'Direneceğiz'
İktidarın ve Üsküdar Belediyesi’nin halkı oyalama taktiğine karşı tepkisini gösteren binlerce kent savunucusu Validebağ Korusu’nu koruma sözü verdi.
Erk Acarer/CumhuriyetHukuksuz inşaata karşı günlerdir, toprağı ve yaşamı korumak için Validebağ'da bir araya gelenler dün de kitlesel bir eylem düzenlediler. Acıbadem Metrobüs Durağı ve Marmara Üniversitesi önünde iki kol oluşturan eylemciler sloganlarla inşaat alanına doğru yürüdüler. 12 gündür “koruyu korumak” için gerçekleştirilen eylemlerde kalabalık ilk kez bu kadar yoğun oldu. Binlerce kişi, iktidarın ve AKP’li Üsküdar Belediyesi’nin “halkı oyalama taktiğine” karşı tepkisini göstererek, Validebağ’ı koru olarak koruyacaklarına söz verdiler.
AKP’nin inşaatı sürdürmek için her türlü yolu denemesi, hatta doğa savunucularını “cami ve ezan düşmanları” olarak hedef göstermesi büyük tepki çekiyor. Hukuksuz inşaata karşı bir araya gelenler, bu tehlikeli oyuna ellerinde tuttukları son derece naif dövizlerle net bir karşılık verdiler: “TOMA’la ağaç sulanmaz”, “Camiye değil, talana ve yalana karşıyız!”
‘Direniş daha da büyüyecek’
Betona karşı yaşam hakkını savunanlar, gerçekte nasıl bir ortak tavır içerisinde birleştiklerini özetledikten sonra, yargılarını tek bir sloganda topladılar: “Sadece doğa talanına karşı bir arada değiliz. İşçileri öldürenleri yasalarla koruyanlara, yağma düzenine, kadın ve genç düşmanlarına da karşıyız.” Sloganlar eşliğinde yapılan basın açıklamasında, Validebağ’da başından beri büyük bir hukuksuzluk sergilendiğine dikkat çekilirken, “Hukuku iptal ettiler, bu nedenle direniş meşrudur” başlığı ön plana çıktı.
İstanbul Tabip Odası Genel Sekreteri Ali Çerkezoğlu gruba hitaben yaptığı konuşmada yaşam savunucularının taleplerine şu sözlerle dikkat çekti: “Buranın doğal alan olarak kalmasını istiyoruz. Halk bir talepte bulunuyorsa buna uyun. Hepimiz betonu sevmek, hepimiz ranta değer vermek zorunda değiliz!”
Avukat Can Atalay ise özetle şunları söyledi: “Bir yumruk gibi bir aradayız. AKP’nin ne zorba iktidar olduğunu bir defa daha gördük. Üsküdar Belediye Başkanı ‘Pinokyo Hilmi’, önce ‘camiye karşı çıkıyorlar’ diyor ardından da sosyal tesis alanından vazgeçtiklerini söylüyor. Burada, ablalarımızı saçlarından tutup yerlerde sürüklediniz. Gençleri gazladınız, plastik mermi sıktınız. Gözaltına aldınız. Sonra ‘gözaltı yapmadık’ dediniz. Yaptığınızın arkasında bile duramadınız. 21 Ekim’den 31 Ekim’e kadar mahkeme kararını bulamadılar. Önce ‘karar yok’ sonra da ‘o yer burası değil’ dediler. En sonunda kararın kendilerine tebliğ edilmediğini söylediler. O güne kadar halkın üstüne zulüm olup yağan, copa TOMA’ya durun diyemeyen Üsküdar Kaymakamı gelip buradaki gençleri tehdit etti. Kadir Tobbaş, Üsküdar Kaymakamı, Belediye Başkanı, Vali… Sizin olduğunuz her yerde hakkımıza sahip çıkacağız, direndik direneceğiz. Gitmiyoruz buradayız. Birleşerek kazanacağız!”
Açıklamaların ardından yeni bir yürüyüşle inşaat alanından, koruya doğru devam eden eyleme, çevre sakinleri yine bilindik tarzda tencere çalarak destek verdiler. 12. gününü tamamlayan Validebağ direnişinin özet kısmı son derece açıktı:
“Ranta, talana ve yalana hayatı savunmaktan vazgeçmeyeceğiz. Gitmiyoruz, direneceğiz!”