çocuk yaralandı.

Mahmut Oral



Diyarbakır’ın merkez Sur ilçesi Hasırlı mahallesinde PKK’nin gençlik yapılanması YDGH’lilerin kazdığı hendekleri kapatmaya giden polislerle, YDGH’liler arasındaki çatışmada önceki gün hamile 1 kadının yaralanmasının ardından, gece de Sur’un birçok mahallesinden çatışma ve patlama sesleri yükseldi. Gece saat 23:00 sularında Çarşı Polis Merkezi önünde bekleyen polis otolarına yönelik roketli saldırı düzenlendi. Roket aracın yakınlarındaki bir işyerine isabet etti.

SOKAĞA ÇIKMA YASAĞI İLAN EDİLEN DİYARBAKIR'DAN İLK FOTOĞRAFLAR

Özel harekât polisleri dün sabaha karşı 04.00 sıralarında zırhlı iş makinalarıya hendekleri kapatmak için Sur ilçesine operasyon düzenledi. Hasırlı mahallesinde zırhlı polis aracına düzenlenen saldırıda 2 polis şehit oldu, 3 polis yaralandı. Saldırının ardından ilçede hava destekli operasyon başlatıldı.

Diyarbakır Valiliği, saldırının ardından merkez Sur ilçesinde sokağa çıkma yasağı ilan etti. 6-7 Ekim’de Kobane eylemlerinden bu yana ilk kez Diyarbakır kent merkezinde sokağa çıkma yasağı ilan edildi. Polis ekipleri zırhlı araçlardan “Değerli halkımız siz bizim için önemlisiniz lütfen buradan uzaklaşın” diye anonslar yaptı.

Gazetecilere su

HDP Milletvekilleri Ziya Pir ve Çağlar Demirel ile DBP Diyarbakır İl Eşbaşkanı Ali Şimşek’in de bulunduğu bir heyet ve gazetecilerin merkez Sur ilçesine gidişine polis izin vermezken, gazetecilere basınçlı su ile müdahale etti. Bu sırada bazı polisler uzun manlulu silahlarla havaya ateş açtı. Polislerden biri HDP’li Pir’i boynundan tutup itekleyerek, gazetecilere ve heyete “İki arkadaşımız şehit oldu sizi buraya sokmayız” dedi.

Sur’da haber takibi yapan JINHA muhabiri Şehriban Aslan ile adı öğrenilemeyen bir kişi seken kurşunlarla yaralandı.

Aslan’a ilk müdahaleyi meslektaşları yaparken, her iki yaralının da sağlık durumun iyi olduğu belirtlildi. Hasırlı mahallesinde özel harekât timlerinin cadde ve sokakları uzun namlulu silahlarla taradığı belirtilirken, polisin açtığı ateşte 7 yaşındaki Efe Güngör ağır yaralandı, 25 yaşındaki Abdullah Erdem’in de her iki ayağından vurulduğu belirtildi.

DBP’nin düzenlemek istediği protesto yürüyüşüne polis izin vermedi. Görüşmelerin ardından 10 kişilik heyetin Sur İlçesi’ne gitmesine izin verildi. DBP Eş Genel Başkanı Kamuran Yüksek, “Ankara’dan yönetilmek istemiyoruz. Savaşın tek sorumlusu Erdoğan ve AKP hükümeti” dedi. Gruptan bazı kişilerin yolu lastiklerle kapatması üzerine polis basınçlı su ile müdahale etti.

TURİST KAÇTI, ESNAF KEPENKLERİ AÇAMADI

Valiliğin yasak kararı almasıyla kentin en önemli ekonomik merkezi olan Gazi Caddesi, Balıkçılarbaşı ve Melikahmet mevkileri de giriş çıkışlara yasaklanmış oldu. Buralara bağlanan yollar ve Sur’daki kapılar, polis kordonu çekilerek ya da zırhlı araçlar konularak kapatıldı. Minibüs ve otobüs gibi toplu taşıma araçlarının da güzergâhları değiştirildi. İlçeye girmek isteyenler ile ilçeden çıkmak isteyenlere izin verilmedi. İlçede esnaf da yasak nedeniyle kepenk açamadı. İlçede sokağa çıkma yasağı nedeniyle camilerin hemen hiçbirinde ezan okunmadı. Kenti gezmeye gelen yerli ve yabancı turistlerin de çıkan olayların korkusuyla otelleri terk edip, Diyarbakır’dan ayrıldıkları bildirildi.

