"Dış politikada izlenen yol doğru"
TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, Türkiye'nin dış politikada şu an izlediği yolun doğru olduğunu söyledi.
cumhuriyet.com.trTBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin, KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Hasan Bozer ile görüşmesinde, gazetecilerin sorularını yanıtladı. Şahin, ''Türkiye'nin BM'deki İran kararını ve 'eksen kayması' tartışmalarını nasıl değerlendirdiğinin'' sorulması üzerine, şöyle dedi:
''Türkiye, 780 bin kilometre kare alanda bulanan bir ülkedir. Türkiye'nin kayması falan söz konusu olamaz, yerli yerinde duruyor. Türkiye artık gündemi belirlenen bir ülke değildir, gündem belirleyen bir ülkedir. Bunu herkesin görmesi lazım. Türkiye artık vagon değil, lokomotif bir ülkedir. Bunu kabul etmekte zorlananlar yakın bir zamanda bunu kabul edeceklerdir. O bakımdan bu tür iddiaları ben gerçekçi bulmuyorum, samimi de bulmuyorum. Bunlara da takılıp kalmanın bir anlamı olduğunu düşünmüyorum. Türkiye, doğru bildiği yolda dünya ve bölge barışına katkı sağlamak için çalışmalarını devam ettirecektir. TBMM de geçmişte bu doğrultuda hareket etmiştir, bundan sonra da bu şekilde hareket edecektir. Ben, Türkiye'nin dış politikada şu an izlediği yolun doğru olduğu kanaatindeyim. Eski alışkanlıkları devam ettirmek ve eski anlayışların dış politikada devamını beklemek bundan sonra artık sonuç vermeyecektir. Bu yeni duruma herkesin alışması gerekir.''
Bir gazetecinin, ''Türkiye'den Gazze'ye yardım götüren gemilerden sonra İsrail sivillerin içinde olacağı gemileri KKTC karasularına göndermeyi çalışıyor. Bunu nasıl değerlendiriyorsunuz?'' sorusuna, ''Buyursunlar, gelsinler. Kuzey Kıbrıs Türk halkı kendilerini gerçekten insanca karşılayacaktır. Karşılama nasıl olurmuş Kuzey Kıbrıs Türk halkı gösterecektir'' karşılığını verdi.
''Destek veriyoruz"
KKTC Cumhuriyet Meclisi Başkanı Bozer de ''Gazze'ye yardım götüren gemilerine saldırıyla ilgili Türkiye hükümetinin tepkilerini nasıl görüyorsunuz? Destek veriyor musunuz?'' sorusu üzerine, şunları ifade etti:
''Tabii çok doğaldır, destek veriyoruz. Çünkü bunlar silahsız, insani yardım amaçlı gemilerdi. Filistin halkı da Kıbrıs Türk halkı gibi bağımsızlık mücadelesi veren bir halktır. Tabii biz anavatanımızın desteğiyle çok daha iyi bir durumdayız Filistinli kardeşlerimize göre. Zaten bütün dünya toplantılarında rahmetli Arafat 'sizin dua edin ki Türkiye gibi bir anavatanınız vardır. Keşke bizim de öyle bir devletimiz olsa' diyordu ve hep yalnızlıktan şikayet ediyordu. 21. yüzyılda Kıbrıs Türk halkına ambargoların devam etmesini nasıl izah edeceğiz? Bu insanı isyan ettiren bir olaydır. Bizim dünya adaletine karşı isyan noktasına getiriyor. Barış isteyen istemeyen karşısı, ödüllendirilen onlar, ambargoya maruz kalan yine biz oluyoruz.
Masum insani yardım gemilerinin bu şekilde karşılanması, çağdaş bir devlet hareketi olmasa gerek. Anavatanımızın yaptığı tepkiler aynen bizim de tepkilerimizdir.''