Diyaliz merkezleri sahiplerinden hükümete çağrı

Özel Diyaliz Merkezleri Derneği (DİADER) Başkanı Mustafa Işık düzenlediği basın toplantısında, Türkiye'de diyaliz tedavisi gören 55 bin civarında kronik böbrek yetmezliği hastası bulunduğunu ifade ederek, kamunun bu hizmeti sunma imkan ve kabiliyeti yeterli olmadığı için hastaların yüzde 70'inin özel diyaliz merkezlerinde tedavi gördüklerini belirtti.

Tedavi hizmeti verdikleri hastaların tamamına yakınının sosyal güvencesi olduğunu, bunun dışındakilerin yüzde yarımda kaldığını dile getiren Işık, kamu kurumlarından aldıkları dışında başka bir geliri olmayan özel diyaliz merkezlerinin yok edilmeye çalışıldığını öne sürdü.
Mustafa Işık, 2005'de bir diyaliz hastasının maliyetinin 116 lira, SGK'nin geri ödemesinin de 133,56 lira olduğunu ifade ederek, 2006'da pakete laboratuvar tetkikleri de eklenerek fiyatın 138 liraya çıkarıldığını, bunun artış değil nispi bir azalma anlamına geldiğini anlattı.

2007, 2008 ve 2009 yılında fiyatlarda hiçbir değişiklik yapılmadığını vurgulayan Işık, en son fiyat düzenlemesinin yapıldığı tarihten bugüne kadar enflasyonun yüzde 41 oranında arttığını söyledi.

''1 yılda 24 merkez kapandı"

Işık, özel diyaliz merkezlerinin 5 yıldır aynı fiyatlarla ayakta kalmaya çalıştığını dile getirerek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''40 bin civarında hastanın tedavi gördüğü özel diyaliz merkezleri teker teker kapanıyor. Son 1 yıl içinde 24 merkez kapandı. Sayıları 400 civarında olan diyaliz merkezlerinin tamamına yakını da kapanma noktasına geldi. Ticari kaygıları bir tarafa bıraktık. Bir hastanın maliyeti 170 lira. Ayda 12 tedavi sunduğumuz bir hasta için yaklaşık 400 lira, yılda ise 5 bin lira cebimizden ödüyoruz. Yani özel diyaliz merkezleri her yıl 299 milyon lira zarar ediyor. Ama artık ne öz kaynaklarımız ne kredibilitemiz kaldı. Ayakta bile değiliz ve kalkabilir miyiz bilmiyorum. Bu tedaviyi görmezse ölecek olan hasta grubuna biz kendi cebimizden sübvanse ederek hizmet vermeye devam ediyoruz. Ama dayanacak gücümüz kalmadı.''

Bir hastanın maliyetinin 170 lira olduğunu ifade eden Işık, geri ödenecek olan fiyatın da 178 lira olarak belirlenmesini beklediklerini kaydederek, ''SGK, 300 milyon lira kar etmeye çalışırken 40 bin diyaliz hastası ölüm riski ile karşı karşıya bırakıyor'' dedi.

Mustafa Işık, iflas konumuna gelen özel diyaliz merkezlerinin, ticari kaygılarla değil 40 bin hastanın hayatı için acil yardım beklediğini vurguladı. Bu konu ile ilgili görüştükleri Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın hassasiyet ve yakın ilgi gösterdiğini hatta ilgili bakanı arayarak talimat verdiğini anlatan Işık, aradan 4 ay geçmesine rağmen bir değişiklik yaşanmadığını söyledi.

Işık, ''Bu, 40 bin hastanın direkt ölüm riskini almaktır. 40 bin hastanın vebalini almaktır'' dedi.

2009 yılı sağlık uygulama tebliği

Her yıl güncellenmesi gereken ve devletin satın aldığı sağlık hizmetlerinin bedellerini gösteren 2009 yılı Sağlık Uygulama Tebliği'nin halen yayımlanmadığına işaret eden Işık, bu nedenle SGK'ye ihtarname çektiklerini bildirdi.

Işık, sektörde 15 bin kişiye istihdam sağlandığını dile getirerek, özel diyaliz merkezlerinin kapanması halinde binlerce çalışanın işsiz kalacağını kaydetti.

İstanbul'daki özel diyaliz merkezi sayısının 85, hasta sayısının ise 10 bin civarında olduğunu dile getiren Işık, Doğu'daki merkezlerin hasta yoğunluğunun fazla olmaması nedeniyle daha büyük sıkıntı yaşadıklarını anlattı.

DİADER Başkanı Mustafa Işık, 2009 Sağlık Uygulama Tebliği'nin beklentilerine cevap vermemesi halinde her türlü hukuki haklarını kullanacaklarını ve iptali için dava açacaklarını bildirdi.

Domuz gribinden bütün dünyada 4 bin 500 kişinin ölümü üzerine alarma geçildiğini ve yaklaşık 500 milyon liralık aşı alımı yapıldığını hatırlatan Işık, ''300 milyon lira için 40 bin diyaliz hastasının ölüme terk etmeyeceğini umut ediyoruz'' dedi.