Dink cinayetinde ihmali olduğu iddiasıyla yargılanan kamu görevlisi: İstihbarat kusuru vardır

Agos Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hrant Dink cinayetinde ihmali olduğu iddiasıyla hakkında dava açılan sanıkların yargılanmasına devam edildi. Davanın son oturumunda dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü olan Metin Yıldız ve eski Albay Ali Öz dinlendi. Duruşma perşembe gününe ertelendi.

DHA

 

Hrant Dink cinayetine ilişkin FETÖ elebaşısı Fetullah Gülen, eski savcı Zekeriya Öz, gazeteciler, jandarma görevlileri ve eski emniyet görevlilerinin yargılandığı 85 sanıklı davaya devam edildi. Dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü olan tutuklu sanık Metin Yıldız savunmasında, cinayetten 6 ay önce "Yasin Hayal'in Hrant Dink'i öldürmeyi planladığı" bilgisini Trabzon İl Jandarma Komutanı sanık Albay Ali Öz'e ilettiğini söyledi.

İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada, eski emniyet müdürü Ramazan Akyürek, Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'ün aralarında bulunduğu tutuklu sanıklar ve bazı tutuksuz sanıklar katıldı. Duruşmada, tutuklu sanık dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanlığı İstihbarat Şube Müdürü Metin Yıldız savunmasını yaptı. Sanık Yıldız, Dink cinayetinden 6 ay önce dönemin Trabzon İl Jandarma Komutanı Albay Ali Öz'e hitaben, "Arkadaşların elde ettikleri önemli bilgiler var. Yasin Hayal, Hrant Dink isimli gazeteciyi öldürmeyi planlamış" dediğini ve Öz'ün de kendisine, "Sonra görüşelim" cevabını verdiğini söyledi. Ertesi gün sanık albay Ali Öz, not aldığı küçük bir kağıtla komutanı Ali Öz'ün odasına girdiğini anlatan sanık Yıldız, "Söylenen bilgileri tamamen, düzgünce izah ettim. 'Bilgileri kim verdi?' dedi. 'Coşkun İğci isimli şahıs, Veysel Şahin'in tanıdığı kişi' dedim. 'Tamam baksınlar o zaman' dedi. Tekrar emir vermedi, 'Sonra emir veririm' şeklinde beyanı oldu" dedi. Sanık Yıldız, Dink'in öldürüleceği bilgisini komutana ilettikten sonra emir beklediğini ve diğer görevlerine yoğunlaştığını, ek görevleri nedeniyle ilettiği bilgiyi takip edemediğini ve bu konuda komutanından bir emir talimat almadığını da ifade etti.

"İSTİHBARAT KUSURU VARDIR"
Cinayetin işlenmesinden sonra komutanın yönlendirmesi üzerine il emniyete gittiğini söyleyen sanık Metin Yıldız, "Şube müdürleri oradaydı. Bir hengame vardı. Daha sonra il merkez gazinodaki odamda toplandık. Gazi Günay, 156 jandarma harekat merkezine yapılan ihbarın içeriğini de getirdi. Cinayetten sonra edinilen bilgiler haber kayıt bildirim formu üzerine eklendi. Okan Şimşek'e, 'ilk söylediğinde bu kadar bilgi yoktu' dedim. 'Yasin Hayal'e para gönderildiği gibi bilgileri ben size söyledim, siz de ilettiniz' dedi. Ben de, 'Bu kadar teferruatlı olduğunu hatırlamadım' diye söyledim. Çünkü yazılı bilgi değildi, bilgiler havada kaldı. Yasin Hayal'in ve 3-4 kişinin bu eylemi gerçekleştireceği kesindi. İstihbarat kusuru vardır, bunun bir mazereti yok" diye konuştu.

"BİLDİRME YETKİM YOK"
Sanık Metin Yıldız, cinayetten 6 ay önce Temmuz ayında elde ettikleri bilgiyi yetkisi olmadığı için gönderemediğini ve jandarma komutanının imzası olmayan haber kayıt formunu istihbarat müdürünün gönderme yetkisinin olmadığını söyleyerek "Bildirme yetkim yok. Bildirilmesi için teklif ettim. Komutan, 'Hazırlayıp getir' demediği için kendi başıma bildiremezdim. Bana, 'yapma' demedi, bir şey söylemedi" dedi. Haber kayıt formunun gönderilme maksadının suçların tespitine yönelik olduğunu ve suç kapatmanın hedeflenmediğini öne süren sanık Yıldız, "Cinayetten 6 ay önce Coşkun İğci'den alınan bilgiyi gizleyecek olsam haber kayıt formu gönderilmesini neden sağlayayım? İstihbarat zaafiyetini gizlemek için verdiğim iddiası doğru değil. Çünkü ortada istihbarat zaafiyeti yok. Zaten 6 ay öncesinden bilgi alınmıştır ancak bilgi değerlendirilmemiştir. Bunun nedeni de ben değilim. Hiç gönderilmeseydi bana böyle bir soru sorulmayacaktı" şeklinde konuştu.

