"Diplomatik olmayan Davos çıkışının diplomatik yararları"

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın "diplomatik olmayan Davos çıkışının diplomatik yararları"nın olduğu yorumu yapıldı. Prestijli The Economist dergisi, "Davos feverası Erdoğan'a Obama yönetimi nezdinde bir zarar vermediği gibi göründüğü"nü belirterek "Tam tersi, Amerika'nın Müslüman dünyasına uzanmak istediği bir dönemde Sayın Erdoğan'ın popülaritesi yararlı olabilir" görüşünü dile getirdi.

cumhuriyet.com.tr

The Economist, son sayısında "Köprüyü onarmak" başlıklı analizinde Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos çıkışına ilişkin olarak "Diplomatik olmayan bir patlamanın diplomatik yararları" değerlendirmesini yaptı.

Birçok kişinin Davos olayının Türkiye'nin Yahudiler ile Araplar ve Batı ile İslam dünyası arasında köprü pozisyonunu yıkıp yıkmadığına merak ettiğini belirten dergi, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Davos'taki tavrı nedeniyle İran Cumhurbaşkanı Mahmut Ahmedinejad dahil olmak üzere Müslümanlar tarafından alkışlandığını kaydederek şöyle devam etti:
"Ve feverası ve birçok Türk'ün şimdi Amerika ve Avrupa'ya karşı dile getirdiği kin, kendisine Obama yönetimi nezdinde bir zarar vermediği gibi görünüyor. Tam tersi, Amerika'nın Müslüman dünyasına uzanmak istediği bir dönemde Sayın Erdoğan'ın popülaritesi yararlı olabilir."

İngiliz dergisi, Başkan Obama'nın gelecek ay Avrupa gezisi çerçevesinde Türkiye'ye de geleceğine işaret ederek böylece Obama'nın yönetimindeki ilk 100 günü içerisinde bir Müslüman ülkesini ziyaret etme taahhüdünü yerine getirmiş olacağını kaydetti.

Obama'nın ziyaretinin Türkiye'nin öneminin teyidi

Türk yetkililerinin Obama'nın bu kararından çok memnun olduklarını, bir ABD başkanının ilk defa Yunanistan'a da gitmeden Türkiye'yi ziyaret edeceğine dikkat çektiklerini belirten dergi, bu yetkililerin Obama'nın Türkiye'ye bir Avrupa gezisi kapsamında gelecek olmasının da, Türkiye'nin NATO'daki öneminin teyidi ve Amerika'nın AB üyeliğine destek mesajı gibi yorumladıklarını yazdı.

Analizde üst düzey bir Türk yetkilisinin Türkiye-ABD ilişkilerinden bir "altın çağı"ndan söz ettiği belirtilirken iki ülke arasında önemli işbirliği alanları arasında Arap-İsrail anlaşmazlığı, ABD ile İran arasında diyaloğun açılması, Irak'ın istikrarlaştırılması ve boru hatları sayıldı.

"Hamekei ilk defa bir NATO ülkesi lideri kabul etti"

The Economist bu konuların arasında en önemlisinin belki İran olduğunu belirtirken de Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün Tahran ziyaretini anımsatarak İran dini lideri Ali Hamenei'nin ilk defa NATO üyesi bir ülkenin liderini kabul ettiğine dikkat çekti. Analizde Gül'ün İran'ı Obama Yönetiminin uzattığı zeytin dalını kabul etmeye çağırdığı, İran'ın ise, Washington'dan Daha çok güven artırıcı adımlar istediğini söylediği kaydedildi.

Ancak İran'ın kamuoyunun önünde pek yumuşama işaretlerini vermediğini yazan The Economist, Amedinejad'ın Türkiye'nin arabuluculuğunu reddettiğine de dikkat çekti. Dergi şunları da yazdı:

"Türkiye, Sayın Erdoğan'ın diğer girişimlere de vurgu yapmak istiyor. Suriye'nin Suudi Arabistan ve Mısır ile olan ilişkilerinin onarılmasına yardımcı olmak ve iki Filistinli grup, Hamas ve El Fetih'i barıştırmak için çaba göstermek. Türkiye aynı zamanda Afganistan ile Pakistan liderlerinin bir araya getirilmesinde rol oynadığını da savunuyor. Sayın Gül 'Obama bunu biliyor' diyor.

Avrupa, Rusya'dan petrol ve gaz ikmalinin güvenirliliği konusunda huysuzlanırken Türkiye'nin, enerji ikmali için Gürcistan üzerinden alternatif güzergah olarak pozisyonu, durumunu güçlendirmesi beklenebilir. Bu kırılgan koridor, Türkiye, diğer bir hedefinde, Türkiye, Ermenistan ve Azerbaycan arasındaki sınır anlaşmazlıkları çözmeye yönelik büyük pazarlıkta da başarılı olursa güçlendirilir."