Dışişleri: AİHM, KKTC'de işleyen hukuk düzenini teyid etti
Dışişleri Bakanlığı, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nin Rumların hak iddia ettikleri taşınmazlar konusunda KKTC'deki Taşınmaz Mal Komisyonu'na başvurmaları yönündeki kararıyla "KKTC'de işleyen bir hukuk düzeni bulunduğunun teyid edildiğini" bildirdi.
cumhuriyet.com.trDışişleri Bakanlığı, AİHM'in söz konusu kararına ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin 22 Aralık 2005 tarihinde açıkladığı Xenides-Arestis kararı uyarınca KKTC'de ihdas edilen Taşınmaz Mal Komisyonu'nun (TMK) etkinliğine ilişkin 5 Mart'ta bir karar daha açıkladığını belirten Bakanlık, "AİHM kararında TMK'nın etkin bir iç hukuk yolu olarak kabul edildiği teyid edilmektedir. TMK'nın etkin bulunmasıyla GKRY vatandaşlarının KKTC'de 1974 öncesi sahip oldukları taşmmazlarıyla ilgili talep ve iddialarını öncelikle TMK'ya götürmeleri ve burada çözüm aramaları zorunlu hale gelmektedir. Diğer bir ifadeyle, AİHM'deki mülkiyet davalarının öncelikle TMK'ya havale edilmesi gerekecektir" dedi.
Dışişleri Bakanlığı "Öte yandan, bu karar, AİHM'in daha önceki kararlarında da altı çizilen, KKTC'de işleyen bir hukuk düzeninin mevcudiyetini de bir kez daha teyid etmektedir" vurgulamasını yaptı.
AİHM kararları uyarınca ihdas edilen ve Mart 2006 tarihinde çalışmaya başlayan TMK'ye bugüne kadar Rumlar tarafından 450'yi aşan başvuru yapıldığını, bu başvuruların 100'e yakınının dostane çözümle sonuçlandırıldığını, TMK'nın bu suretle Kıbrıs sorununun en önemli yönlerinden birini oluşturan mülkiyet sorununda Ada'da bugüne kadar hayata geçirilmiş tek etkin çözüm mekanizmasını meydana getirdiğini kaydeden Bakanlık, "Öte yandan bu karar, KKTC makamlarının tasarruflarının uluslararası hukukta tanınması ve Avrupa standartlarına uygunluğu anlamına da gelmektedir" açıklamasını yaptı.
Dışişleri Bakanlığı Rum yönetiminden beklentileri de şöyle saydı: "Kıbrıs meselesinin en karmaşık boyutunu oluşturan mülkiyet sorununun, kapsamlı bir çözüm içinde bir bütün olarak ele alınması ve BM parametreleri çerçevesinde çözümlenmesi tabiatıyla esastır. Nitekim, Türkiye halen Ada'da BM aracığıyla sürdürülmekte olan kapsamlı çözüm müzakerelerine bu anlayışla destek vermektedir. Ancak, Türk tarafının adil ve kalıcı bir çözüme en kısa sürede ulaşılması için sarfettiği tüm çabalara karşın, bu hedefe odaklanmak yerine uluslararası yargı organları da dâhil olmak üzere çareyi farklı mercilerde arayan Rum Yönetiminin, AİHM'in bu kararından gereken dersi alarak, Kıbrıs sorununun mülkiyet konusu dâhil tüm yönlerini KKTC ile müzakere yolu ile biran önce çözümlemesi gerektiği sonucunu çıkaracağını umuyoruz."