Dink davasının hakimine duruşma arasında gözaltı

Hrant Dink cinayeti davasında tutuklu sanık Ramazan Akyürek ifade verdiği sırada duruşmaya verilen ara sırasında, duruşmada olmayan ancak bu mahkemenin üyesi olan Bünyamin Karakaş'ın gözaltına alındığı öğrenildi. Davada savunma yapan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, cinayette herhangi bir ihmailinin olmadığını ileri sürerek, İstanbul Emniyet Müdür Celalettin Cerrah'ın, kendisinde Dink'in öldürüleceğine ilişkin istihbarat raporunu yok etmesini istediğini ileri sürdü.

cumhuriyet.com.tr

Agos gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink'in 19 Ocak 2007'de öldürülmesine ilişkin davada, tutuklu sanık Ramazan Akyürek ifade verdiği sırada duruşmaya verilen arada, bu mahkemenin üye hakimlerinden olan ancak duruşmaya katılmayan Bünyamin Karakaş'ın, "Fetullahçı Terör Örgütü'ne (FETÖ) yönelik" soruşturma kapsamında odasından gözaltına alındığı belirtildi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, tutuklu sanık Ramazan Akyürek savunmasını yaptığı sırada, mahkeme heyeti duruşmaya kısa bir ara verdi. Verilen aranın ardından salona gelen mübaşir, duruşmanın 2 saat sonra devam edeceğini duyurdu.

Bu sırada, mahkemenin üye hakimlerinden olan ancak duruşmaya katılmayan Bünyamin Karakaş'ın odasından gözaltına alındığı ve odasında arama yapıldığı öğrenildi.

Birgün'ün haberine göre, soruşturma kapsamında, Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hakkında ''silahlı terör örgütüne üye olmak'' suçundan gözaltı kararı verilen 192 hakim ve savcıdan 55'i İstanbul'daki adliyelerde görev yapıyor.

Üye hakim Bünyamin Karakaş'ın da bu kapsamda gözaltına alındığı belirtildi.

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetine ilişkin kamu görevlilerinin yargılandığı davanın 26. duruşması başladı. İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek, dönemin İstihbarat Daire Başkanlığı C Şube Müdürü Ali Fuat Yılmazer, cinayetin Faili Ogün Samast ve tutuksuz sanık Erhan Tuncel hazır bulundu.

"DİNK AİLESİNİN ACISINI PAYLAŞIYORUM"

Hrant Dink cinayetinde, "Tasarlayarak kasten öldürmek ve örgüt üyeliği" suçundan tutuklanan eski İstihbarat Daire Başkanı Ramazan Akyürek savunma yaptı. Dink ailesinin acısını paylaştığını ifade eden Akyürek, "Ben Trabzon'dan ayrıldıktan sonra maalesef Hrant Dink'e yönelik menfur eylem gerçekleşmiştir. İstihbarat şube kaynaklı eylem bilgisini ilgili makamlara iletmiş biri olarak Dink ailesinin acısını paylaşıyor, sorumluların bulunmasını onlar kadar istiyorum" dedi.

"BU İDDİAYI ORTAYA ATANLARIN DA İNANDIĞINI ZANNETMİYORUM"

Akyürek, "Hrant Dink'i öldürmek için örgüt kurmak suçlaması bana çok ağır geliyor. Hrant Dink'i öldürerek İstanbul istihbarat şube müdürünü değiştirecekmişim. İstihbarat Daire Başkanı olmuş biriyim. İstihbarat şube başkanını değiştirmek için bir insanın öldürülmesini planladığım iddiasını, bu iddiayı ortaya atanların da inandığını zannetmiyorum" diye konuştu.

"ERHAN TUNCEL'İN YARDIMCI İSTİHBARAT ELEMANLIĞI KANUNA UYGUNDU"

Hrant Dink'e yönelik eylemin istihbaratının İstanbul'a bildirildikten sonraki 2,5 aylık süreçte Trabzon il emniyet müdürü olarak görevde olduğunu belirten Akyürek, "O dönem Trabzon istihbarat şube müdürümüz olan Engin Dinç bulunduğumuz aşamada operasyonel bir durumun olmadığı kanaatini belirtmiştir. Trabzon il emniyet müdürlüğünden ayrılmadan önce F3-F4 raporlarının üst yazılarını imzaladım. Operasyon yaptırmadığım doğru değildir. Erhan Tuncel'in yardımcı İstihbarat elemanlığına alınışında ya da çıkartılışında asla ve asla kanunlara uygun olmayan bir davranışım olmamıştır" diye konuştu.