DTK'DEN AÇIKLAMA

Demokratik Toplum Kongresi (DTK) de Şırnak’ın Cizre ve Sur ilçelerinde yaşananlara karşı yaptığı açıklamada “Halkımıza karşı dün geceden itibaren büyük bir operasyon başlatılmıştır. Operasyona müteakip her iki ilçede de sokağa çıkma yasağı ilan edilmiş, milletvekillerimiz ve sivil toplum örgütleri dahil hiç kimseye izin verilmemektedir. Operasyonlar kapsamlı bir biçimde devam etmekte, Cizre ve Sur ilçelerindeki halkımız bir katliamla karşı karşıyadır” denildi.
 



Rokete iki şehit

Sur’da sabaha karşı özel harekât polisleri Mustafa Turanlı ve Muzaffer Can Ersoy, PKK’nin yaptığı roketatarlı saldırıda şehit oldu. Şehit Turanlı’nın annesi “Şehit olacağı içime doğmuştu” dedi.

Diyarbakır’ın Sur ilçesinde dün sabaha karşı PKK’lilerin roketatarlı saldırısında özel harekât polisleri Mustafa Turanlı ve Muzaffer Can Ersoy şehit oldu. Adana ve Kayseri’ye acı haber giderken, Şehit Turanlı’nın 3 yıldır görüşemediği annesi “Evim başıma yıkıldı, senin şehit olacağın belli oğlum. Şehit olacakların listesi belli” diye ağıtlar yakarken, şehit Muzaffer Can Ersoy’un 6 aylık kızı Zeynep yetim kaldı.

Annesinin içine doğdu...

Şehit özel harekât polisi Mustafa Turanlı’nın Adana’daki ailesi acı haberle yıkıldı. Huzurevleri Mahallesi’nde oturan emekli polis Adnan ile ev kadını Kısmet Turanlı çifti, dün sabah acı haberle gözyaşlarına boğuludu. “Evim başıma yıkıldı, senin şehit olacağın belli oğlum. Şehit olacakların listesi belli” diye ağıt yakan anne Kısmet Turanlı’nın doğu görevinde olan oğlunu 3 yıldır göremediği ve son günlerde komşularına da “İçime doğuyor, oğlum şehit olacak” dediği belirtildi.

Ağıtlar yakarak oğlu için gözyaşı döken anne Turanlı’nın 2 gün önce de rüyasında oturdukları apartmanın yıkılışını gördüğü öğrenildi. 6 kardeş olan şehidin evine Türk bayrağı asılırken, acı haberi duyan yakınları ve komşuları da eve geldi.

6 aylık Zeynep yetim Özel Harekat polisi 25 yaşındaki Muzaffer Can Ersoy’un şehit olduğu haberi, Kayseri’nin Bünyan ilçesindeki baba evine ateş düşürdü.

Oğullarının şehit olduğu haberiyle yıkılan Ayşe ve Paşa Ersoy çifti gözyaşlarına boğuldu. İki yıllık evli olan şehit polis Muzaffer Can Ersoy’un eşi Esra’nın 6 aylık bebeği Zeynep ile birlikte Ersoy ailesinin evinde olduğu belirtildi. Ersoy’un polis olan kardeşlerinden birinin de Yozgat’ta görev yaptığı belirtildi. Yakınları haberi alır almaz akın etmeye başladı. Yakıları, Muzaffer Can Ersoy’un gönüllü olarak Özel Harekâtçı olduğu belirtirken, “Bu sana hiç yakışmadı yiğidim”, “Böyle mi olacaktı yiğidim”, “ Daha biz sana, sen çocuğuna doyamamıştın aslanım” diye gözyaşı döktü. Şehidin baba evinin bulunduğu apartmana bayraklar asılırken, Bünyan Belediyesi de binanın bahçesinde taziye çadırı kurdu.

‘Diyarbakır! Sana bir şey olmasın’

Turanlı ve Ersoy’un şehit olmasının ardından Terörle Mücadale Şubesi Diyarbakır’ın facebook hesabında bu yazı paylaşıldı:

“Biliyor musun Diyarbakır?.. Muzaffer Can ve Mustafa Şehit oldu Bu sabah senin için... Sabah uykusuzduk.. Yorgunduk.. Diğer arkadaşlarımın çoğu da tıpkı benim gibi, tıpkı Muzaffer Can gibi Mustafa gibi yorgundu.. Bitkindi.. Sadece görevimizi yapıyorduk.. Sen rahat rahat yaşa diye ölümü bekliyorduk.. Sadece sen sabah dükkânını rahat rahat aç, işe rahat rahat git ve ailen huzur içinde yaşasın diye ölüme kendimizi siper ettik. Sonra bir fısıltı gibi geldi ölümün sesi. Kahpe roket tıpkı bir gölge gibi sokuldu yanı başımıza. Ardından Gürültü, ateş ve duman. Allahu Ekber dedik düşerken. Muzaffer Can ve Mustafa aldı elimizden şehadet mertebesini. Bekleyin kardeşlerim dediler..” -Sıra sizde değil biz varız önce..”Nur yüzlerine sıçramış kan ve baruta rağmen mertçe ve erkekçe gittiler şehadete. Kadın gibi çığlık atmadan, çocuk gibi göz yaşı dökmeden. Erkek gibi işte. Sadece sen Huzurlu ol diye Diyarbakır! Sana birşey olmasın, Vatanım merak etme Biz sadece şehit olduk.”

