Dionysos’un büyülü kenti...
Aydın/Sultanhisar’da bulunan Nysa’da sürdürülen kazı çalışmalarında, antik kentin anacaddesi olan Sütunlu Cadde’nin doğu kesiminin ortaya çıkarılması ve belgeleme, koruma, onarım, envanter oluşturulmasıyla; tarih boyunca birçok medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu topraklarının arkeolojik zenginliklerinden biri daha gelecek kuşaklara aktarılacak.
Ayça Han20. yüzyılın başlarından itibaren birçok araştırmacının ilgisini çeken Nysa’da, 1907- 1909 yılları arasında Alman W. von Diest de ekibiyle birlikte kazı ve araştırmalar yapmış. 1921-1922 yıllarında ise Yunan arkeolog K. Kourouniotes tarafından meclis binasında çalışılmış. Kentteki çalışmalar 2016 yılından itibaren Kültür ve Turizm Bakanlığı ve Ankara Üniversitesi adına Doç. Dr. Serdar Hakan Öztaner’in başkanlığında devam ediyor. Öztaner’in öncülüğünde dolaştığımız kentin, eskiden Karia olarak adlandırıldığını ve Hellenistik devirde, MÖ 3. yüzyılın ilk yarısında Seleukos’un oğlu I. Anthiochos Soter tarafından kurulduğunu öğreniyorum. Kent, Büyük Menderes Nehri’nin kuzeyinde, nehrin oluşturduğu bereketli havzada, Aydın Dağları’nın güney eteğinde korunaklı yamaçta yer alıyor. Geç Hellenistik dönemden itibaren var olan ana ticaret yolu güzergâhı üzerinde bulunan Nysa,özellikle Roma döneminde gelişmiş bir kent haline geliyor.
Eğitim ve kültür kenti
Eğitimini Nysa’da tamamlayan ünlü coğrafyacı Strabon (MÖ 64 - MS 21) ve Bizanslı tarihçi Stephanos’un (MS 6. yüzyıl) anlattıklarından kuruluşu hakkında bilgi edinilen Nysa, ilk olarak Athymbra ismiyle kurulmuş. Antik dönem kaynaklarında önemli bir eğitim ve kültür kenti olduğu aktarılan Nysa’da, eğitim amaçlı kullanılan Gymnasium ile Anadolu’nun iyi korunan örneklerinden biri olan kütüphane dikkat çeken yapılar arasında. MS 2. yüzyılın ortasında inşa edilen Gymnasium, atletizm faaliyetlerinin yanı sıra eğitimin yapıldığı bir mekân olarak kullanılmış. Kentin batı yakasında, MS 130 yılı civarında inşa edilen kütüphane ise toplantı salonu ve mahkeme salonu olarak kullanılmış. Kente dair en detaylı bilgiler de yine, Türkiye tarihi coğrafyasını ve arkeolojisini incelerken başvurulan antik kaynakların ilk sıralarında gelebilecek Strabon’un “Geographika” (Coğrafya) adlı 17 kitaplık çalışmasından öğrenilebilir.
Nysa tiyatrosu, diğer Anadolu antik tiyatroları gibi Anadolu-Roma tiyatroları karakteristik özelliği taşıyor. Sahne binası önündeki çok katlı cephe mimarisini taşıyan yüksek podyumlar, Perge (Aksu), Side ve Hierapolis (Pamukkale) tiyatrolarında olduğu gibi kabartmalarla süslü. Pluton ve Kore’nin evliliği ile (teogamia) Dionysos’un hayatını anlatan podyum frizleri, çok katlı cephe mimarisi kazıları sırasında ortaya çıkarılmış. Mitolojide Hermes, çocuk Dionysos’u, büyütmesi için Nysa Dağı’nın perilerine emanet eder. Nysa’lıların, inşa ettikleri tiyatronun sahne binasının podyum frizlerinde, Nysa tanrısı olan Dionysos’un yaşamından kesitlere yer vermelerinden dolayı kent, “Dionysos’un kenti Nysa” olarak biliniyor.
Nysa, topografyaya uyumlu bir şekilde sel sularının açtığı vadiye inşa edilmiş yapıları, tiyatrosu, stadion’u, tüneli ve 3 köprüsü ile Roma mimari ve mühendisliğinin en güzel örnekleri arasında yer alıyor. Ve, zeytinliklerin ortasında dolaşırken kendinizi kadim zamanlarda hissedeceğiniz yapılarıyla sizleri bekliyor.
İş Bankası desteği Türkiye İş Bankası Kurumsal İletişim Koordinatörü Suat Sözen, Nysa antik kenti kazı çalışmalarına verilecek destek için şunları söylüyor: “Arkeolojiye verdiğimiz destekle, yüzlerce yıldır birçok kültür ve medeniyete ev sahipliği yapan Anadolu’nun tarihsel zenginliğini gün yüzüne çıkarmayı ve bu mirası koruma altına alarak gelecek nesillere aktarmayı hedefliyoruz. Daha çok kurumun bu alandaki çalışmalara destek vermesi, toplumda arkeoloji bilincinin pekişmesi ve bu topraklardaki tarihsel zenginliğin ortaya çıkarılması açısından büyük önem taşıyor.” |