Dixon'ın gözyaşları

Fenerbahçe-Khimki maçında salona gelenler ve televizyon başındaki milyonlar yüreği kocaman bir adam izledi. Bu yürekli adamın ismi Ali Muhammed ya da Bobby Dixon. Yakın zamanda ablasını kaybetmişti. 35 yaşındaki oyuncu, Cenazeye katıldı, geri döndü. Parkeye çıktı. Süre aldığı 12 dakika içerisinde 14 sayı, 3 ribaund, 2 asist yaptı. Maçı aldı götürdü. Oyun bitti, arkadaşları ona koştu sarıldı, tribünlerden “Bobby... Bobby...” sesleri yükseldi. Bitmedi, gecenin adamı seçildi. THY Avrupa Ligi finalini kazandıkları gece Türk bayrağını elinden düşürmeyen Ali Muhammed o gün, “Ben Türküm! Benim adım Ali Muhammed! Kendimi Türk hissediyorum!” sözleriyle gönülleri fethetmiş, kariyerindeki yükselişiyle ilgili sorulan sorulara “Beni çamurun içinden çıkan milyoner gibi değil, hak ederek buralara kadar gelmiş bir oyuncu gibi selamlayın” sözleriyle yanıt vermişti. Uyuşturucu satıcılığından Avrupa’nın zirvesine yükselen Bobby Dixon’ın inişli çıkışlı hayat hikayesi ibretlik bir durum. Başantrenör Zeljko Obradovic’in Dixon için söyledikleri ise şöyle: “Dixon karakteri olan bir oyuncu, kendi kalitesinin farkında. Sahaya çıktığında da çok kararlı oynuyor. Maçın her alanında daha hazır olmalı. Çok önemli bir anda muhteşem  iş çıkardı. İyi kararları vardı, iyi olmayan kararları vardı, bunlar maçın parçası.” 

Comolli: Takım ruhu oluştu

F.Bahçe’nin sportif direktörü Damien Comolli, futbolcuların işlerine çok iyi odaklandıklarını, harika bir atmosfer ve takım ruhu oluştuğunu belirtti. Milli takım arasının getirdiği bazı zorluklardan bahseden Comolli, “Bunlardan birincisi sakatlık. Çok şükür ki milli maçlarda sakatlanan hiçbir oyuncumuz yok. Yaşanabilecek diğer zorluk ise, Martin gibi, Roman gibi, Diego gibi, Isla gibi bazı oyuncularımız milli takımlarda oynuyor, dakika buluyorlar fakat bazı oyuncularımız ise istedikleri dakikayı bulamadılar. Ferdi ve Barış sadece 30’ar dakika oynayabildiler. Tabii ki oynayanlarla oynamayanlar arasında bu dengeyi de bulmak zor bir şey.” dedi. Milli takımlarına katılmayan oyuncuların Samandıra’da çalışmalarına son sürat devam ettiğinin altını çizen sportif direktör, önemli olanın, “Medipol Başakşehir maçında göstermiş olduğumuz arzuyu, coşkuyu, o güzel futbolu devam ettirmek ve bir sonraki Sivasspor maçında bunu tamamen yansıtmak” olduğunu dile getirdi. Damien Comolli, sözlerine şöyle devam etti: “Oyuncularla her gün birebir konuşuyorum. Harika bir atmosfer ve takım ruhu oluşmuş durumda. Onlar zaten içinde bulunduğumuz durumun farkında. Bir an evvel bu durumdan çıkmak için ve daha iyi bir pozisyona gelmek için ne yapmaları gerektiğinin bilincindeler”