"İSTANBUL EMNİYETİNDE DİNK'E YÖNELİK ÇOK SAYIDA TEHDİT VARDI"

Ogün samast'ın hem ismini hem de Yasin Hayal ile bağlantısını ve Erhan Tuncel ile ilişkisini eylemden sonra yapılan toplantı sırasında öğrendiğini belirten Akyürek, "Biz de sadece Yasin Hayal bilgisi vardı. O da İstanbul Emniyet Müdürlüğü arşivlerinde 11 aydır var olan bilgiydi" dedi. İstanbul Emniyet Müdürlüğü'nün Hrant Dink'e yönelik çok sayıda tehdit bilgisine sahip olduğu bilgisini veren Akyürek, "Hrant Dink'e yönelik eylem bilgisi de İstanbul'a iletilmiştir. Buna rağmen İstanbul Emniyet Müdürlüğü Hrant Dink'i koruma altına almamıştır" dedi.

"CELALATTİN CERRAH EVRAKI İMHA ETMEMİ İSTEDİ"

Daha önceki duruşmalarda dönemin İstanbul Emniyet Müdürü Celalettin Cerrah'ın cinayetten sonra kendisini telefonla arayarak Dink'e yönelik eylem bilgilerinin yer aldığı belgeleri imha etmesini istediği yönündeki iddialarını tekrarlayan Akyürek, "Celalettin Cerrah ile yaptığımız konuşmayı da hatırlıyorum, bana 'Ramazan, Trabzon İstihbarat Şube'nin gönderdiği bir evrak varmış. 17 Şubat 2006 tarihli bir evrak. Onu imha ediyorsun kardeşim' dedi. İmha etmeyeceğimi söyledim. O da bana bu evrakı imha etmemiz gerektiğini yoksa bu evrakın hepimizi yakacağını söyledi. Ben de Erhan Tuncel'in ifadesine müdahil olmayacağımı, kim suç işlemişse cezasının çekmesini, 11 ay önce ihbar edilmiş bir cianeyette tedbir alınmadığını ifade ettim. Celalettin Cerrah sinirlendi" diye konuştu.
Dönemin İçişleri Bakanı Abdulkadir Aksu'nun olayın çözümüne ilişkin yeniden Celalettin Cerrah ile görüşmesini emrettiğini belirten Akyürek, yeniden İstanbul'a giderek Cerrah ile görüştüğünü anlattı. Akyürek, "Ortam oldukça soğuktu. Bakanın emri ile mecburen geldiğimi, imha etmemi istediği evrakı imha etmeyeceğimi söyledim. Hrant Dink'in öldürülmesine ilişkin adaletin tecelli arayışına en büyük destek benim belgeleri ilgili makamlara gönderip imha etmeyişimle olmuştur" şeklinde konuştu.

"BEN HRANT DİNK'İN ÖLDÜRÜLMESİNİ BÖYLE Mİ BEKLEDİM"

Akyürek, "Başkanlık yaptığım dönemde de tarafıma Hrant Dink veya Ogün Samast ile Yasin Hayal ile ilgili yeni bir bilgi sunulmuş da duyarsız mı kalmışım? İstanbul'da alınacak koruma tedbirlerine, Trabzon jandarmanın operasyonlarına engel mi olmuşum? Ben Hrant Dink'in öldürülmesini böyle mi bekledim? Bu iddia hiç bir şekilde akla, hukuka ve vicdana sığmıyor" diye konuştu.

"LEGAL YA DA İLLEGAL HİÇBİR ÖRGÜTE TABİ OLMADIM"

Hayatının hiç bir döneminde yasa dışı bir oluşum içinde olmadığını ve yasaların verdiği yetkiyle amirlerinin emir talimatları doğrultusunda görevini ifa ettiğini öne süren Akyürek, "Hiçbir grubun sempatizanı olmadım. Emniyet teşkilatı dışında legal ya da illegal hiç bir örgüte tabi olmadım. Terörü benimsediğimi gösterecek en ufak bir davranışım gösterilemeyeceği gibi aksine örgütlerin hedefinde olan birisiyim" dedi.

DURUŞMA ERTELENDİ

Ramazan Akyürek'in savunmasını bitirmesinin ardından mahkeme, avukatların taleplerini aldı. Ara kararını açıklayan İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi, sanıklar Ramazan Akyürek ve Ali Fuat Yılmazer'in tahliye taleplerini reddederek duruşmayı erteledi.