Cizre ve Silopi’de iki sivil daha öldürüldü
 
Şırnak’ın Cizre ilçesinde cuma gecesi sokağa çıkma yasağı ilan edilmesi ve başlatılan operasyonda 19 yaşındaki Sait Çağdavul da yaşamını yitirdi. İlçedeki çatışmalar nedeniyle kalp krizi geçiren Hacı Ata Borçin (70) ve Hetban Bülbül’ün (65) yaşamını yitirmesiyle ölü sayısı 4’e yükseldi. Dicle Haber Ajansı ise önceki akşam rahatsızlanan Muhammed Tahir Yaramış isimli 35 günlük bebeğin polisin ambulansın geçişine izin vermediği için öldüğünü iddia etti.
 
Cizre’de Mehmet Emin Levent’in ölümü, 2’si çocuk 5 vatandaş ve 4 polisin yaralandığı olayların ardından gerginlik sürüyor. İddiya göre Kobra tipi zırhlı araçlardan açılan ateş sonucu Nur Mahallesi’nde 19 yaşındaki Sait Çağdavul boğazından vurularak yaşamını yitirdi. HDP Milletvekili Burcu Çelik Özkan, Twitter hesabından yaralı bir çocuğun fotoğrafını paylaşarak, “Sahile vuran çocuğumuzdan bir farkı var mı?” diye yazdı. Cizre’deki temaslarının ardından basın toplantısı düzenleyen Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, “100 bin insanın yaşadığı ilçede neredeyse hayat sona ermiş. Umarım bugün yaşananlar sivil insanların yaşamlarına mal olmaz” dedi.
 
Silopi’de de Cizre’ye destek eylemi yapanlara iddiaya göre polis tarafından ateş açıldı. Muttalip Pusat (28) ve Yasin Uysal (30) yaralandı. Pusat, dün sabah saatlerinde yaşamını yitirdi.
 
İtfaiye ile çıkabildim
 
HDP Milletvekili Nursel Aydoğan gazetemize yaptığı açıklamada, defalarca talep etmelerine rağmen hiçbir yetkiliye ulaşamadıklarını söyledi. Aydoğan “Bir polise TBMM’ye de kayıtlı olan kendime ait aracın plakasını verekek ilçeden ayrılacağımı söyledim. ‘Can güvenliğiniz yok vurulursanız sorumluluk sizin’ dediler. Ateş etmeyecekleri düşüncesi ile öldürülmemek için itfaiye aracının eşliğinde ilçeden çıktım. Polis öylesine öfkeli ki mahallelerde katliam yapacaklarından korkuyorum” dedi.

‘Derinlikli katliam endişesi’

 
HDP’li AB Bakanı Ali Haydar Konca ile Kalkınma Bakanı Müslüm Doğan, dün HDP Genel Merkezi’nde düzenledikleri basın toplantısında Cizre’deki olaylar hakkında açıklama yaptı. Konca, okuduğu açıklamada yaşananların 90’ları bile aştığını belirterek “Cizre’de sokağa çıkma yasağı 3 gündür devam etmektedir. Elektriklerin ve iletişim araçlarının, GSM ve telefon şebekelerinin kesik olduğu bilinen ilçeye, durumu incelemek ve sivil bir katliamı önlemek için girmeye çalışan bölgenin seçilmiş milletvekilleri de, polis ve askerler tarafından ilçe girişinde engellenmiştir” dedi.
 
“Yaşanan olayların siyasi sorumluluğunun son derece ağır olduğunu kabinedeki bakanlara, bir kere daha hatırlatmak isteriz” diyen Konca, “Cizre’de derinlikli bir katliam endişesi yaşandığını” vurguladı. “Bir an önce güvenlik odaklı yaklaşımların son bulması” gerektiğini vurgulayan Konca, ilk Bakanlar Kurulu toplantısında bu konuyu gündeme getirceklerini bildirdi.
 
CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun “PKK’nin Saray’a hizmet ettiği” sözleri anımsatılarak yöneltilen bir soru üzerine ise Konca, “Şu siyasetin, ya da bu örgütün yaptıkları bizim konumuz değildir” diye konuştu. l