"MÜFETTİŞ İFADESİNDEN SONRA AKTİF BİR GÖREVİM OLMADI"
Cinayet sonrasında müfettişlerin Trabzon'a geldiğini, "Coşkun İğci'nin bilgileri cinayetten sonra verdiğine yönelik müfettişlere ifade vermesi gerektiği" yönünde sanık albay Ali Öz'ün emri üzerine bu şekilde ifade verdiğini söyleyen sanık Metin Yıldız, "Evet kanunsuz bir emir yerine getirilmemeli, farkındayım. Hata yaptığımı da söylüyorum. O dönem tecrübesizliğim ve acemiliğim var. Eşimle ilgili sağlık problemleri vardı. Ali Öz gerekli kolaylığı sağlamıştı bana, ona gönül borcum oldu. İfademi müfettiş Şükrü Yıldız aldı. 'Trabzon emniyeti görevini çok iyi yaptı. Görevini yapmayan sen ve istihbarat şubesidir' demişti. Bu lafı hiç unutmuyorum. Komutanımın emriyle o ifadeyi verdim. Belki günü kurtardım ama Coşkun İğci ifade verecekti zaten. Yanlış bilgi verdiğimiz ilerde ortaya çıkacaktı bunu da biliyordum. Sonra Ali Öz tayin için dilekçe yazmamızı istedi. Gazi, Okan ve Veysel ile birlikte il dışına tayinimiz çıktı. Müfettiş ifadesinden sonra da aktif hiç bir görevim olmadı" dedi. 

Savunmasını yapan sanık eski Albay Ali Öz, görev yaptığı sürede ya da sonrasında örgütle ilişkisi olmadığını ve görev hayatının çoğunu terör örgütleriyle mücadeleyle geçtiğini söyledi. Sanık Öz, "19 Ocak 2007'de öldürülen Dink ile ilgili İçişleri Bakanlığı müfettişleri inceleme için geldi. Jandarma komutanlığı olarak bizden talep ettikleri tüm belge ve dokümanları sunduk. İfademi istediler verdim. Rapor doğrultusunda bazı jandarma personeliyle ilgili yasal işlem istendi. Valilik değerlendirdi, iki personel hakkında dava açıldı. Yargılamada yeni ifade verdiler. Bilgiyi aldıklarını ve tarafıma ilettiklerini söylemişler. Böyle bir şeyi hatırlamıyorum. 'Söylendi' beyanı dışında bir kayıt, bir belge yok" dedi. 

"HATAM BİR KOMUTAN OLARAK ŞUBEYE FAZLA GÜVENMEMDİR"
 
"Hrant Dink'i ve gazetesini bilmiyorum. Tetikçileri tanımıyorum. Komutan olduğum için yargılanıyorum. Arandığımı öğrenince kendim İstanbul'a gelip teslim oldum. 2009'da emekli oldum" diyen sanık Öz, FETÖ ile hiçbir ilgisi olmadığını belirtti. Dink'in öldürüleceğinin sözlü olarak kendisine bildirildiği iddiasına yönelik sanık Öz, "Böyle bir bilgi varsa, bunun için bir dizi işlem vardır. Bilgiyi alan personel, önce mantık süzgecinden geçirir, sonra unsur komutanına bildirir. O rapor yazar, şube müdürlüğüne bildirir. Toplanan bilgiler haber kayıt bildirim formuna eklenir. Kayıtların yapılması şube müdürlüğü tarafından yapılır. Komutan tarafından yapılmaz. Benim burada hatam, bir komutan olarak, şubeye fazla güvenmemdir. Kontrolde eksik kaldım. Personelime güveniyordum" dedi. 

"BİR CÜMLE BU KADAR AĞIR SUÇLAMAYA VESİLE OLAMAZ"
 
Sanık Ali Öz, cinayetten bir gün sonra yazılan haber kayıt bilgi formunu da kendisinin hazırlatmadığını söyleyerek "O gün Trabzon'da değildim. Yüzbaşı Metin Yıldız, telefonla arayarak bilgi aldıklarını rapor yazacaklarını söyledi. 'Gereğini yapın' dedim. Pazartesi günü de imzalamışımdır" diye konuştu. Hakkındaki tüm iddiaları reddettiğini ifade eden sanık Öz, "Toplantıda söylendiği iddia edilen bir cümlelik sözün kaydı, delili yoktur. Bu cümle bu kadar ağır suçlamaya vesile olamaz. Peşin olarak suçlandım. 15 aydır örgüt üyeliğinden tutukluyum. 15 ay da bitmek üzere. Hiçbir örgütle alakam yoktur. Olaya karışan şahıslarla hiçbir irtibatım yok. Olayı işlediğime dair hiçbir sübut delil yok. Halen terör örgütleri tarafından tehdit ediliyorum. Yargılama sonunda suçsuz olduğum ortaya çıkacaktır. Tahliyemi talep ederim" şeklinde konuştu.
Duruşma perşembe gününe ertelendi.