Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: Ayrımcı uygulamalar İslam'ın Avrupa'da yükselişini önlemeye yönelik
'Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu'nda konuşan Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, "Modern dünya, insanlığın içinde bulunduğu bu ahlaki, iktisadi, içtimai yozlaşma karşısında, yorgun ve bitkin düşmüştür" dedi.
DHADiyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş, Ankara'da 'Peygamberimiz ve Çocuk' konulu 'Uluslararası Mevlid-i Nebi Sempozyumu'nun açılışına katıldı.
Burada konuşan Erbaş, aradan geçen 14 asrın ardından bugün dünyanın yine "derin bir değerler kriziyle karşı karşıya olduğunu" ifade etti. "Bireysel ve toplumsal bunalımların, trajedilerin, zulümlerin ve savaşların, yine yeryüzünün huzur ve barışına kastettiğini" belirten Erbaş, "Çocuklar, kadınlar, yetimler ve kimsesizler, modern cahiliyenin bir tezahürü olarak yine ihmal, istismar ve haksızlıklara maruz kalmaktadır. Nitekim bugün dünyada milyonlarca çocuk, şefkatten, merhametten, insaftan ve adaletten yoksun vaziyettedir. En temel hakları olan sağlık ve eğitim imkânlarından mahrum bırakılmıştır. Açlık, susuzluk ve yoksulluğun pençesinde, savaşların ve korkunç silahların ortasında hayatta kalma mücadelesi vermektedir. Son 2-3 asır boyunca insanlığa umut olma iddiasıyla ortaya çıkan ideolojiler, öğretiler ve anlayışlar, insanlığın topyekûn huzur ve esenliğini temin hususunda çaresizliğe mahkûm olmuştur. Modern dünya, insanlığın içinde bulunduğu bu ahlaki, iktisadi, içtimai yozlaşma karşısında, yorgun ve bitkin düşmüştür. Dahası, yaşanan bunalımlar karşısında belki de bazıları kendi çaresizliklerini perdelemek için zaman zaman pervasızca İslam'a saldırmaktadır" dedi.
"İNSANLIĞIN UMUDU İSLAM"
Erbaş, şunları söyledi:
"Bugün özellikle Avrupa'da ahlaktan, insaftan, hukuktan yoksun bir şekilde İslam'ın muazzez elçisine, Peygamber'ine seviyesiz ve çirkin bir şekilde dil uzatılmaktadır. İslam düşmanlığına dönüşen islamofobi, birçok ülkede devlet politikası haline getirilmeye çalışılmaktadır. Camilerimiz ve müslüman kardeşlerimiz, ırkçı terör guruplarının hedefi haline getirilmektedir. Bugün bazı ülkelerde devlet eliyle yürütülen bu ayrımcı, ötekileştirici ve ırkçı uygulamalar, esasen doğudan batıya dünyanın her yerinde huzur ve güveni arayan insanlığın umudu olan İslam'ın Avrupa'da yükselişini engellemeye yönelik bir girişimidir. İslam ve müslüman kelimeleriyle ilgili zihinlerde olumsuz tasvirler oluşturmaya yönelik kara propagandalarla, Avrupalıların İslam'la tanışmasının ve Peygamber efendimizin örnekliğiyle buluşmasının önüne ciddi bir önyargı duvarı örme gayretidir. Halbuki İslam, dün olduğu gibi bugün de dünyanın huzur ve barışına; insanlığın varoluş ve anlam arayışına kılavuzluk edecek yegâne dindir."