"Dışarda üretim yapanla ciddi haksız rekabet var"
İstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, "Başbakan Erdoğan ile Kuyumcu işadamı Cihan Kamer arasındaki yakın dostluğun ve çocuklarının ortak iş yapmasının kuyumculara vergi avantajı sağladığı" iddialarının gerçeği yansıtmadığını savunarak, "Tam tersi zarar vermiştir" iddiasında bulundu.
cumhuriyet.com.trİstanbul Kuyumcular Odası Başkanı Alaattin Kameroğlu, Türk kuyumculuk sektörünün zorlu koşullarda var olma mücadelesi verdiğini, yaklaşık 250 bin kişinin yer aldığını üretim sürecinde son dönemde günde 250 kişinin işini kaybettiğine söyleyerek, "Türkiye kamuoyunun şunu çok iyi bilmesini istiyoruz ki, Türk Kuyumcusu, mücevher ya da takı olarak sattığı her türlü değerli maden ve taş ile ilgili vergisini zaten ödemektedir. Ancak bu mücevherlerin yapımında kullanılmak üzere alınan haksız vergiler, üretimlerini başka ülkelere kaydıran Türk firmaları lehine haksız rekabet yaratmaktadır" diye konuştu.
Alaattin Kameroğlu, yaptığı açıklamada, 2004 yılından sonra Türk kuyumculuk sektöründe yaşanan sorunların kamuoyu tarafından hep yanlış anlaşıldığı ve anlatıldığına dikkat çekerek, bitmiş, mamül mücevher ile mücevher yapımında kullanılan değerli maden ve taşların birbirinden farklı olduğunu belirtti.
"Bazı firmalar KDV-ÖTV kaosundan yararlandı"
Kameroğlu açıklamasında şunları kaydetti: "Başta altın olmak üzere dünyanın hiçbir yerinde finans aracı olan değerli maden ve taşlara KDV uygulanamaz. Altın da dolar, Avro, tahvil gibi bir yatırım aracıdır. Altın aynı zamanda bilgisayar ve sağlık sektörü başta olmak üzere pek çok sektörün kullandığı kritik bir madendir. Altından sadece mücevher yapılmaz. Değerli taşlar da aynı şekilde "çıplak taş" olarak bir finans entrümanı olarak kullanılır. Ancak değerli taşlar, bir mücevher üretiminde kullanıldıktan sonra farklı bir anlam taşır. Türk mücevher sektörü son yıllarda büyük bir atılım yaparak, büyük bir ihracat potansiyeline kavuşmuştur. Tam da bu patlama sürecinde, KDV-ÖTV kaosu yaratılarak sektör sıkıntıya sokulmuştur. Bazı firmalar da bu kaostan yararlanmışlardır."
"Hem üretim hem tüketim vergisi ödüyoruz"
Alaattin Kameroğlu, bugün Türkiye'de üretim yapmakta olan kuyumcu esnafının, yapacağı mücevherde kullanacağı değerli taşları alırken yüzde 20 ÖTV (Özel Tüketim Vergisi) ödemek zorunda olduğunu söyleyerek "Yani üretim sürecine, tüketim vergisi salınmıştır. Buna karşılık olarak, Türkiye'deki fabrikalarının üretim kapasitelerini düşürerek ya da kapatarak Çin, Dubai, Hindistan gibi ülkelere giden kuyumcu firmaları, hiçbir vergi ödemeden bu değerli taşları alarak mücevher üretebilmekte, üstüne üstlük bu mücevherleri Türkiye'ye ithal ederken sadece ama sadece işçilik bedeli KDV'ye konu olmakta; mücevher üzerindeki taşlar için tek kuruş vergi ödenmemektedir" değerlendirmesini yaptı.
Kuyum üretiminin yüzde 85'i İstanbul'dan
Türkiye'deki kuyum üretiminin yüzde 85'inin, ihracatın ise yüzde 100'ünün İstanbul'dan yapıldığını kaydeden Kameroğlu, şu değerlendirmede bulundu:
"Biz, kuyumculuk sektörü adına önemli çalışmalara imza atan bir kuruluş olarak, Türkiye'deki imalatçı-perakendeci 30 bin kuyumcu ve 250 bin çalışan adına konuşuyoruz. Tüm kuyumcular odalarıyla beraber biz ülkemiz yararına çalışmalara imza atmaya çalışırken yaratılan bu kısır çekişme ortamlarından zrar görmekteyiz. Zaten krize direnmeye çalışırken bir de sektörümüzle alakası olmayan sorunlar; her gün 250 kişinin işsiz kaldığı bir ortamda umut verici olmamaktadır"
İstanbul Kuyumcular Odası olarak, kuyumculara dönük eğitimler, nitelikli yayınlar, altında ayar denetimleri, pırlantada ise sertifikasyon çalışmaları yaptıklarını hatırlatan Alaattin Kameroğlu "Ancak pırlantanın sertifikalı olabilmesi için kayıtlı olması gerekir. Ne kaçak olarak yurda giren pırlanta ne de yurtdışında üretilerek ithal edilen pırlantadaki taş kayıtlı-sertifikalı olmadığından bunu yapmak zorlaşmaktadır" diye konuştu.