Diyanet, kredi kartıyla kurbanlık alanları uyardı

Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanlığı Üyesi Prof. Dr. Ahmet Yaman, "Bedelin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir." dedi.

AA

Kurban ibadetinin zorunlu ihtiyaçların ve borçların dışında belirli miktarda mala sahip kişiye vacip olduğunu belirten Yaman, temel ihtiyaçların ve borcun dışında 80,18 gram altın, bunun değerinde para veya eşyası bulunan kişinin dinen zengin sayıldığını ve kurban kesebileceğini ifade etti.

Yaman, bu miktarda bir mala sahip olmayan kişinin kurban mükellefiyeti bulunmadığını ve etraftan borç alarak kendisini ve başkasını zor durumda bırakmaması gerektiğini söyledi.

Bu borcun bankadan kredi çekilerek alınması durumunda, faiz verme yasağının işleneceği için günaha girilebileceğini aktaran Yaman, "Maddi durumu iyi olmayan kişinin böyle yöntemlere başvurması yerine kurban kesmemesi daha uygundur." diye konuştu.

Peşin, vadeli veya taksitli olarak verilebilir

Yaman, kredi kartıyla kurban kesilip kesilemeyeceğine ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Kurban kesecek kişinin, satın alacağı hayvanın bedelini peşin olarak verebileceği gibi vadeli veya taksitli olarak da ödeme yapabileceğini kaydeden Yaman, şunları söyledi:

"Bedelin kredi kartıyla ödenmesi kurbanın sıhhatine engel teşkil etmez ancak kredi kartı borcunu, ödeme tarihinde ödemek ve gecikmeden kaynaklanan faizli işleme düşmemek gerekir. Kredi kartıyla taksitli kurban alırken, taksit yapma karşılığında bankaya ilave bir ücret ödenmesi durumunda ise kesilen kurban geçerli olmakla birlikte faizli işlem sebebiyle ayrı bir günah söz konusu olur."

Satım işlemi, kesimden önce gerçekleşmeli

Kurbanlık hayvanın kesilerek tartıldıktan sonra fiyatının kesinleştirilmesinin caiz olup olmadığını da değerlendiren Yaman, kurbanlık hayvanın kilo birim fiyatının belirlenmesi suretiyle canlı olarak satılabileceğini aktardı.

Yaman, toplumda herhangi bir aldatma, kargaşa ve ihtilafa yol açmayacak şekilde yaygın bir uygulama varsa, kurban edilecek hayvanın kesilmesinin ardından etinin tartılarak parasının ödenmesi yoluyla da satılabileceğini belirtti.

Bu şekildeki satışın geçerli olması için kesimden önce taraflar arasında satım işleminin kesinleşerek, hayvanın müşterinin mülkiyetine geçmiş olması gerektiğini söyleyen Yaman, "Kesimden sonra aşağı yukarı ne kadar et çıkacağının tahmini olarak zikredilmesi, böylece etin miktarındaki ve dolayısıyla hayvanın fiyatındaki belirsizliğin aldatmaya ve ihtilafa götürmeyecek şekilde giderilmesi gerekir. Henüz kesilmeden önce hayvan ölecek olursa, müşterinin malı olarak telef olmuş sayılır. Satım sırasında tahminen belirlenen kilosu üzerinden satıcıya hayvanın bedeli ödenir." ifadelerini kullandı.